• Turkhane Logo

Valilikten kanser hastası Prof. Haluk Savaş'a yeni yanıt: Biz size döneceğiz

Kanser tedavisi için yurt dışına gitmek isteyen ancak KHK ile ihraç edildiği için pasaportuna el koyulan Prof. Dr. Haluk Savaş, mahkemenin hakkında verdiği beraat ve yurt dışı yasağının kaldırılması kararına rağmen pasaportunu alamıyor.

21:13 14 Mayıs 2019 Salı
Valilikten kanser hastası Prof. Haluk Savaş'a yeni yanıt: Biz size döneceğiz
Kanser tedavisi için yurt dışına gitmek isteyen ancak KHK ile ihraç edildiği için pasaportuna el koyulan Prof. Dr. Haluk Savaş, mahkemenin hakkında verdiği beraat ve yurt dışı yasağının kaldırılması kararına rağmen pasaportunu alamıyor.

Kanser tedavisi için yurt dışına gitmek isteyen ancak KHK ile ihraç edildiği için pasaportuna el koyulan Prof. Dr. Haluk Savaş, mahkemenin hakkında verdiği beraat ve yurt dışı yasağının kaldırılması kararına rağmen pasaportunu alamıyor.

Dün sosyal medyada yükselen tepkinin ardından gece yarısı Adana Valiliği tarafından çağrılan Savaş, görüşme sonrasında bir kez daha hayal kırıklığına uğradığını söylüyor.

Savaş, pasaportunu almak için başvurduğu Adana Valiliğinde yaşadıklarını dün Twitter hesabından paylaştı ve kısa sürede #HalukSavaşaPasaport başlığında 50 bine yakın destek mesajı aldı.


Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümünde akademisyenken ihraç edilen ve pasaportuna tahkik koyulan Savaşın kanseri ihraç edildikten sonra başladı ve tüm tedavilere rağmen iki kez nüksetti.

Savaş bunun üzerine tedavisine yurt dışında devam etmeye karar verdi. Yavaş hakkındaki mahkeme kararına göre yurt dışına çıkış yasağı bulunmuyor. Fakat buna rağmen, pasaport başvurusu yaptığı Adana Valiliği Savaşa KHKlı olduğu için pasaport alamayacağını ve itirazı için CİMERe başvurması gerektiğini söyledi.

Savaş ise valiliğin CİMERe başvurun önerisine karşın tedavisi için o kadar vaktinin kalmadığını Twitterından şöyle paylaşmıştı:

Benim ortalama beklenen ömrüm 39 ay, bunun 30 ayı geçti geri kalan 9 ayı devletin çeşitli birimleri ile yazışarak geçireceğiz anlaşılan. Sağ kalırsam, önce CİMERe, başarılı olamazsam idari mahkemeye, başarılı olamazsam bölge idare mahkemesine, başarılı olamazsam Danıştaya, başarılı olamazsam, AYMye, başarılı olamazsam AİHMe başvuracağım. TRde ceberrut devletle uğraşmak mı daha zor yoksa azraille mi bilemedim?
  Sağ kalırsam, önce CİMER’e, başarılı olamazsam idari mahkemeye, başarılı olamazsam bölge idare mahkemesine, başarılı olamazsam Danıştay’a, başarılı olamazsam, AYM’ye, başarılı olamazsam AİHM’e başvuracağım. TR’de ceberrut devletle uğraşmak mı daha zor yoksa azraille mi bilemedim? — Prof.Dr. Haluk Savaş (@drhaluksavas) 13 Mayıs 2019 #HalukSavaşaPasaport başlığının Twitterda Türkiye gündemine oturmasının ve binlerce destek mesajının ardından, Adana Valiliği dün gece saat 11 sıralarında Savaşı arayarak valiliğe çağırdı. İdareciler, kötülükte ısrar ediyorlar BBC Türkçeye konuşan Savaş, medyadaki desteğin ardından Valilik yetkililerinin kendisiyle iletişime geçtiğini ve ek evraklar istediklerini söylüyor: Gündüz konuştuğum memur bey beni aradı, nüfus müdürü de yanındaydı. Belki olumlu gelişmeler olabileceğini, valilikte olduklarını söylediler ve benden bazı belgeler istediler. Ben de gece 12de eşimle beraber valiliğe gittim. Devlet kendine göre bir kriz masası oluşturmuş gibi düşündüm, açıkçası sevindim ve devlet yanlışından dönebilir gibi bir düşünceye kapıldım. Gerekçeli dilekçem alındı, tıbbi raporlarım ve yurt dışına çıkış yasağımın olmadığına dair mahkeme kararım alındı. Vali beyin de olayı takip ettiğini söylediler ancak orada geçirdiğim süre içinde atmosferden ve ilgililerin ifadelerinden çıkardığım şey, bu sürecin olumlu sonuçlanmayacağı oldu. Nitekim bugün itibariyle CHP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay hanımın girişimleriyle nüfus idaresi genel müdürlüğü ile de temas etmişler, oradan da olumsuz cevap gelebileceği yönünde bir bilgiye ulaştık. Aslında yasal bir engel yok, idare bu karardan dönebilir ama engellemeleri tamamen hukuk dışı ve idarenin kötülükte ısrarı anlamına geliyor. Savaş, Twitterda hastalığı hakkında Japonya, Kore, Küba, ABDde yeni geliştirilmiş önemli tedavi teknikleri var. Mesela biri 2018de Nobel Tıp Ödülünü alan Prof. Allisonun immunoterapi tedavisi demişti. Prof. Savaş, pasaportunu alması durumunda Japonya ve ABDnin öncelikleri arasında olduğunu belirtiyor ve yurtdışında geliştirilen tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor: Japonya ve Korede, vücudun savunma sisteminin önemli bir parçacı olan natural killer yani NK hücrelerini, vücuttan alıp ayıklayıp özel labaratuvarlarda çoğaltıp yani hücre kültürü denen yöntemle bir tür tarlaya eker gibi onları çoğaltıp, ondan sonra tekrar vücuda zerk ediyorlar. Buna ototransplantasyon deniyor. Kendi kendine yapılan bir organ nakli gibi düşünün. Bu hücreler arttığında kanser hücreleriyle savaşmak da mümkün oluyor. Kübada da kanserle ilgili çeşitli aşılar geliştiriliyor. Amerikada da immünoterapi tedavisi var. Belli alt gen tiplerinde bu tespit yapılırsa, genlerin belli alt tipleri varsa immunaterapi ciddi fayda sağlıyor. Böylece kanser hücrelerini işaretlemek ve onları yok etmek mümkün oluyor. Bende özellikle Amerikadaki tedaviyi almaya yönelik bir genetik varyasyon saptandı, bu nedenle bu tedavi imkanından istifade etmek istiyorum. Yetkililer, Biz size döneriz dedi Savaş, dilekçesiyle ilgili ne zaman sonuç alacağına dair sorularına Biz size döneceğiz gibi cevaplar verildiğini ve süreçteki belirsizliğin devam ettiğini söylüyor. BBC Türkçenin Adana Valiliğinden edindiği bilgiye göre ise, Savaşın dün gece alınan dilekçesi ilk önce Gaziantep Valiliğine, oradan değerlendirilmek üzere İçişleri Bakanlığına gönderildi. Savaş, dün gece bir kez daha hayal kırıklığına uğradığını anlatıyor: Ben psikiyatristim, konuyla bir biçimde kendimce mücadeleye etmeye çalışırım. Ancak üzücü olan, ben sadece sağlık hakkımın peşindeyim ve yaşamaya çalışıyorum. KHKlılar vatandaşlık haklarından mahrum bırakılıyor. Seyahat hürriyetleri yok, mesleki ehliyetleri ellerinden alınıyor. Bunlar İkinci Dünya Savaşı döneminde bizzat Yahudilere yapılan uygulamalardır. Bunun Hitler dönemi Almanyasından ne farkı var? İnsanları kendi vatandaşlarında misafir hissettiriyorlar. Dedem Mustafa Asım Savaş, yüzbaşıydı ve çok sayıda cephede savaştı. Akciğerinde bir Rus kurşunuyla 83 yaşında vefat etti. İstiklal madalyası sahibi bir yüzbaşıydı. Misafir olmadığımı belirtmek istiyorum, burası benim vatanım. Haklıyım ve bunu insanlara anlatacağım Savaş, pasaportu elinden alındığı için Türkiyeden yasa dışı yollardan çıkmaya çalışan insanları hatırlatıyor ve Ben bunu yapmayacağım diyor: Haklıyım, haklı olduğum için bunu tüm yollarla insanlara anlatacağım. Hiç kimse bunu yok edemez. Konuşur ve anlatırım. Yaşayacağım ve sağlık hakkımı alacağım diye bile olsa sınırı Meriçten botlarla geçmeye tevessül etmeyeceğim. İdareciler ne kadar baskıcı ve faşist olurlarsa olsunlar, ben toplumla konuşacağım. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Savaşın yaşadıklarının pasaportu iptal edilen binlerce KHKlı ile oldukça benzer olduğunu vurguluyor: 2 buçuk yıllık OHAL dönemi içerisinde KHKlıların pasaportuna şerh kondu ve kesinlikle hiçbir KHKlı pasaportunu kullanamadı. KHKlıların yakınlarına da blokaj uygulandı. Senin KHKlı yakının adli nedenlerle yurt dışına gitmiş, aile birliğiniz bozulsa biz senin de pasaportuna tahdit koyuyoruz dediler. Pasaportuna el konulan 200 bin civarında vatandaş vardı. İçişleri Bakanlığı bunu peyderpey azalttı ama hala pasaportunda engel bulunan binlerce vatandaş var, yani bu yeni bir vaka değil. Toplumun bunu anlaması için 2-3 yıl beklemesi gerekmiyordu. Nice çocuklar gidemedi tedaviye, nice insanlar mağdur oldu ancak toplumun umurunda değildi. Şimdi çok trajik bir vakayla vicdanlar sızlandı ama biz bunun gibi yüzlerce vaka takip ettik. Gergerlioğlu, mahkemenin beraat ve yurt dışı yasağını kaldırma kararına rağmen pasaport verilmemesi durumuyla ilgili ise KHKlı iseniz hiçbir mahkeme kararı size işlemiyor diyor. Dünün profesörü, bugün ekmeğe muhtaç oldu Gergerlioğlu, özellikle ihraç edilen akademisyenlerin pasaport konusunda hukuki mücadelelerini AİHMe kadar sürdüreceklerini ifade ediyor: KHKlı akademisyenler, pasaport kararının iptal edilmesini çok istiyor, çünkü dünün profesörü, bugün ekmeğe muhtaç oldu. Türkiyede çalışamıyorlar ancak yurt dışından kabul aldıkları okullara da gidemiyorlar. Bu nedenle hukuki mücadelenin peşini bırakmıyorlar, bu onlar için bir onur mücadelesi oldu. Öte yandan Türkiyede son iki buçuk yıl içinde her meslekten insan akın akın yurtdışına kaçmaya çalışıyor. Her türlü yoldan, yasa dışı şekilde kaçanlar var. Egeden, Meriç nehrinden kaçanlar var. Hele Meriç nehrinden kaçışlar son zamanlarda çok arttı. Mesela İki üç hafta önce 10-15 kişi Meriçten geçmeyi başarmış ama Yunanistandaki görevliler bu insanları Türkiyeye teslim etti. İçişleri Bakanlığı 21 Eylül 2018de Gergerlioğlunun ilgili soru önergesine verdiği cevapta, KHK ile ihraç edilen veya eşinden ötürü kendisinin de pasaportu iptal edilmiş 155 bin 350 kişinin pasaportunun iade edildiği bilgisini paylaşmıştı.

Son güncelleme: 21:13 14.05.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı