• Turkhane Logo

İşte Türkiye'yi seçim sonrası bekleyen "acı reçete"

Ekonomistler yerel seçim sonrası bazı ürünlerde vergi artışıyla beraber çok zor bir döneme girilmesini ve TL'de değer kayıplarının sürmesini bekliyor.

09:18 29 Mart 2024 Cuma
İşte Türkiye'yi seçim sonrası bekleyen
Ekonomistler yerel seçim sonrası bazı ürünlerde vergi artışıyla beraber çok zor bir döneme girilmesini ve TL'de değer kayıplarının sürmesini bekliyor.

Türkiye, 31 Martta yapılacak yerel seçimlere hayat pahalılığı krizinin tavan yaptığı bir ortamda gidiyor.

Yerel seçimlerin ardından da dikkatlerin daha fazla parasal ve mali sıkılaştırmanın yanı sıra döviz kurunun nasıl bir seyir izleyeceğine çevrileceği tahmin ediliyor.

Ekonomide alınacak kemer sıkma önlemlerinin başında vergi artışları beklentisi var.

Türkiyeyi seçim sonrası ne bekliyor?
Ekonomistler, seçim sonrası para ve özellikle de maliye politikasında sıkı duruşla beraber kemerlerin sıkılacağını düşünüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimsek bir süredir enflasyonu düşürmek için iç talebin kuvvetli seyrinin yavaşlatılması gerektiğini söylüyor.

Ekonomist Güldem Atabay da DW Türkçeye yaptığı değerlendirmede yerel seçimler sonrası Türkiyeyi ekonomide çok zor bir dönemin beklediğini ifade etti:

Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiyenin o acı reçete karşısına konacak, Türkiye o acı ilacı içecek.

Politik olarak ilk üç ayda bu adımlarda geri duruldu ama yerel seçimlerden sonra hem bütçe açığının kapatılması ya da daraltılması hem de enflasyonla mücadelede vergi artışları olduğunu göreceğiz diyen Atabaya göre KDV (katma değer vergisi) artışları Bakan Şimşekin ifade ettiği düşük KDVli ürünlerin yüzde 18-20 bandına çekilmesi şeklinde gerçekleşecek.

Bakan Şimşek, katıldığı bir programda enflasyonist yeni vergi getirilmeyeceğini, KDV genel oranını, Kurumlar Vergisini ve Gelir Vergisini artırmayacaklarını vurgulayarak Bu konuda çok netiz. Ama istisnaları, muafiyetleri, indirim oranlarını gözden geçireceğiz demişti.  

Atabay, Şimşekin bu açıklamasını şöyle yorumladı:

Bunlar nedir, aslında temel tüketim malzemeleri ve temel gıda maddeleri. Biz bunun zaten manşet enflasyonun çok üzerinde seyreden gıda fiyatları enflasyonunu hareketlendirdiğini göreceğiz.

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ekonomistler tarafından manşet enflasyon olarak adlandırılıyor. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre tüketici enflasyonu Şubat ayında yıllık yüzde 67,07ye yükseldi. Artışın en yüksek olduğu ana harcama gruplarından biri olan gıda ve alkolsüz içeceklerdeki yıllık artış oranı yüzde 71,12 oldu. Enflasyonun Mayıs ayında yüzde 70 seviyesini aşarak zirve yapması bekleniyor.

Merkez Bankasının faiz artışı etkili
Londra merkezli Capital Economicste gelişmekte olan piyasalar kıdemli ekonomisti olan Liam Peach de DW Türkçeye seçim sonrasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Merkez Bankasının faiz artışının etkili olduğunu ve bankanın seçimden sonra en az bir faiz artırımı daha yapmasını muhtemel gördüğünü, maliye politikasında ise daha fazla önlem alınmasını beklediğini belirtti:

Mali sıkılaştırma şu ana kadar sınırlı kaldı ve seçimden sonra daha fazlasının yapılması gerekecek. Maliye Bakanı Şimşek büyük vergi artışlarını reddetmiş olsa da KDV oranlarında bazı artışlar yapılması muhtemel. En büyük mali değişiklikler muhtemelen hükümet harcamalarının ve altyapı projelerine yönelik sermaye harcamalarının kısıtlanması yoluyla gelecek.

Türkiye ekonomisinin geçtiğimiz yıl boyunca aşırı ısınmaya devam ettiğini belirten Peach, Hükümetin bütçe açığını dizginlemesi ve Merkez Bankasının reel faiz oranlarını uzun süre yüksek tutmasıyla bu durumun bu yıl değişeceğini düşünüyoruz ifadelerini kullandı.

Seçimden önce faiz silahını kullandı
Enflasyonla mücadelede sıkı para politikası duruşu sürdürülecek mesajı veren Merkez Bankası yerel seçimlere 10 gün kala 500 baz puanlık faiz artışı yapmıştı.

Londra merkezli Bluebay Asset Management kıdemli analisti Timothy Ash de faiz artışına dair değerlendirmesinde bu adımı olumlu bulduğunu belirterek dezenflasyon eğilimine yardımcı olmak için politikanın seçim sonrasında da sıkı kalması gerektiğini kaydetti.

Ash, Umarım siyasi döngü buna yardımcı olur. Bence Şimşek ve ekibi enflasyon cinini öldüreceklerse zamanın çok önemli olduğunu ve maliye ve para politikasının 2024te sıkı kalması gerektiğini kabul ediyorlar. Bu da faizlerde daha uzun süre daha yüksek seyir ve maliye politikası açısından daha uzun süre daha derin bütçe kemer sıkma politikaları anlamına geliyor. Eğer bunu yaparlarsa, umut var demektir dedi.

Hayatımız çok zor olacak
Daha orta gelirli, maaşı ile yaşayan ve daha düşük gelir grupları bunu çok ağır hissedecek diyen Atabay, önlemlerin vatandaşa yansımalarının nasıl olacağını şöyle anlattı:

Bir taraftan kredi kartlarının sınırlandırılmasının kullanımı artırılacak. Maaş artışlarının ayarlamalarının da enflasyona göre yılın ortasında yapılmayacağını düşünürsek bayağı bir nefes alamaz hale geleceğiz, özellikle yaz aylarından sonra. Yılın son çeyreğinde büyük bir ihtimalle bizim stagflasyon dediğimiz yüksek seyreden enflasyon ve durgunlaşmış bir ekonomi ile karşı karşıya geleceğiz ve hayatımız çok zor olacak.

Geçen Temmuz ayında Resmi Gazetede yayımlanan kararla genel KDV oranı yüzde 18den yüzde 20ye, yüzde 8 indirimli KDV oranı ise yüzde 10a yükseltilmişti. Ancak 2022 yılında KDV oranı yüzde 8den yüzde 1e indirilen et, balık, çay, kahve, peynir, şeker, süt, su, meyve, kuruyemiş gibi temel gıda ürünlerinin KDV oranında değişiklik yapılmamıştı.

TLde değer kaybı beklentisi hakim
Ekonomistler, Türk Lirasında (TL) değer kaybının da sürebileceği görüşünde birleşiyor.
Peach, faiz artışı geçici bir destek sağlasa da TLde daha fazla değer kaybı beklediğini belirterek Seçim sonrasında Merkez Bankasının rezervlerini yeniden inşa etmesiyle TLnin değer kaybı biraz daha hızlanabilir. Liranın önümüzdeki yıl içinde dolara karşı 40 seviyesine doğru değer kaybetmesini bekliyoruz, bu da dış rekabet gücünün korunmasına ve yatırımcıların politik iyimserliğinin sürdürülmesine yardımcı olacak dedi.

Son güncelleme: 09:18 29.03.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı