• Turkhane Logo

Venezuela için dünya ikiye bölündü : Hangi ülke, kimi destekliyor?

Venezuela'da ekonomik yıkımın baş sorumlusu olarak görülen Nicolas Maduro üzerindeki baskı giderek artıyor. Kendini geçiçi devlet başkanı ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guadio ise, elini güçlendirmeye devam ediyor.

17:23 05 Şubat 2019 Salı
Venezuela için dünya ikiye bölündü : Hangi ülke, kimi destekliyor?
Venezuela'da ekonomik yıkımın baş sorumlusu olarak görülen Nicolas Maduro üzerindeki baskı giderek artıyor. Kendini geçiçi devlet başkanı ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guadio ise, elini güçlendirmeye devam ediyor.



ABD ve Kanada başta olmak üzere birçok ülkenin resmi olarak tanıma kararı aldığı Guadioyu bu kez Avrupa Birliği ülkeleri de başkan olarak tanıdığını duyurdu.
Ancak Rusya, İran ve Türkiye olmak üzere bazı ülkeler, ABD’yi darbe ile suçlarken Maduro’ya desteklerini sürdürüyorlar.
ABD, Maduro iktidarını muhalefeti anti demokratik yollarla baskı altında tutmakla suçluyor. Maduro ise ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin baş sorumlusunun ABD olduğunu savunuyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela konusunda askeri alternatifler dahil tüm seçeneklerin masada olduğunu söylemişti.
Geçen yıl Maduronun yeniden Devlet Başkanı seçildiği seçimler Washington yönetimi tarafından tanınmadı ve yaptırımlar devreye sokuldu.
Dünyanın en büyük kanıtlanmış petrol rezervlerine sahip olan Venezuela, ekonomik krizin derinleşmesi sonucu bu kaynaklarını yeterince etkin biçimde kullanamaz hale geldi.
ABDnin Venezueladan satın aldığı petrolün miktarı da hızla azaldı. Ancak hâlâ ABD merkezli enerji şirketleri Venezueladan günde 500 bin varil petrol ithal ediyor.
Bu miktar, Venezuelanın toplam petrol ihracatının yüzde 41ine denk geliyor.
Trumpın Venezuelanın devlet petrol şirketi PDVSAya yaptırım uygulama kararı Maduronun en önemli gelir kaynağını kurutmayı hedefliyor.
ABDdeki bazı rafineriler petrol alımı için alternatif pazarları araştırmaya başlayacaklarını söylediler bile.
Trump yönetimi Venezuelanın petrol gelirlerini ve ABDdeki mal varlıklarını kendisini geçici başkan ilan eden Guaidoya yönlendirmeyi amaçlıyor.
AB bu hafta başına kadar Maduroya müddet tanımış ve Pazartesi gününe kadar erken seçim ilan edilmemesi durumunda Guaidonun Brüksel tarafından Venezuelanın lideri olarak tanınacağını duyurmuştu.
İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerin doğrudan Guaidoya destek vermek yerine erken seçim çağrılarına devam etmesi nedeniyle AB bünyesinde bir fikir birliği sağlanamadı
BBC Türkçenin derlemesine göre her ne kadar AB Venezuela konusunda tek ses olarak Guaidoya ya da Maduroya destek açıklamış olmasa da çok sayıda AB üyesi ülke ABD gibi Guaidoyu ülkenin resmi lideri olarak tanıdı.
Guaidoyu Venezuelanın lideri olarak tanıyan ülkeler
Almanya
Estonya
Hollanda
Litvanya
Avusturya
Finlandiya
İngiltere
Lüksemburg
Çekya
Fransa
İspanya
Polonya
Danimarka
Hırvatistan
İsveç
Portekiz
 
Venezuelanın komşuları Brezilya, Kolombiya ve diğer Latin Amerika ülkelerinin büyük bölümü Guaidoyu destekliyor.
Venezuela krizine siyasi çözüm amacıyla 2017de kurulan ve 12 ülkenin temsil edildiği Lima Grubundan sadece Meksika Guaidoya açık destek vermedi.
Guaidoya destek veren ülkeler
Arjantin
Paraguay
Brezilya
Peru
Kanada
Kosta Rika
Şili
Guatemala
Kolombiya
Honduras
 
Peki, Maduroyu kimler destekliyor?
Kremlin yönetiminin Maduroya olan desteği devam ediyor.
ABDyi Venezuelaya yönelik olası bir askeri harekâta karşı uyaran Moskova, Beyaz Saray yönetiminin yasa dışı yollarla rejim değişikliği çabasına girerek uluslararası hukuku ihlâl ettiğini söylüyor.
Rusya, Maduro yönetimine hem askeri hem de ekonomik bir destek hattı kurmuş durumda.
Ocak ayında iki nükleer bomba taşıma kapasitesine sahip Rus bombardıman uçağı bölgeye gönderildi.
Reuters haber ajansı, Rus özel güvenlik şirketlerine bağlı silahlı grupların Maduroyu korumak için Caracasa gittiğini de yazdı. Kremlin ise bu iddiaları yalanladı.
Maduro geçen hafta Rus basınına verdiği bir röportajda Putin bize her düzeyde destek oluyor ve biz de bu desteği büyük bir memnuniyet ve minnetle kabul ediyoruz demişti.
Ekonomik açıdan Rusya, Venezuelaya en çok borç veren ülkelerden birisi konumuna gelmiş durumda.
Rus devlet petrol şirketi Rosneft aracılığıyla Maduro hükümetine milyarlarca dolarlık kredi hattı açıldı.
Reuters, 2006dan bu yana verilen borçların miktarının 17 milyar dolara ulaştığını aktarıyor.
Son günlerde basına konuşan Rus yetkililer, yaşanan krize rağmen Venezuelanın vadesi gelen borç geri ödemelerini yapmasını beklediklerini söyledi.
Rusyanın verdiği borçlar için Venezuelanın gösterdiği teminatların bir kısmı, petrol şirketi PDVSAnın ABDdeki iştiraki Citgonun yüzde 49.9luk hissesi. Ancak Washingtonun yaptırımları nedeniyle Citgonun varlıkları da ABDde dondurulmuş durumda.
ABD Hazinesinin Citgonun varlıklarına el koyma kararı alması durumunda, bu gelişmenin gelecekte ABD ile Rusya arasında yeni bir gerilime dönüşebileceği ifade ediliyor.
Rusya her ne kadar Venezuelaya ciddi yatırımlar yapmış olsa da, Maduro yönetiminin en çok borçlu oluğu ülke Çin.
Çinli firmalar Venezuelada petrol dahil pek çok alanda milyarlarca dolarlık yatırımlar yaptı.
2007den bu yana Çinin Venezuelaya verdiği borcun 62 milyar doları bulduğu sanılıyor. Bu borcun üçte biri ise henüz geri ödenmemiş durumda.
Çin Devlet Başkanı Şi Jinping Venezuelanın iç işlerine karışılmaması çağrısı yapıyor.
Eylül 2018de Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ekonomik krizdeki Venezuelaya yardım etmek için ellerinden geleni yapacaklarını söylemişti. Ardından da 5 milyar dolarlık yeni bir kredi hattı açılmıştı.
Ülkede siyasi gerilimin tırmanması ve Guaidonun kendisini geçici devlet başkanı ilan etmesinin ardından ise Çin Dışişleri Bakanlığından Tüm tarafları itidalli davranmaya çağırıyoruz açıklaması gelmişti.
Çin ayrıca dış güçlerin Venezuelanın iç işlerine karışmasına da karşı çıktığını açıklamıştı.
Hem Çin hem de Rusya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri ve veto hakları bulunuyor. O nedenle BM Güvenlik Konseyinden Maduro aleyhine bir kararın çıkmasının neredeyse imkânsız olduğu düşünülüyor.
Nicolas Maduroya destek veren liderler arasında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bulunuyor.
Son bir yıl içerisinde iki lider birbirlerinin ülkelerini ziyaret etmiş, karşılıklı ticaret ve yatırım anlaşmaları imzalanmıştı.
Aralık ayında Caracası ziyaret eden Erdoğana El Libertador nişanı ve Simon Bolivarın kılıcının replikası verilmişti.
Guaidonun kendisini geçici devlet başkanı ilan etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan Maduroya Dik dur mesajını göndermişti.
Erdoğan yaşanan gelişmeler karşısında Donald Trumpın yaklaşımı için beni şoke etti demiş ve Sandıktan çıkana saygı duyacaksınız. Sandıktan çıkana eğer saygı duymuyorsanız bunun adı demokrasi değildir yorumunu yapmıştı.
Türkiye Venezuelaya altın rezervleri konusunda da destek veriyor.
Geçen yıl Venezuelanın yaklaşık 900 milyon dolar değerindeki altınları rafine edilmek üzere Türkiyeye gönderilmişti.
Maduronun en önemli destekçileri arasında Küba da bulunuyor.
Hugo Chavezin iktidar olduğu dönemde iki ülke arasında kurulan bağlar Maduro döneminde de güçlenerek devam etmişti.
Hugo Chavez döneminde gelişen Küba - Venezuela ilişkileri, Maduro döneminde de güçlenerek devam etti.
Venezuelanın Kübaya düşük fiyattan petrol ihraç ettiği iddiaları da bulunuyor.
Venezuelada konuşlanmış olan Küba askerlerinin sayısının ise 15 bini bulduğu belirtiliyor.
BM Güvenlik Konseyinde konuşan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Kübayı Venezuela krizini derinleştiren adımlar atmakla suçlamıştı.
Küba ise ABDyi Guaido aracılığıyla bir rejim değişikliğine kalkışmakla suçluyor.
Bolivya ve Nikaragua da Maduroya desteklerini açıklayan ülkeler arasında.

Son güncelleme: 17:23 05.02.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı