• Turkhane Logo

Demirtaş: Dokunulmazlıklar 300 yıl önce krala ve padişaha karşı çıktı

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Milletvkeili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte yargılandığı davada konuştu. Demirtaş, "Demirtaş: Dokunulmazlıklar 300 yıl önce krala ve padişaha karşı çıktı" dedi.

16:24 16 Mart 2018 Cuma
Demirtaş: Dokunulmazlıklar 300 yıl önce krala ve padişaha karşı çıktı
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Milletvkeili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte yargılandığı davada konuştu. Demirtaş, "Demirtaş: Dokunulmazlıklar 300 yıl önce krala ve padişaha karşı çıktı" dedi.

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile, 17 Mart 2013’te İstanbul Zeytinburnu’nda gerçekleşen Newroz kutlamaları sırasında yaptıkları konuşma gerekçesiyle Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla yargılandığı dava bugün başlıyor. Davada, iddianame okunmadan usule ilişkin söz alan Demirtaş, yapılan yargılamanın anayasaya aykırı olduğunu söyleyerek,  “Dokunulmazlıklar 300 yıl önce krala ve padişaha karşı çıktı” dedi.

Demirtaş mahkemede şöyle konuştu:

“Bu dava diğer davalardan farklı değil. Bu davanın ayrı görülmesi adil değildir. Anayasanın 83/2 maddesinde ‘Meclis kararı olmadan dokunulmazlıklar kaldırılamaz, tutuklama yapılamaz’ diyor. Sizin elinizde 6718 sayılı kanun var. Benim elimde Anayasa var. Anayasayı esas almanız lazım. Şu an Anayasaya, yasaya ve Meclis İç Tüzüğü’ne aykırı bir işlem söz konusu. Kişiye özgü kanun yapılmaz. Meclis karar aldığında Resmi Gazete’de yayınlanır, Cumhurbaşkanı onayına sunulmaz. Cumhurbaşkanı Meclis kararına dahil olamaz. Dokunulmazlığımızın kaldırılması Cumhurbaşkanına sunuldu. Dokunulmazlığın özü burada katledildi. Biz dokunulmazlıklarla zırhlı araç siyaseti yapmadık. Burada açıkça kanuna aykırı olarak millietvekillerinin vekilliği düşürüldü, milletvekilleri tutuklandı. Yargının bunu durdurması lazım. Bize açıkça ve aleni bir şekilde ayrımcılık yapılarak, kanun çıkartılarak Anayasa ihlali yapıldı. ‘Dokunulmazlığı tek tek kaldırır, milletekillerinin içeri atarız. Kimse bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürmez’ dediler.”


‘ANAYASA MAHKEMES, MECLİSİN 3 KARARINI DENETLEYEBİLİR

Demirtaş, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Selim Sadak’la ilgili kararını hatırlatarak, dokunulmazlıkların usulsüz kaldırıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“AYM, Meclis’in 3 kararını denetleyebilir. Milletvekilliğin düşürülmesi, Meclis İç tüzüğü ve dokunulmazlığın kaldırılması. Bizim dokunulmazlığımz Meclis kararı olsaydı her fezleke için kendimizi savunma hakkı olacaktı. Bariz olarak Anayasa suçu işlendi. Yürütmenin başı emir verdi, ana muhalefet başkanı ‘Anayasaya aykırı ama evet’ dedi. Önce bizim Anayasayı korumamız lazım. Mevcut haliyle derhal dokunulmazlığımızın usulüne uygun bir şekilde kaldırılmasına ilişkin ‘dosyamda Meclis kararı yok’ denilerek dosyanın Meclis’e gönderilmesi gerekir.”

“DOKUNULMAZLIKLAR 300 YIL ÖNCE KRALA VE PADİŞAHA KARŞI ÇIKMIŞTI”

Demirtaş, sözlerini şu şekilde devam etti:

“Milletvekilinin söz söyleme, siyaset yapma hakkı 83/1 ile güvence altına alınmıştır. Soruşturma makamı soruşturma yapmadan ciddi hata yaptı. Hakkımda 102 fezleke var. Bu 102 fezleke de konuşmalarımdan ötürü hazırlandı. Mahkemeniz parlamentoya yazı yazarak konuşmamın tamamı ‘gönderin’ demeli. Dokunulmazlıklar 300 yıl önce krala ve padişaha karşı çıktı.”

Mahkeme Başkanı, “Usule ilişkin söyleyeceğiniz var mı?” diye araya girince Demirtaş, “Benim söyleyeceklerim çok önemli. Acele ediyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.

Çağlayan’daki İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasında Demirtaş ve Önder’in avukatları hazır bulundu. SEGBİS ile savunma yapmayı kabul etmeyen Demirtaş, avukatı aracılığıyla duruşmada bizzat bulunmasına dair dilekçe sunmuştu.

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, davayı takip etmek için salona gittiği sırada kişisel sosyal medya hesabı Twitter’dan bir fotoğraf paylaştı. Kerestecioğlu, “Gitmeyelim, bulmayalım diye mahkeme yapmışlar” dedi.

“YASAMA SORUMSUZLUĞU”

İddianamede suçlamaya konu olan beyanların “yasama sorumsuzluğu kapsamında” olduğunu değerlendiren Avukat Yıldız İmrek, kuvvetler ayrılığının birbirine etki etmemesi gerektiğini savunmuştu. İmrek, dokunulmazlıkların kaldırılmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek, “Dokonulmazlıklar kaldırılsa bile yasama sorumsuzluğu gözardı edilemez, yargılama yapılamaz. Anayasa’ya göre siyaset yapma hakkı tüm vatandaşlara tanınmıştır. Milletvekilleri ise halkın temsilcisi olarak dokunulmazlığa sahiptir. Dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde mecliste bu ayrım yapılmamıştır. Meclis aritmetiğinin bozulması amacıyla yapılmıştır. Kötü niyetli olarak Anayasa değişikliği yapılmıştır. Bir Anayasa değildir, yasadır. Dokunulmazlıkların kaldırılması süreci yürütmenin yasamaya bir müdahalesidir. Anayasa’nın 85’inci maddesi ihlal edilmiştir” diye konuşmuştu. Dosyanın düşmesi talebinde bulunan İmrek, düşme kararı verilmemesi durumunda ise Anayasa’ya aykırılık açısında dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini istemiş, Avukat Mustafa Erarslan da Demirtaş’ın duruşmaya bizzat getirilmesini talep etmişti

Savcı mütalaasında Demirtaş’ın duruşma salonunda savunmasının alınması ve eksik hususların giderilmesini istemiş, ara kararını açıklayan mahkeme, sonraki duruşmada Demirtaş’ın hazır edilmesine karar vermişti. Duruşma bugün Silivri’deki Alibey duruşma salonunda görülüyor.

NELER OLMUŞTU?

17 Mart 2013 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen Newroz kutlamasında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel ile Sırrı Süreyya Önder konuşma yapmıştı. Davada müşteki olan Cafer Özsoy, Türk Solu Dergisi yayıncısı Gökçe Fırat Çulhanoğlu’nun avukatı olarak biliniyor. Aynı mitingde konuşma yapan Tuncel hakkında Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde “Propaganda yapmak” iddiasıyla açılan dava beraat ile sonuçlanmıştı. Ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Demirtaş, Önder ve Tuncel’in dokunulmazlığının kaldırılması için Adalet Bakanlığına başvuruda bulunmuştu. Yapılan başvuru 25 Haziran 2014 tarihinde Bakanlıkça, hangi suçun oluştuğu belirtilmediği için iade edilmişti. Bunun üzerine savcılık bir kez daha hazırladığı fezlekede “propaganda” suçunun işlendiğini ileri sürerek, tekrardan fezlekeyi Adalet Bakanlığına gönderdi. Ancak savcılık tekrardan hazırladığı fezleke de bu kez “örgüt kurma” suçlaması yöneltmişti. Ancak 9 Ekim 2016 tarihinde hazırlanan iddianamede Demirtaş ve Önder hakkında “propaganda”dan dava açılmıştı. 3 gün sonra ise aynı konuşmaya dair başka bir “propaganda” iddiası ile iddianame hazırlanmıştı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya yetkisizlik kararı verilerek, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Davanın ilk duruşmasına Demirtaş, getirilmemesi üzerine SEGBİS ile katılmayı kabul etmedi. Önder ise duruşmada hazır bulunmuştu.


 

Son güncelleme: 16:24 16.03.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı