• Turkhane Logo

Soçi öncesi Ankara üzerindeki İdlib baskısı artıyor

Erdoğan ve Putin'in Soçi buluşması öncesi İdlib'te tansiyon yüksek. Rusya, Ankara'ya Esad'la masaya oturması ve İdlib'ten radikal grupları çıkarması için baskı yapıyor.

15:00 27 Eylül 2021 Pazartesi
Soçi öncesi Ankara üzerindeki İdlib baskısı artıyor
Erdoğan ve Putin'in Soçi buluşması öncesi İdlib'te tansiyon yüksek. Rusya, Ankara'ya Esad'la masaya oturması ve İdlib'ten radikal grupları çıkarması için baskı yapıyor.

BM Genel Kurulu toplantıları için gittiği New Yorktan ABD Başkanı Joe Bidenla ikili bir görüşme gerçekleştiremeden dönen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 29 Eylülde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putinle Suriye gündemiyle bir araya gelmeye hazırlanıyor. New York dönüşü ABDyle ilişkilerin iyi gitmediğini Gidişat pek hayra alamet değil sözleriyle ifade eden Erdoğanın Putinle Suriye konusunda uzlaşıp uzlaşamayacağı da İdlibte tırmanan gerilim nedeniyle belirsiz.
Diplomasi kulislerine göre Erdoğanın ABDnin tepkisine rağmen Rusyadan satın alınan S-400ler konusunda geri adım atmayacakları açıklaması Soçi öncesi Putine gönderilen yumuşak bir mesaj.
Erdoğan ve Putin, Türkiye ve Suriye arasındaki çatışmayı sonlandırmak için 5 Mart 2020de ateşkes ve ortak devriyeler başlatarak bölgede güvenliği sağlama konusuna anlaşmıştı, ancak Şam ve Rusyanın son dönemde İdlibteki operasyonlarını artırması Ankara için kaygı verici boyutlara ulaştı. Operasyonlarda 10 Eylülde Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef alınmış ve 4 Türk askerihayatını yitirmişti. Rus hava güçlerinin Eylül ayından bu yana bölgeye 200den fazla saldırıda bulunduğunu belirten Türk diplomatik kaynaklar, bu saldırılarda Türkiyenin bölgedeki askeri üs ve gözlem noktalarına yakın bölgelerin hedef alındığına dikkat çekiyor.
Rusya ile Esad rejimi güçlerinin geniş çaplı bir operasyon yapma ihtimalini dikkate alan Türkiye ise bölgeye 80e yakın askeri üs ve gözlem noktası inşa etmenin yanı sıra 10 binin üzerinde asker de konuşlandırmış durumda.
İdlibteki gerginliğin nedeniTürkiye ile Rusyanın gerginliği azaltma bölgesi olarak ilan ettiği İdlibte muhalif grupların yanı sıra başta Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) üzere çok sayıda radikal İslamcı grup olması ve Ankaranın bu grupları halen bölgeden çıkartamamış olması Ankara ile Moskova arasındaki İdlib sorununun büyümesinde temel neden olarak görülüyor.
Soçi öncesi Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrovdan da İdlib konusunda Türkiyeye eleştiri geldi. Türkiye, İdlibte normal muhalifleri terörist gruplardan ayıramadı diyen Lavrov, Ankara ile daha önce yapılan anlaşma gereği Türkiyenin böyle bir sorumluluğu olduğuna dikkat çekti.
Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan da görüşmenin hem Rusyanın Ankaraya baskıyı artırıp İdlibe operasyon yapıp yapmayacağı hem de Ankara ile Şamı müzakere masasına oturmaya ne kadar zorlayacağı sorularının sorulduğu bir döneme denk geldiğine vurgu yapıyor.
DW Türkçenin sorularını yanıtlayan Orhan, Rusyanın, Suriyedeki rejim güçleriyle İdlibe bir operasyon düzenlemesi ihtimali düşük ama geniş bir operasyon yapılırsa Türkiye, geri adım atmaz, sahadaki tüm askeri güçleriyle karşılık verir. Operasyonun Ankaraya da Rusyaya da maliyeti büyük olur. Yaşanacak olası askeri çatışma Suriyedeki dengeleri altüst eder öngörüsünde bulunuyor.
Orhana göre Putin, Erdoğanla görüşmesinde Ankaranın İdlibteki radikal güçleri bölgeden çıkarma sorumluluğunu bir kez daha hatırlatacak. Orhan, Dağlık Karabağ ya da Kırım meselesi. Rusya ne zaman Türkiyeyle görüş ayrılığı yaşasa Ankara üzerindeki baskıyı artırıyor. İdlibte de bunu görüyoruz. Ankara, radikal güçleri bölgeden henüz çıkaramadı ve Suriyeli Kürtlerin oluşturduğu YPGyle ilişkiyi kesmesi koşuluyla ABDye de Suriyede işbirliği yapabileceği konusunda mesajlar verdi. Rusya da doğal olarak baskıyı artırdı diyor.
İdlibe askeri operasyon çok kanlı olurSuriyede iç savaşın başladığı 2011de Türkiyenin Şam büyükelçisi olarak görev yapan, Ankara-Şam ilişkisi krize girdiğinde de merkeze çekilen Türkiyenin son Şam büyükelçisi Ömer Önhon, Erdoğan-Putin görüşmesinin İdlibte gerilimin bitip bitmeyeceği konusunda çok kritik olduğunu düşünüyor.
DW Türkçenin sorularını yanıtlayan emekli büyükelçi Önhon, Suriye rejimi ile Rus güçlerinin İdlibe saldırılar düzenlerken bölgedeki muhaliflerin sırtını Türkiyeye dayadığı değerlendirmesini yapıyor. İdlibin radikal HTŞnin kontrolünde olduğunu vurgulayan Önhon, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esadın 6 yıl aradan sonra Moskovaya gidip Putinle görüştüğünü ve Putinin de Suriyeden yabancı güçlerin çıkması gerektiği mesajı verdiğine işaret ediyor.

Önhon, Rusyanın İdlibe operasyon yapması durumunda bunun sonuçlarının ağır olacağı konusunda uyarıyor:
Rusya, İdlibi temizlemek istediğinin mesajını veriyor. Savaş öncesi 1 milyon nüfuslu İdlibin nüfusu bugün 4,5 milyona dayanmış durumda. Türkiyenin hemen Suriye sınırındaki bu bölgeye Rusya ve rejim güçleri tarafından eğer buraya bir askeri operasyon yapılırsa çok kanlı olur. İkincisi, onlarca Suriyeli Türkiyeye yönelir. Türkiyenin güney sınırında yeni bir sığınmacı akını görülür. Üçüncüsü, İdlibteki silahlı güçler de Türkiye’ye yönelir. Bunların hepsi Türkiye için çok ağır sonuçlar demektir.
Rusya, Ankaranın Esadla ilişki kurmasını isteyecektirSeçim sonuçlarını inandırıcı bulunmasa da Suriyede Mayısta yapılan seçimleri Esadın kazandığını ve Esad yönetiminin tüm dünyaya kendini meşru kılma çabasında olduğunu dile getiren Önhon, Şamda koltuğunu koruyan Esad olmakla birlikte Suriyede çok büyük bir muhalif grup var. Silahlı gruplar Erdoğanla Putinin anlaştığı gibi çatışmasızlık bölgelerinden çıkartılamadı. Bu şartlarda Suriyenin barış ve istikrara kavuşması zor. Putin, Erdoğandan silahlı grupların bölgeden çıkartılmasını isteyeceği gibi Ankaranın Esadla diyalog kurmasını da isteyecektir tahmininde bulunuyor.
Suriyede Esad karşıtı muhalif grupları destekleyen Ankaranın 9 yıldır Şamla diplomatik teması bulunmuyor. Son dönemde istihbarat düzeyinde görüşmelerin yapıldığı Ankara-Şam hattında diplomatik temasın kurulup kurulmayacağı konusunda Ankaranın özellikle Soçi görüşmesinden sonra daha net bir mesaj vermesi bekleniyor.
Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan da Rusyanın İdlib, mülteciler ve YPG ile birlikte tüm sorunları Şamın da dahil olduğu müzakere masasında çözmekten yana tavır aldığını belirtiyor. Orhan, Türkiye, doğrudan görüşmenin (Şamla) faydasına inanmıyor, ancak önümüzdeki süreçte Türkiye ile Suriye güvenlik güçlerinin diyaloğunun artması kaçınılmaz görünüyor öngörüsünde bulunuyor.

Türkiye, Rusyadan ikinci parti S-400leri alabilir
Erdoğanın daha başbakan olmadan AKP genel başkanı sıfatıyla Putinle ilk kez 2002de görüştüğünü, sonrasında da sayısız görüşme yaptığını hatırlatan Rusya uzmanı Kerim Has, 29 Eylüldeki Soçi görüşmesini Erdoğanın masada eli en zayıf olacağı görüşme olarak tanımlıyor. Hasa göre bunun nedeni, Erdoğanın Batı dünyasıyla büyük kopuş yaşaması ve Rusyayla ilişkileri tam olarak nereye kadar götüreceğini de kamuoyuna açıklayamamış olması.
Putinin Esadı Kremlinde ağırlarken Erdoğanla yapacağı Soçi görüşmesinin gündemini de açık ettiğini söyleyen Has, İdlib konusunun masadaki en kritik konu olacağını düşünüyor. Has, Rusya Kürt güçleri değil, Türkiyenin kontrolü altındaki bölgelerdeki silahlı grupları terörist olarak görüyor ve asıl tehdidin buradan yükseldiğini düşünüyor. Dolayısıyla İdlibte Rusya destekli Suriye ordusunun operasyon başlatması kaçınılmaz. Erdoğan da Putinden bu operasyonu ötelemesini isteyecek. Bunun karşılığında da Rusyadan Türkiye ikinci parti S-400leri alabilir öngörüsünde bulunuyor.
Erdoğanın Putinle baş başa görüşeceğini, heyetler arası bir görüşme ise yapılmayacağını söyleyen Kerim Has, Erdoğan, Putinle rahatlıkla pazarlık yapabilmek için baş başa görüşmeyi tercih etti. Tüm diplomasiyi bir kenara bir kenara bırakıyor, kendini öne çıkarıyor ama Türkiyenin aksine Şam yönetimini destekleyen Putin, Ankara üzerindeki baskıyı ikili görüşmede daha da artıracaktır diyor.

Son güncelleme: 15:00 27.09.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı