• Turkhane Logo

'Trump ekonomiyi sopa, tampon bölgeyi havuç olarak koydu; Ankara tuzağa düştü'

ABD Başkan Donald Trump’ın askerlerini Suriye’den çekmek üzere düğmeye bastığını duyururken, Türkiye’yi ekonomik olarak ‘mahvetme’ tehdidi içeren bir tweet attı.

12:01 18 Ocak 2019 Cuma
'Trump ekonomiyi sopa, tampon bölgeyi havuç olarak koydu; Ankara tuzağa düştü'
ABD Başkan Donald Trump’ın askerlerini Suriye’den çekmek üzere düğmeye bastığını duyururken, Türkiye’yi ekonomik olarak ‘mahvetme’ tehdidi içeren bir tweet attı.


Bu olumsuz hava, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile telefon konuşmasıyla ‘tatlıya bağlanmasının’ ardından Washington Ankara ile masaya oturdu. İki ülke genelkurmay başkanları Brüksel’de görüştü. Ankara, Trump’ın tweet’inde kullandığı “20 millik güvenli bölge oluştur” şeklindeki ifadeden yola çıkarak ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde ‘tampon bölge’ tesis etmesine yeşil ışık yaktığı görüşünde. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, açıkça bu bölgenin Türkiye’nin kontrolünde olacağını duyurdu. ABD tarafından yapılan açıklamalarda ise mesele fazla anılmıyor.

Sputnik News’ten Ceyda Karan, Trump’ın kimin nasıl kuracağını belirtmediği ‘güvenli bölge’ çıkışı, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik tutumu ve Rusya’nın olası pozisyonunu Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller ile konuştu. Mehmet Ali Güller’e göre Trump’ın Türkiye’yi tehdit eden tweet’ine gerekli yanıt verilemedi. Trump’ın ekonomiyi sopa, tampon bölgeyi havuç olarak koyduğunu belirten Güller, Ankara’nın Suriye’nin kuzeyine göz diken ‘fetihçi’ tutumu yüzünden tuzağa düştüğü görüşünde.


‘TRUMP’IN TWEETİNE OLAĞANÜSTÜ SERT TEPKİ GÖSTERİLMESİ GEREKİRDİ’

Mehmet Ali Güller, Trump’ın Türkiye’yi ağır ifadelerle hedef alan tweet’inin Ankara’dan gereken tepkiyi görmediği görüşünde. Trump ile Erdoğan’ın telefon görüşmesinin ardından Ankara’dan ‘meselenin tatlıya bağlandığı’ açıklamasına karşılık, Güller “Mesele aslında Türkiye açısından acıya bağlanmış bir mesele” tespitinde bulunurken, Trump’ın tweet’inde ekonomiyi sopa, tampon bölgeyi ise havuç olarak koyduğuna dikkat çekti. Güller, Suriye’yi bölünmeye götürebilecek bu sürecin Türkiye için de tehditler barındırdığı görüşünde:

“Trump ve Saray arasında tatlıya bağlanmış mesele aslında Türkiye açısından acıya bağlamış bir mesele. Çünkü tatlıya bağlanıldı denilen mesele son tahlilde Suriye’yi bölünmeye götüren, kuşkusuz Suriye’nin bölünmesinin de bölgede en başta Türkiye’yi olumsuz etkileyecek bir gelişme olduğu için bunu söylüyoruz. Yoksa meselenin tatlıya bağlanması söz konusu değil. Zira Trump’ın ekonomiyi mahvederiz açıklaması tek tweet’in birinci unsuruydu. İkinci unsuru da 20 mil yani 32 km’lik tampon bölge meselesiydi. O tweet bir bütün halinde incelendiğinde ekonominin sopa, tamponun da havuç olarak konduğu bir mesajdı. Maalesef Saray yönetimi de o mesajı kabul etmiş. Ekonomik kısmına hiç dokunmadan 32 km’lik tampon bölgede müzakerelere başladığını ilan ettiği açıklamalar yapmış oldu.

Ekonomiyi mahvederiz gibi kesinlikle kabul edilemez ve olağanüstü sert tepki gösterilmesi gereken bir mesaja Cumhurbaşkanı Sözcüsü, Dışişleri Bakanı açıklamaları tamamen Türkiye’yi aslında uluslararası anlamda kötü duruma sokan cevaplar vermiş oldular. Teröristler ortağınız olamaz, Amerika’nın stratejik ortaklığımız onurlandırmasını bekliyoruz gibi bir açıklama Türkiye adına sıkıntıdır. Zira muhatabı sizi mahvederiz derken, siz sizi mahvetmek isteyenden ortaklığınız onurlandırmasını bekliyorsunuz. Bu en hafif ifadeyle alttan alma diye ifade edebileceğimiz diplomatik mesajdı. Toplama bakarsak şöyle bir durum oluştu. En son Erdoğan’ın Trump ile yaptığı görüşmenin içeriğine dair Cumhurbaşkanlığından yapılmış açıklama var. Bir kere zaten normali şuydu. Trump’ın bu açıklamayı yaptığı gün Trump ile görüşmemek lazımdı. Ama görüşmenin de bir müzakereye varılmış bir tatlıya bağlanış şeklinde sonuçlanması ayrıca vahimdi. Özetle Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Trump ile müspet bir görüşme oldu, anlayış birliğine vardık. Güvenli bölge konusu kendisi tarafından bize ifade edildi’ diyor. Beyaz Saray açıklamasında yok bu. Ama biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerini esas almak zorundayız. Oradan da geldiğimiz nokta şudur. Amerika’nın böyle bir teklif yaptığı zaten aslında Trump’ın tweet’inde var.

Güvenli bölge konusu zaten AKP hükümetinin Suriye meselesi başladığından beri gündeminde olan ve bunu zaman zaman Amerika ile ettiği bir konuydu. En son 2016 yılında da bu konu gündeme gelmişti. O zaman Amerika, Türkiye’nin denetiminde bir güvenli bölge olmasından rahatsız olduğu için bunu kabul etmemişti. Şimdi şartların değiştiği bir süreçte Amerika’nın bir çekilme kararı verip kendisine bir vekâlet aradığı bir süreçte bunun tekrar gündeme geliyor olması yeni bir durum olarak belirdi. Bu bir havuç ama bu havuç Türkiye’nin başını hakikaten büyük sıkıntılara sokacak bir havuç.”

‘HER GÜVENLİ BÖLGE AMERİKA’NIN İSTEDİĞİ BÖLÜNMEYE DÖNÜŞÜYOR’

ABD’nin benzer bir havucu Irak’ta da Türkiye’nin önüne koyduğunu anımsatan Güller, “Ha PYD olmuş ha ÖSO” diyerek, her güvenli bölge planının ABD’nin istediği bir Kürt devletçiğine dönüşmesi yahut Suriye’nin bölünmesine yol açma potansiyeline atıf yaptı. Erdoğan’ın kısa süre önce New York Times’a yazdığı makaleyi anımsatan Güller, burada Erdoğan’ın doğrudan ABD’nin boşalttığı yerleri doldurmaya yani ABD’nin vekaletine talip olduğu mesajı verdiğini vurguladı.
 

Son güncelleme: 12:01 18.01.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı