Ancak Ankarada bu vaadin tam tersi bir karara imza attı ve kentin Eskişehir yolu üzerindeki Hazine arazisine sınırsız kat izni verdi.
Sözcü Gazetesinden Sebahat Karakoyunun haberine göre, Erdoğanın imzasını taşıyan karar ile başkentin en değerli bölgesi dikey mimariye boğulacak.
Seçim vaadi ile eylem arasındaki bu ikircikli tutum kafalarda soru işareti oluştururken, Erdoğan, seçim propagandası çerçevesindeki mitinglerde, betonlaşma, çevre talanı, doğa katliamı ile ilgili günah çıkarmış ve yatay mimariye geçilmesi gerektiğini söylemişti.
Erdoğan o açıklamalarında şunları söylemişti:
Bütün belediye başkan adaylarına şunu söylüyorum. Biz şunu bileceğiz. İnsanoğlu topraktan uzak olmamalı. Toprağa yakın olmalı. Öyle 50 kat, 60 kat, 70 kat bir mimari, aslında bizim medeniyet ruhumuza da uygun bir mimari değildir.
Erdoğan, dikey mimarinin insan ilişkilerini de ortadan kaldırdığını, bu yapılarda oturanların birbirini tanımadığını dile getirerek, kendi büyüdüğü mahallede komşularının bırakın tanımayı, çamurlandıkları, kirlendikleri zaman kendilerini yıkadığını, annesinin de komşuların çocuklarına aynısını yaptığını kaydetmişti.
Resmi Gazete’nin 10 Ocak’taki mükerrer sayısında Erdoğan imzasıyla 14 imar planı değişikliği kararı yayınlanması dikkati çekti.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın mülkiyeti kamuya ait arazilerle ilgili imar değişikliklerinin onaylanmasına ilişkin kararlar arasında başkentin en değerli bölgelerinden Eskişehir yolu üzerindeki kupon arazi de yer aldı. Daha önce üzerinde lojmanlar ve okul binası bulunduğu belirtilen Hazine’ye ait arazinin imar planı “iki buçuk emsalle kat sınırlaması olmaksızın konut ve ticaret alanı” olarak değiştirildi.
