• Turkhane Logo

Nesrin Gençosman’ın yarım kalan hayali… Tutuklu sözlüsü cezaevinden yazdı

Nesrin Gençosman cezaevinde ölmeden önce evlilik hayali kuran genç bir kızdı. Yarım kalan hikayelerini tutuklu sözlüsü BOLD için kaleme aldı.

11:12 04 Mayıs 2020 Pazartesi
Nesrin Gençosman’ın yarım kalan hayali… Tutuklu sözlüsü cezaevinden yazdı
Nesrin Gençosman cezaevinde ölmeden önce evlilik hayali kuran genç bir kızdı. Yarım kalan hikayelerini tutuklu sözlüsü BOLD için kaleme aldı.



Bold Medyadan Sevinç Özarslanın haberine göre; “Ben yarım kalan hayallerim için değil, onun gibi bir dava arkadaşımı kaybettiğim için üzgünüm.” Bu cümle Nesrin Gençosman’ın hapisteki sözlüsü Fatih Okkalı’ya ait. 26 Mart 2017’de tutuklanan Fatih Okkalı (33), hala Şanlıurfa Siverek F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunuyor.

Sevdiğinin öldüğünü duyunca koğuş avlusunun köşelerine kaçıp günlerce ağlayan Fatih Okkalı, onunla nasıl tanıştıklarını, yaptığı evlilik teklifini, tutuklandıktan sonra yaşadıklarını ve hissettiklerini Bold Medya’ya gönderdiği mektubunda anlattı.


O GÜNÜN TEK HATIRASI

Ordu Cezaevinde yaşadığı hak ihalleri nedeniyle 11 Temmuz 2018’de hayatını kaybeden Kuran öğretmeni Nesrin Gençosman, hapse girmeden önce sözlüsünün yolunu gözleyen, evlilik hayali kuran genç bir kızdı. Fatih Okkalı ile 26 Mart 2016’da bir arkadaşlarının vesilesiyle tanışmışlardı. Kısa bir süre sonra evlenmeye karar verdiler. Ama Nesrin Gençosman’ın ailesi bu evliliğe sıcak bakmadı. Trabzon’dan Urfa’ya kız vermek istemediler.

Aynı duyguları ve dünya görüşünü paylaşan Nesrin ve Fatih ise birbirlerine verdikleri sözden vazgeçmedi. Fatih Okkalı, 8 Ocak 2017’de o zamanlar Ordu’da yaşayan Nesrin Gençosman’ın yanına gidip evlenme teklif etti. Yağmurlu bir akşamüstü yapılan bu teklif hemen kabul edilmişti. O gün birlikte bir fotoğraf çekildiler. Bir an önce evlenmek, yuvalarını kurmak istiyorlardı. Fakat bu son görüşmeleri oldu. Bir daha dünya gözüyle birbirlerini göremediler. Çekildikleri fotoğraf da o günün tek hatırası olarak kaldı.

/

15 AY MEKTUPLAŞTILAR

Ertesi gün, iş için bulunduğu Gaziantep’e dönen Fatih Okkalı 2 ay sonra tutuklandı. Nesrin Gençosman sözlüsünü hapiste yalnız bırakmadı, 15 ay ona yarenlik etti, sürekli mektuplaştılar. O mektuplardan öğrendiğimize göre (Fatih Okkalı o mektuplardan birkaçını da gönderdi) Nesrin Gençosman aynı zaman iyi bir karikatürist, hapisteki nişanlısını mutlu etmek için karikatürler çizip çizip göndermiş. Fatih Okkalı’nın ‘Neşem’ diye hitap ettiği Gençosman, engelli bir çocuğa bakarak hem kendi harçlığını çıkardı hem de sözlüsünün ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı. Cezaevinde 40 gün boyunca pantolonla uyumak zorunda kalan sözlüsüne eşofman takımı alıp gönderdi -Fatih Okkalı’nın ailesinin bıraktığı eşyalar, kaybolmuştu-.

Fatih ve Nesrin birbirlerine kavuşmayı beklerken 30 Mayıs 2018’de daha zorlu bir süreçle karşılaştılar. Bu kez Nesrin Gençosman Ordu’da gözaltına alındı ve tutuklanıp Ordu Efirli Cezaevine gönderildi. Fatih Okkalı, sevdiğinin de hapse girdiğini 7 Haziran 2018’de öğrenebildi. Hemen ona mektuplar yazmaya başladı. Hiçbirine cevap gelmedi. Neden gelmediğini daha sonra öğrenecekti. Cezaevinde zatürre olan, tedavisi yapılmayan sözlüsünün eline kalem alacak dahi mecali yoktu. Bütün mektupları koğuş arkadaşı Zübeyde alıyor, Nesrin’e okuyordu. Fatih Okkalı, sözlüsünün öldüğünü vefatından bir hafta sonra öğrenebildi. Üzülmesin diye ailesi saklamıştı…

YANINDA OLAMADIĞI İÇİN VİCDAN AZABI ÇEKİYOR

Sevdiğinin hastalığında yanında olmadığı için, vefatında son görevini yerine getiremediği için hala vicdan azabı çelen Fatih Okkalı, bile bile ölüme gönderilen Nesrin Gençosman’a yapılanlar unutulmasın diye bu mektubu yazmaya karar verdi.

Nesrin Gençosman’ın söz yüzüğü, vefatından sonra ablası tarafından Erzurum’daki evlerinde bir yere saklanmıştı. Birkaç ay önce ablası Zeynep Gençosman o yüzüğü buldu ve seccadesi ve başörtüsüyle birlikte Şubat 2020’de Tenkil Müzesinin koleksiyonuna bağışladı. Nesrin ve Fatih’in yarım kalan hikayesinin aziz hatıraları bundan sonra Tenkil Müzesinde yaşatılacak.

Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklanan Fatih Okkalı, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosyası Yargıtay tarafından onaylandı. Avukatı aracılığıyla Bold Medya’ya ulaşan Fatih Okkalı’nın 10 sayfalık mektubunu yayınlıyoruz.

/

Fatih Okkalı, 27 Şubat 2020’de yazdığı mektubun ilk dört sayfasında Nesrin Gençosman ile nasıl tanıştıklarını anlatıyor. Gençosman ailesi Erzurum’da yaşadığı için Erzurum’a giden Okkalı, Nesrin Gençosman’ın bir aile dostlarının evinde görüşüyorlar. Kuran-ı Kerim öğretmeni Gençosman’ın hafız olmasından çok etkilendiğini belirten Okkalı, onu gördüğü ilk anı şöyle tarif ediyor:

“Neşem kapıyı çalıp içeri girdikten sonra Allah şahidimdir ki, 2. 3. dakikasında daha bazı şeyleri konuşmadan evvel, giyim kuşamıyla, konuşması, duruşu, iffeti, edebi ile beni kendine hayran bırakmıştı ve o an Neşem’e dair kalbime öyle bir muhabbet koymuştu ki Rabbim, tamam Neşe evleneceğim insan demiştim.”

Yüzünden gülümsemesi eksik olmayan, pozitifliğiyle tanınan Nesrin Gençosman’a babası başta olmak üzere ailesi ve arkadaşları da Neşe diye sesleniyordu. Bu yüzden mezar taşına da Neşe yazıldı.  Fatih Okkalı da mektuplarını ‘Fatih’in Neşesi’ diye imzalayan sözlüsüne böyle hitap ediyordu.

/

/

/

Erzurum’da bir hafta kalan Fatih Okkalı ve Nesrin Gençosman, iki kere görüştükten sonra kararlarını veriyorlar. Okkalı çok sevinçlidir. Erzurum’dan Gebze’ye dönerken – o ara Gebze’de çalışmaktadır- ayakları yerden kesilir, heyecanla havaalanında ablası Sibel Okkalı’yı arayarak güzel haberi verir. Onlar da çok sevinir. Gençosman’ın abisi, dayısı ise bu evliği istemez. Fatih abisiyle kendisi konuşmaya karar verir, abi aranır, hayır cevabı alır, Erzurum’daki dükkanına gider, sonuç yine olumsuzdur. Fatih Okkalı, mektubunda Nesrin Gençosman ile kültür farklılığından dolayı aralarında yaşanan ufak tefek gerginlikleri onun tavrıyla nasıl çözüme kavuşturduklarını aktarıyor.

/

/

/

/

Gebze’den çalışan Fatih Okkalı, daha sonra Antep’te kendine bir iş bulur. Isı, yalıtım, mantolama işleri yapar. Bu süreçlerde maddi olarak zorlanır. Nesrin Gençosman hapse girmeden önce de Okkalı’ya maddi manevi desteğini hiç esirgemez.

/

/

/

/

Fatih Okkalı, 27 Ocak 1978 doğumlu olan Nesrin Gençosman’a evlenme teklifini doğum gününde yapmak ister. Ankara’da yaşayan abisinin yardımıyla tek taş bir yüzük alır. 7 Ocak’ta Ordu’ya gider. Ertesi gün yemeğe çıkarlar. Burada teklifini yapacaktır ama Okkalı’nın elindeki tespih yüzünden küçük bir tartışma çıkar aralarında. Kalkarlar restorandan. Sonra yağmur altında, özür diler ve yüzüğünü çıkarır cebinden… Bundan sonrası ise onları için zordur. Okkalı, iş için Gaziantep’e gider.

Fatih Okkalı, tanıştıklarının birinci yıl dönümünde, yani 26 Mart 2017’de sözlüsüne sürpriz yapmayı planlar. 25 Mart’ta Gaziantep’ten yola çıkıp Ordu’ya gidecektir. Yola çıkmadan önce, 25 Mart gecesi Şanlıurfa’daki ailesini ziyaret eder. Çay muhabbet derken, gece yarısı Antep’e dönerken köydeki jandarmanın GBT kontrolüne takılır. Hakkında, yakalama kararı olduğunu öğrenen Okkalı orada gözaltına alınır. O anda düşündüğü tek şey vardır, sözlüsüne haber verebilmek. Bir ümit kendisini gözaltına alan askerlere sorar:

“Asker ağa, şu an canımı yakan bir şey var, o da cezaevine konulmam değil. Nişanlım, canım, ömrüm vardı, ona haber veremedim, bu beni kahrediyor. Yanımdaki asker de ‘abi benim hattım asker hattı, her yeri aramıyor yoksa verirdim diye üzülmüştü, halden anlamıştı.”

Telefonu kapalı olan, sözlüsünden haber alamayan Nesrin Gençosman ise birkaç gün merak içinde kıvrandıktan sonra olan biteni Fatih Okkalı’nın ailesini aramak zorunda kalarak öğrenir:

Babam Neşem’e söyleyebilmiş “Kızım Fatih hapiste.” diye ve bayağı ağlamış, ağlamış, ağlamış. Çünkü 3-5 ay içinde evlilik hayali kuran bizler, git gide kaderi planda birbirimizden uzaklaşıyorduk. Aramızdaki engeller her geçen gün artıyordu. Engeller, musibetler ne kadar artarsa artsın birbirimize daha çok bağlanıyorduk, birbirimizi daha çok seviyorduk.”

/

/

/

/

/

Fatih Okkalı, mektubunun son bölümünde sözlüsünün nasıl tutuklandığını, ona ulaşmayan mektuplarını ve ölümüne dair öğrendiklerini yazıyor. “Fatih Okkalı’dan kıymetlisi Nesrin Gençosman’a” diye bitirdiği mektubunu şu cümlelerle tamamlıyor:

“17 Temmuz’da vefatını duyduğum an cezaevinde elim kolum bağlı, çaresizliği iliklerime kadar hissettim, günlerce ağladım, ağladım, ağladım… Ağlamamın nedeni sevdiğim Neşem’i kaybettiğim için değil sadece, ben mefkure insanını kaybetmiştim, ızdırap ve çile dolu ‘Neşem’i kaybetmiştim… İkindi namazı için kalkıp abdest aldım. Farzı kıldıktan sonra tesbihat yaparken Lailaheillellah kelimesini 3. zikredişimde boğazım düğümlendi, ağladım ve bahçeye çıktım ve köşede epeyce içimi döktüm ve bu ağlamalarım günlerce devam etti. Takvim yapraklarına bakamıyorum. Ve vallahi Neşem’in ayrılışının kaçıncı günü veya kaçıncı ayı bakamıyorum, çünkü kalbim kaldırmıyor. Acım henüz geçmedi. O insanı tanımak benim için şerefti. İyi ki tanıdım. Bana ve ailesine bu acıyı yaşatanları Allah’a havale ediyorum. Rabbim onların da hakkından gelsin.” 

/

/

/

/
Fatih Okkalı’nın arşivindeki fotoğraflarından biri. İlk tanıştıkları günlerde çekilmiş, 2016.

/
Fatih Okkalı, Nesrin Gençosman’ın portresinin desenini bir yaptırarak sözlüsüne hediye etmiş.

/
Nesrin Gençosman’ın Ordu’daki evinde çekinip sözlüsüne gönderdiği karelerden biri.

/
Nesrin Gençosman söz yüzüğü, vefatından sonra Erzurum’daki evlerinde ablası tarafından bir yere saklanmıştı. Birkaç ay önce ablası Zeynep Gençosman o yüzüğü buldu ve seccadesi ve başörtüsüyle birlikte Şubat 2020’de Tenkil Müzesinin koleksiyonuna bağışladı.

/



Nesrin Gençosman Trabzon’un Araklı ilçesi Çukurçayır köyüne defnedildi. Kısa bir süre önce vefat eden babasının mezarı da onun yanında bulunuyor. Babası Hamdi Gençosman başta olmak üzere ailesi ve arkadaşları, herkes ona Neşe diye sesleniyordu. Bu yüzden mezar taşına da Neşe yazıldı.

“KRİZ GEÇİRMEDEN SEVK EDİLMEZ” DEMİŞLERDİ

Aslen Trabzonlu olan Nesrin Gençosman ilk ve ortaokulu Erzurum’da bitirdi. Daha sonra hafız olmaya karar verdi. 16 yaşında hafızlığı bitirip Kuran-ı Kerim öğretmeye başladı. Kasım 2016’ya kadar Erzurum’da hizmetine devam etti. Daha sonra Ordu’da yaşamaya başladı. 30 Mayıs sabahı Ordu’da gözaltına alındı, 1 Haziran 2018’de tutuklanıp Ordu Efirli Cezaevine gönderildi.

2 Temmuz 2018 Pazartesi günü kapalı görüşe çıkamayacak kadar hastaydı. 3 Temmuz 2018 Salı gecesi zatürreye bağlı kalp krizi sebebiyle cezaevinden Ordu Devlet Hastanesine sevk edildi ve yoğun bakımda 8 gün kaldı. En son çoklu organ yetmezliği sebebiyle 11 Temmuz 2018 Çarşamba akşamı hayatını kaybetti.

Gözaltındayken iftar yemeği vermediklerini ve bu sebeple migren krizi tuttuğunu daha ablası daha sonra koğuş arkadaşlarıyla yaptığı görüşmelerde öğrendi. Tutuklandığında ise 29 Haziran Cuma günü, cezaevi kurum doktoruna çıkmak için dilekçe yazmış, doktor görünce gribal enfeksiyon teşhisi koymuş, ilaç yazılmış fakat ilaçlar 3 Temmuz günü (kriz geçirip sevk olduğu gün) teslim edilmişti.

Durumunun kötü olduğunu gören koğuş arkadaşları görevli memuru sevk edilse iyi olur, durumu iyi değil diye uyarmıştı. Fakat memurlardan biri “Buradan hafta sonu kriz geçirmeden sevk yapılması mümkün değil” demişti. Nitekim öyle oldu ve ihmale kurban giden Nesrin Gençosman zamanında tedavisi yapılmadığı, doktora götürülmediği için hayatını kaybetti.



Kaynak: BOLD MEDYA

 

Son güncelleme: 11:12 04.05.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı