Atom Enerjisi Kurumu tarafından yapılan açıklamada Çaresizlikten kaynaklanan bu yasadışı çabalar kamuoyunun dikkatini çekmeyi amaçlıyor denildi.
İran daha önce de ülkenin altyapısına zarar veren siber saldırılar nedeniyle ABD ve İsraili suçlamıştı.
Kuruma yapılan saldırıyı üstlenen bir bilgisayar korsanı grubu, Tahrandan ülkede son protestolarda tutuklanan siyasi mahkumların serbest bırakılmasını istedi. Grup, Buşehrdeki nükleer santralle ilgili 50 gigabaytlık e-posta, sözleşme ve inşaat planlarını sızdırdığını ve dosyaları Telegram kanalında paylaştığını duyurdu. Sistemden gizli bilgilerin çalınıp çalınmadığı açıklanmadı.
2011de de Black Reward adındaki bir bilgisayar korsanı grubu Telegramda, Buşehr santralindeki sözleşme, inşaat planları ve ekipmanlarla ilgili ayrıntıları yayınlamayı başarmıştı.
Grup, Batılıların aksine biz suçlu mollalarla flört etmeyiz açıklamasında bulunmuştu.
Amini protestoları sürüyor
Siber saldırının İranda Mahsa Amininin ölümü sonrası başlayan protestolar zamanında yapılması dikkati çekti. Protestolar yapılan çağrılar üzerine 37. gününde ülkenin birçok kentinde devam etti.
Gündüz saatlerinde özellikle üniversitelerde devam eden gösteriler akşam saatleri itibarıyla şehirlerin sokak ve caddelerine yansıdı.
Sosyal medyada yayınlanan görüntülerde, Huzistan eyaletinin Dezful kentinde göstericilerin araba lastiği ve çöp konteyneri yakıp yol tabelalarını sökerek barikat kurduğu, emniyet güçlerinin ise göz yaşartıcı gaz ve coplu müdahalede bulunduğu görüldü.
