Kamu hastanelerinde randevu çilesi

İktidarın en çok övündüğü konuların başında gelen sağlık sistemi her geçen gün daha da çıkmazda. Kamu hastanelerinden muayene için haftalar sonrasına randevu alan hastalar biraz daha şanslı. Ancak hekim tahlil ve tetkik isterse burada bekleme süreleri daha da uzuyor. Kolonoskopi, endoskopi, ultrason, tomografi çekimi gibi tetkikler için hastalara aylar sonrasına randevu veriliyor. Parası olan özel hastanelere giderken, olmayan da aylarca sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Hastalar “Bize sık dişini ölme diyorlar” diyerek yaşananlara tepki gösteriyor.



Sorunu vatandaşa yükledi



Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte derinleşen kamu hastanelerindeki sorunları daha artırdı. Ancak iktidar yetkilileri bu durumu ya görmezden geliyor ya da sorumluluğu yurttaşlara atıyor. Yerel seçime sayılı günler kala Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçen günlerde İstanbul’da yaptığı konuşmalarda önce kamu hastanelerindeki hasta yoğunluğu ile övündü, ardından da Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) yoğunluğunun sebebini yurttaşlara yükledi. Bakan Koca, “Kamu sağlık kurumlarımızda 1 ayda bakılan ortalama hasta sayısı 600 bin. Ağız ve diş sağlığı hasta sayımız 75 bin. Yine 1 ayda ortalama ameliyat sayısı 15 bin” açıklamasını yaptı. 



16 ay sonraya randevu



Bakan Koca, bazı branşlarda hizmete erişim zorluğu olduğunu da buradaki konuşmasında kabul etti. Koca önceki gün de Beykoz’da yaptığı konuşmada ise MHRS yoğunluğunun nedeninin randevuya gelmeyen hastalardan kaynaklandığını belirterek “MHRS randevu sorunu, randevu aldığı halde randevusuna gelmeyenlerden kaynaklanıyor. 2023’te 23 milyon randevuya gelinmedi. Oran yüzde 18. Randevu sadakatsizliğine çözüm bulacağız” dedi. Yurttaşlar ise randevu bulamadıklarından dertli.



Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği Balıkesir il temsilcisi Emel Demirtaş da aylar sonrasına randevu verilen hasta yakınlarından yalnızca biri. Ankara’da yaşayan 84 yaşındaki kayınpederinin 12 yıl kadar önce mide kanseri nedeniyle ameliyat olduğunu, iki yıl sonra da by-pass ameliyatı geçirdiğini anlatarak “Midesi alındığı için dönem dönem şikâyetleri oluyor. Bir süredir de yutma güçlüğü yaşıyordu. Su içiyor genzine kaçıyor, çorba içiyor yutmakta zorlanıyor. Beslenme ile ilgili sorun çıkınca Ankara’da GATA’ya götürüldü. Orada endoskopi ve kolonoskopi istenmiş. Randevu tarihi ise 28 Mayıs 2025’e verildi. Sorun yalnızca bizim sorunumuz değil sorun herkesin sorunu” diyerek yaşananları anlatıyor.



Ya hastalığı ilerlerse



Kendisinin de emekli ebe olduğunu anlatan Demirtaş, “Bu kadar beklerken ya hastalığı ilerlerse ne olacak. Sık dişini ölme diyorlar” diyerek tepki gösteriyor. Emekli ebe olduğunu kendisine de 2023 temmuz ayında mamografi çektirmek için hastaneye gittiğini ve 2024 nisan ayına randevu verildiğini söyleyen Demirtaş, özetle şunları dile getiriyor:



“Kitleler olduğu için takipte olan bir hastayım. Aktif meme kanseri hastası olsaydım ya da meme kanseri başlangıcı olsaydım ne olacaktı? Belki benim akciğerime, kemiğime metastaz yapacaktı. İki memenin ultrasonunu dışarıdan çektirmeye kalksam 3500-4000 lira. 17 bin TL’nin emekli maaşı ile bunu nasıl yapayım? Bu yaşananlar aslında sık dişini ölme demek. Ciddi hastalığı olan bir hasta nasıl bu kadar bekleyebilir? Çok büyük hastaneler yapıyorlar ama hastane mi ticarethane mi bunu anlayamıyoruz. Sağlıkta birçok şehirde devasa hastaneler açıldı. Çok güzel de bu hizmeti almak için ölmemek gerekiyor.”



Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz