• Turkhane Logo

Ankara-Avrupa ilişkilerinde "al-ver" dönemi geliyor

Erdoğan'ın ikinci turu kazanmasının ardından Avrupa ülkelerinden işbirliği mesajları geldi, ancak uzmanlar yeni dönemde Avrupa-Türkiye ilişkilerinde soğuk bir dönem öngörüyor.

00:32 30 Mayıs 2023 Salı
Ankara-Avrupa ilişkilerinde
Erdoğan'ın ikinci turu kazanmasının ardından Avrupa ülkelerinden işbirliği mesajları geldi, ancak uzmanlar yeni dönemde Avrupa-Türkiye ilişkilerinde soğuk bir dönem öngörüyor.

DW Türkçeden Kayhan Karacanın haberine göre Recep Tayyip Erdoğanın Cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci turda kazanarak yeniden göreve seçilmesinin ardından Avrupa-Türkiye ilişkilerinin hangi yönde ilerleyeceği merak konusu olmaya başladı. Kulislerde Ankara yeni dönemde değerler Avrupası yönünde mi ilerleyecek, yoksa Avrupadan adım adım koparak al-ver ilişkisine dayalı pragmatik bir yol mu seçecek sorusu soruluyor.  

Birçok Avrupa ülkesinin devlet ya da hükümet başkanı Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tur sonuçları henüz daha tam kesinleşmeden sosyal medya hesapları aracılığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğana işbirliği arzusu dolu tebrik mesajları yollamaya başladı. Bu mesajların çoğunun güvenlik tonlu olması gözlerden kaçmadı. İlk tebrik mesajı, Erdoğanı tartışmasız seçim zaferinden dolayı kutlayan Macaristan Başbakanı Viktor Orbandan geldi.
 Macron ve Scholzdan ilerleyelim mesajı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Fransızca ve Türkçe yayımladığı mesajında Fransa ve Türkiyenin birlikte göğüs germesi gereken sınamalar var. Akdeniz, Avro-Atlantik İttifakımızın geleceği, Avrupanın yeniden barışa kavuşması. Yeniden seçilmesini tebrik ettiğim Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte yolumuza devam edeceğiz ifadelerini kullandı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya ve Türkiye yakın ortak ve müttefiklerdir, halklarımız ve ekonomilerimiz derinden iç içe geçmiştir. Başkan Erdoğanı kutluyorum, ortak gündemimizi yeni bir ivmeyle, beraber ilerletmek istiyoruz mesajı yolladı.

Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, NATO müttefikleri olarak ticaretin geliştirilmesinden güvenlik tehditleriyle mücadeleye kadar ülkelerimiz arasındaki güçlü işbirliğini sürdürmeyi sabırsızlıkla bekliyorum ifadelerine yer verdi. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ise İtalya ve Türkiye, müttefiktirler ve Akdenizde ve dünyada önemli sorumluluklar paylaşmaktadırlar. Birlikte, halklarımız, büyüme ve küresel istikrar için daha fazlasını yapabilir vurgusunda bulundu.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Dost ve müttefiklerle birlikte Hollanda ve Türkiye ilişkilerimizi ve çalışmalarımızı güçlendirmeyi dört gözle bekliyorum mesajını paylaştı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, sosyal paylaşım hesabından Türkçe yayımladığı mesajda Avrupanın güvenliği ve istikrarı için işbirliğimizin geliştirilmesini ve ülkelerimizin yararına stratejik ortaklığımızın daha da güçlendirilmesini umuyoruz dedi. Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Hristodulides de Cumhurbaşkanı Erdoğanı kutlayarak Kıbrıs müzakerelerinin 2017de Crans Montanada kaldığı yerden devamına hazır oldukları mesajı gönderdi.

NATO üyelik perspektifi nedeniyle son aylarda Ankara ile kriz yaşayan İsveçin Başbakanı Ulf Kristersson, tebrik mesajında Ortak geleceğimiz geleceğe yönelik bir önceliktir vurgusu yaparken NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Birlikte çalışmayı sürdürerek temmuzdaki NATO Zirvesine hazırlanmayı sabırsızlıkla bekliyorum değerlendirmesinde bulundu.

AB kurumları da yeni Erdoğan yönetimiyle işbirliği mesajları verdi. Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen, Halklarımızın çıkarına olacak şekilde ilişkileri ilerletmek için çalışmak hem Türkiye hem AB için stratejik önem taşımaktadır mesajını paylaştı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve Avrupa Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi tarafından yapılan ortak açıklamada, ABnin İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, uluslararası hukuk ve bölgesel istikrar taahhütleri temelinde ortak refah ve istikrar için yapıcı bir ilişkiye doğru ilerlemek amacıyla Türkiye ile birlikte çalışmaya hazır olduğu kaydedildi.

Soğuk dönem öngörüsü

Ancak bu işbirliği mesajlarına rağmen uzmanlar yeni dönemde Avrupa-Türkiye ilişkilerinde soğuk bir dönem öngörüyor.

Strasbourg Üniversitesi Türk Etüdleri Bölüm Başkanı ve siyaset bilimci Prof. Dr. Samim Akgönül, Yeni Erdoğan dönemi ilişkilerin sertleşeceği bir dönem olacak, zira Erdoğan hiç olmadığı kadar sağda bir işbirliği inşa etti. İki aşırı milliyetçi parti ve iki radikal islamcı parti zaten liberalleri iyice tasfiye etmiş AKPyi daha da Batı karşıtı bir çizgiye itecektir. Özellikle NATO konusunda Rusya çizgisine gelmesi artık kaçınılmaz değerlendirmesini yaptı.

Yeni döneme rağmen Türk dış politikasında değişim beklemeyen Fransız Uluslararası Stratejik İlişkiler Enstitüsü (IRIS) Türkiye uzmanı Didier Billion ise Erdoğanın güvenlik konusunda ülkesinin başlıca güvencesi olan NATOyu terk etmek gibi bir niyeti yok görüşünde.

AB ile al-ver ilişkisine doğru

Ankaranın AB ile üyelik perspektifli ilişkisi aslında pratikte sonlanmış durumda. Avrupada aşırı sağcı hareketlerin ve Avrupa karşıtlığının yükseldiği bir dönemde Avrupalı siyasiler de Türkiyenin üyelik perspektifini özenle gündeme getirmemeye çalışıyor.

Konu, Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından da bloke edilmiş halde. AP, gümrük birliğinin güncellenmesi ya da vize serbestisi gibi konuları dahi Türkiyede demokrasi, insan hakları ve hukuk devletine bağlılık alanlarındaki ilerleme koşuluna bağladı. Bu alanlarda yakın gelecekte ilerleme beklenmiyor.

AB buna karşılık sığınmacılar, düzensiz göç ya da terörle mücadele gibi konularda işbirliği istiyor. Bunun da iki tarafı al-ver olarak tanımlanabilecek yeni bir ilişkiye sürükleyebileceği tahmin ediliyor.

Bu arada Türkiyedeki yeni dönemi fırsat bilen kimi Avrupalı aşırı sağcı ve Hristiyan Demokrat çevreler Ankara ile zaten askıda olan katılım müzakerelerinin resmen durdurulmasını talep etmeye başladı.

Avrupa Konseyi bilmecesi

Türkiye, üyesi olduğu Avrupa Konseyi cephesinde de sıkışmış durumda. Ankara, bir Avrupa Konseyi organı olan AİHMnin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle önümüzdeki aylardan itibaren kimi yaptırımlarla yüzleşebilir. Türkiye, Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülük ve taahhütlerini tam olarak yerine getirmediği gerekçesiyle Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin denetim sürecinde de tutuluyor.

Avrupa Konseyi üyeliği Türkiyenin siyasal planda Avrupalı kimliği açısından Ankara için stratejik öneme sahip. Bu üyeliğin sonlanması Avrupa ailesinden tamamen kopma anlamına geliyor. Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi değerler Avrupasını temsil ediyor. Tüm AB üyesi devletlere ek olarak, AB üyesi olmayan tüm Avrupa devletleri de Avrupa Konseyine üye konumdalar.

Türkiye ve Avrupa Siyasi Topluluğu

Bu kurumların ötesinde geçen yıl Fransanın önerisi üzerine oluşturulan Avrupa Siyasi Topluluğu (ASP) adlı bir diyalog ve işbirliği platformu bulunuyor. Enformel bir yapıya sahip bu oluşum, ilk liderler zirvesini geçen yıl Çekyanın başkenti Pragda gerçekleştirmişti. Daha çok enerji, jeostratejik sorunlar, siber güvenlik ve altyapı gibi konuların ele alındığı ASPnin ikinci liderler zirvesi 1 Haziran Perşembe günü Moldovanın başkenti Kişinevde yapılacak.

Prag zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kişineve de bekleniyor. ASP bünyesinde devletlerin hiçbir yükümlülükleri olmasa da bu kulüpte kalabilmek için de Avrupa Konseyi üyesi, yani büyük Avrupa ailesinin mensubu olmak gerekiyor.

Tüm göstergeler Türkiyenin yeni dönemde Avrupa ile kurumsal ilişkilerinin jeostratejik planda NATO çerçevesinde, siyasal planda ise Avrupa Konseyi cephesinde yoğunlaşacağına işaret ediyor. Avrupa ülkelerinin hükümetleri ise bölgesinde vazgeçilmez aktör gördükleri Ankara ile ikili ilişkileri geliştirmek istediklerine dair mesajlar yolluyor.

Son güncelleme: 00:32 30.05.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı