Erdoğan bastırıyor ama... Gül ve Babacan neden rahat? başlıklı yazısında Bozkurt; Erdoğanın medyanın yüzde 95’ini yönetmesine rağmen doymadığını ifade ederek şu görüşleri ileri sürüyor:
Yeni kurulacak partileri de hesaplayan Erdoğan ve ekibi, nasıl ki, Moskova üzerinden yaptığı baskıyla gazetecilerin işine son verdiyse, dozu arttırarak bu kez medyanın A Haber hizasına gelmesini isteyecek.
En büyük medya grubu olan Demirören medyanın icra kurulu başkanı Mehmet Soysal geçen hafta görevden alındığını hatırlatan Bozkurt, bu görevden alma ile ilgili şu bilgileri veriyor:
İlk, Artı TV ekranlarında duyurduğumuz Mehmet Soysal’ın görevden alınma konusuna bakalım. Önce biraz bilgi…
Soysal’ın, Demirören ailesi ile yakınlığı baba Erdoğan Demirören döneminde başlıyor. Soysal, TGRT yayın yönetmeniyken, Erdoğan Demirören ile iş dünyası yayınları sırasında görüşmeye başladı.
TGRT, 2007 yılına kadar uydudan yayın yapan etkili sayılacak bir kanaldı. 2007 yılında frekansı Fox’a satıldı, kablo tv üzerinden yayına çıktı (O zamanlar dijital platform sayısı azdı Digiturk ve Cine5 hariç). Mehmet Soysal da o dönemden sonra Demirören grubunda danışman oldu. Geçtiğimiz yıla kadar sadece Milliyet ve Vatan gazetesiyle internet siteleri olan Demirören ailesi, Doğan grubunun yayın organlarını satın aldı. Satın alma işlemi devlet bankası Ziraat Bankası’ndan kredi alınarak gerçekleşti. Ki doğal olarak bu satın alma operasyonu, Tayyip Erdoğan eliyle gerçekleşti. Son dönemde muhalefete yapamayan Doğan grubu, Demirören ailesine geçtikten sonra artık iyice yandaş oldu.
Ancak 31 Mart’ta AKP’nin, oyları düşünce, Demirören medyası A Haber’i mumla aratacak içerikler girmeye başladı, yandaşlık çıtası yükseldi. Bu da yetmemiş olacak ki, Mehmet Soysal kızağa çekildi. Demirören medya icra kurulu başkanlığından alındı. Grubun gazetelerdeki künyesinden ismi çıkarıldı.
Kanal D Haber bittiğinde ekrana gelen rol captiondan (isim ve unvanların yer aldığı yukarı doğru akan yazı) ismi çıkarıldı.
Demirören medyada Pelikancıların başkenti, Sabah ve A Haberden gelen isimler öne çıktığını söyleyen Serkut Bozkurt; tam bu dönemde Ahmet Hakanın Tayyip Erdoğan’ın uçağına binerek güzellemeler yapmaya başladığını, Ertuğrul Özkökün uçağa binemese de Tayyip Erdoğan’ın hoşuna gidecek yazılarının sayısını artırdığını belirtiyor ve devam ediyor:
İkisi de Mehmet Soysal’dan boşalan koltuğa oturmak istiyor. Ahmet Hakan, yakın zamanda Kanal D Haberin başına geçebilir. Ama duyduğuma göre Soysal’ın koltuğu boş kalacak. Onun yerine televizyon, gazete, internet siteleri genel müdür seviyesinde yönetilecek. Genel yayın yönetmenleri ile patron arasında yeni bir kat kurulmayacak.
Demirören medyasındaki bu değişikliğin erken seçim sinyali olduğunu belirten yazar şöyle devam ediyor:
Tayyip Erdoğan, yeni parti kuracak olan Ali Babacan ile ilgili tek satır iyi veya kötü haber görmek istemiyor. Bunun için çıta yükseltildi. Baskılar daha da artacak.
Yalnız, Babacan cephesinde bu medya baskısı bekleniyor olacak ki, hazırlıklı ve soğuk kanlılar. Bu rahatlığı, tıpkı AKP’den ayrılıp, Babacan’ın partisine katılacak siyasetçiler gibi değerlendirenler var. Yani, Erdoğan’a yakın görünen, onun beslediği medya bir anda Babacan tarafına geçebilir.
Kulisi veren kaynağına “Bunun işareti nasıl anlaşılır” diye sorduğunu belirten Bozkurt yazısında şu ifadeleri kullanıyor:
O da: “Ali Babacan ile hep beraber hareket eden Mehmet Şimşek, şimdi Ferit Şahenk’in patronu olduğu Doğuş Grubu’nun Londra’daki banka yönetiminde danışman. Şimşek, Ali Babacan’ın kuracağı partiye geçtiği zaman, ki geçecek, medyada değişiklik netleşecek. Tam o sırada, Doğuş Grubu (NTV – Star TV) Erdoğan eleştirisine başlarsa şaşırmamak gerek” dedi.
Yazısının ilerleyen bölümlerinde Babacanın partisinde kimlerin yer alacağına dair de şu iddiaları öne sürüyor:
Son dönemde Erdoğan’ın gemisinden inmeye başlayanların sayısı yükseldi. Mehmet Metiner’in AKP eleştirisi Abdullah Gül ve Ali Babacan’a bir mesaj. Metiner gibi Erdoğan’dan ümidi kesmiş AKP’li sayısı artıyor. Ama Babacan’a yakın isimlerden öğrendiğime göre, öncelikleri, kadrolarında eski AKP’li sayısı tahmin edildiği gibi çok olmayacak. Eski veya küskün AKP’liler yerine yeni, liberal, çözüm sürecine ve merkez sola yakın isimler öne çıkacak. Seçim propagandası sırasında yeni yüzler ekrana gelecek.
