TK707 seferli THY uçuşuyla Kabil’den İstanbul’a gelen Avcıoğlu, GAİN’den Duygu Demirdağ’a konuştu.
Mühendis, kalkan uçağın kanadına tutunduğu için düşerek hayatını kaybeden sivilleri gördüğü anları şöyle anlattı:
“Türk komandoları etrafımızı korumaya almıştı. Uçak geldikten sonra hem elçilik çalışanları hem de Türk askerleri bizi yönlendirdi. Uçağa bindikten sonra kargolar yüklendi. Uçak hareket etmeye başladıktan sonra havalimanındaki siviller askeri tarafa doğru koşmaya başladı. Uçakta oldukça şaşırdık. Piste koştukları için uçağın kalkıp kalkmama tehlikesi doğdu. ABD’nin askeri kargo uçağına binme umuduyla koşuyorlardı. Zırhlı araçlar ve askerler sivillere engel olamadı. Uçağa çok yaklaştılar. Sonunda ABD askerleri koridor oluşturup sivilleri durdurdu. Şerit halinde bu güçler üssü korumaya çalıştı. Askeri uçak daha sonra hareket etti. Siviller bu uçağa tutunmaya çalıştı. Biz de pisti görür bir şekilde uçağın içinde yaşananları gördük. Daha sonra iki Sikorsky helikopteri alçak uçuş yaparak sivilleri dağıtmayı denedi. Ardından pistin uçağın kalkabileceği kadar temizlendiği düşünerek uçağı kaldırdılar. Uçak kalktıktan bir süre sonra tutunanların yere düştüğünü gördük. Sivilleri uzaklaştırmak için daha fazla helikopter uçmaya başladı. Onların yardımıyla pist boşaldı. Bizim uçağımız da pist başına giderek deneme yaptı ancak uçuş mesafesinin yeterli olmadığı anlaşıldı. Tekrar aprona döndük. Normalde sivil terminalden bu uçuşu gerçekleştirmemiz gerekiyordu ancak biz askeri taraftaki aprondan bindik. Ben de askeri tarafta görev yapan bir mühendisim. Müdahalelerle sivil vatandaşlar sivil tarafa doğru yönlendirildi. Siviller bizim uçağımıza doğru hareket etmedi. Bizim etrafımızda sürekli Türk askeri vardı.”
HAVALİMANINDA GÜVENLİK OTORİTESİ YOK
Avcıoğlu çalışma arkadaşlarının tarifeli uçuşunun kalkmamasıyla birlikte sivil tarafta yaşanan hareketliliği öğrendiklerini, arkadaşlarının yardım çağrısıyla onları askeri kanada taşıdıklarını söyledi.
Havalimanının sivil tarafında büyük otorite boşluğu olduğunu belirten mühendis, şöyle devam etti: “Afgan sivil havalimanındaki tüm Afgan güçleri alanı terk etti. Bundan dolayı orada büyük bir otorite boşluğu doğdu. Normalde bizim çalışma arkadaşlarımızın akşam 19:00’da tarifeli uçuşu vardı fakat bu uçuş gerçekleşmedi. Arkadaşlarımıza bizi bekleyin, yetkililerle görüşelim dedik. Sonra bizi tekrar arayıp sivil taraf karışıyor bizi buradan aldırın dediler. Biz de 12 Türk arkadaşımızı sivil alandan alıp askeri tarafa getirdik. Pistin bu şekilde bir insan akınına uğradığında uçakların kalkamayacağını bir önceki gün de düşünmüştük. Şu anda sivil taraf herkesin girebileceği durumda. Bir kısım Türk arkadaşımızın kalması gerektiği için Kabil’de kaldı. Şu anda onlardan aldığım haberlere göre asker sayısı artırılmış. Fakat sivil sayısı çok fazla olduğu için sivilleri kontrol etmekte zorlandıklarını öğrendim. Düne göre çok daha sakin olduğunu söyleyebilirim.”
