• Turkhane Logo

'Erdoğan’ın dindar nesil yetiştirme girişimi başarısız oldu'

Dünyaca ünlü İngiliz dergisi, Erdoğan’ın Türkiye’de “dindar nesil” yetiştirme girişiminin başarısız olduğunu, bunda en önemli faktörlerden birisinin “demografi” olduğunu belirtti.

16:17 02 Temmuz 2019 Salı
'Erdoğan’ın dindar nesil yetiştirme girişimi başarısız oldu'
Dünyaca ünlü İngiliz dergisi, Erdoğan’ın Türkiye’de “dindar nesil” yetiştirme girişiminin başarısız olduğunu, bunda en önemli faktörlerden birisinin “demografi” olduğunu belirtti.





“Türkiye’de demografi İslamileşme önünde bir fren” başlığını taşıyan değerlendirme yazısında İngiliz “The Economist” dergisi “dindar nesil” yetiştirme idealinin başarısız olmasının nedenleri üzerinde durdu.


Erdoğan’ın iktidara geldiği 2002 yılından beri “dindar nesil” yetiştirme hedefini gizlemediğini belirten The Economist, laik Türkiye’de İslam’ın toplumdaki görünürlüğünü arttırma gayretlerinin slogandan öteye geçtiğini  ve birçok hükümet politikasında yer bulduğunu yazdı.

16 yıllık iktidarı boyunca Erdoğan’ın binlerce cami ve imam-hatip okulu açtığını hatırlatan The Economist, 80 milyonluk Türkiye’de 2012’den beri imam-hatiplerdeki öğrenci sayısının 5 katına çıkarak 1.4 milyona ulaştığını kaydetti.

DİYANETİN BÜTÇESİ

Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin hızlı şekilde artarak birçok bakanlığın bütçesini geçtiğini ifade eden dergi, hükümetin bazı tarikat ve cemaatleri destekleyerek bu grupların önemli miktarda güç ve para elde etmelerini sağladığını belirtti.

Dergi, “Ancak ilginç biçimde bu politikaların istenilen sonuçları vermediği görülüyor. Türkler, on yıl öncesine göre “daha dindar” gibi gözükmüyor, çok sayıda İslami okul boş duruyor ve tarikatlar hızla gelişen toplum karşısında yanlış adımlar atıyor gözüküyor” diye yazdı.

ATEİSTLERİN ORANI ARTTI 

KONDA’nın bir kamuoyu araştırmasına atıfta bulunan dergi, bu araştırmaya göre kendisini “dindar” olarak tanımlayanların oranının 2008’de  yılında yüzde 55 iken 2018’de bu oranın yüzde 51’e düştüğünü belirtti.

Başörtüsü takanların 10 yıl öncesine göre küçük bir artışla yüzde 52’den 53’e çıktığını ifade eden dergi, ancak oruç tutanların oranının aynı dönemde yüzde 77’den yüzde 65’e düştüğünü ve kendisini ateist olarak tanımlayanların oranının da yüzde 1’den 3’e çıktığına dikkati çekti.

İMAM HATİPLERE PARA AKITILMASINA RAĞMEN OKULLAR HALA BOŞ

The Economist, imam-hatip okullarına hükümetin para akıtmasına rağmen, açılan okul sayısının bu okullara öğrenci talebinin hala üstünde olmaya devam ettiğine işaret etti. Lise düzeyinde imam-hatip okullarındaki doluluk oranının yüzde 52 olduğuna dikkati çeken dergi, ancak bu oranın diğer liselerde yüzde 95 olduğunu vurguladı.

Dergi ayrıca imam-hatiplerdeki başarı oranının da diğer okullara göre daha düşük olduğunu ve diğer okullardaki öğrencilerin üniversitelere kayıt olma oranının diğer okullardaki öğrencilere göre 2 kat fazla olduğunu belirtti.

DEMOGRAFİ VE KÖYDEN KENTE GÖÇ İSLAMİLEŞME ÖNÜNDE BİR FREN 

KONDA Yöneticisi Bekir Ağırdır’ın görüşlerine yer veren dergi, siyasal İslam’ın Türk toplumunu İslamileştirme gayretleri önünde demografinin önemli bir fren olduğunu vurguladı.

Kırsal kesimde daha dindar ve muhafazakar bir çevre bulunduğunu belirten Ağırdır, köyden kente göçün sürekli devam ettiğini ve şehre yerleşen insanların dine karşı daha az ilgi duymaya başladığını ifade etti.

Ağırdır, “Şehirleşme çok sayıda gri alan yanında kendi değer sistemini oluşturdu” dedi.

Ağırdır, dindar aileler içinde doğan birçok genç insan modern şehir yaşamı ile uyumlu bir İslam ve orta sınıf bir yaşam standardı aradığını kaydetti. Bu kişilerin şehirlerde iş aramaya başladığını ve toplum hayatı içine girdiğini ifade etti.

İSLAMİ VE LAİK BURJUVAZİNİN YAŞAM ŞEKİLLERİ ARASINDAKİ ÇİZGİ BELİRSİZ HALE GELİYOR  

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na danışmanlık yapan Sosyolog Etyen Mahçupyan’ın görüşlerine de yer veren The Economist, İslami ve laik burjuvazinin yaşam şekilleri arasındaki çizginin belirsiz hale gelmeye başladığını belirtti.

Etyen Mahçupyan, “Bu İslam’a karşı daha seçici bir yaklaşım ve tarikatlar için daha sınırlı bir rol anlamına geliyor. 20 yıl önce, dindar olmak isteyen bir delikanlı bir rehber arıyordu ve ona ne söylenirse onu yapmaya çalışıyordu. Ancak şimdi delikanlı İslam’ı kendine göre yeniden değerlendirmek istiyor. Hiçbir rehber bunu yapamaz” dedi.

Son güncelleme: 16:17 02.07.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı