• Turkhane Logo

Sen misin Mısır’lı genç kızları ayıplayan?

Kraliçe’nin naşını taşıyan nakliye uçağının görüntüleri bile izlenme rekoru kırmış.

18:12 19 Eylül 2022 Pazartesi
Sen misin Mısır’lı genç kızları ayıplayan?
Kraliçe’nin naşını taşıyan nakliye uçağının görüntüleri bile izlenme rekoru kırmış.

KADİR GÜRCAN
Beraber çalıştığımız bir hanımefendi, “Bu hafta sonu tatil için İngiltere’deyim!”  deyince, takım arkadaşlarından biri “Mükemmel bir zamanlama. Böyle şans insan hayatına bir kez düşer!” dedi. “Neden?” diye soracaktım ki, son anda toparladım. Pazartesi günü Kraliçe II. Elizabeth’in cenaze merasimini nasıl da unutmuşum? Anlayacağınız, İngiltere’de bu hafta başında hayat duracak. Sadece İngiltere’de mi?Bir önceki hafta başlayan cenaze protokolünün on gün süreceği söylenmişti. Britanya İmparatorluğu’nun kraliyet geleneklerini paylaşıldığı ölçüde biliyoruz. Kraliçe’nin naşını taşıyan nakliye uçağının görüntüleri bile izlenme rekoru kırmış. Pazartesi günü canlı yayınlanacak töreni bütün dünya seyredecek!  Yetmiş yıldır hemen her gün İngiliz Halkı’nın hayatında değerli bir parça olan Elizabeth’in geniş bir ilgi dünyası oluşturduğu kesin. Size abes gelebilir ama, durum öyle. Kraliyet Ailesi’ne ait düğün, ölüm, skandal ya da aile içi hanedan içi gerginliklerin dünya çapında merakla izlenen aktüel programlara dönüşüvermesi sürpriz değil.
Mayıs 2018’de Prens Harry ile Meghan Markle için yapılan ihtişamlı düğün hazırlıkları neredeyse bir yıl insanları meşgul etmişti. Düğünün devam ettiği üç gün, bütün dünyada izlenme rekorları kırdığını bu gün gibi hatırlıyorum. O gün için üç milyar insanın seyrettiği düğünü takip ettiği yazılmıştı. Neredeyse dünyanın yarısı. Çiftin, hanedan haklarından vazgeçip ABD’ye yerleşmeleri ve bunun iç gıcıklayan dedikoduları geçtiğimiz yılların en ilginç haberleri arasındaydı. 
Ya skandallar? Hanedan’ın yeni patronu Charles’in 1997’de ölen eski eşi Prenses Diana’nın fırtınalı hayatı ve hakkında çıkan komplo teorilerine her gün bir yenisi ekleniyor ve meraklıları tarafından takip ediliyor. Diana hakkında kaç film yapıldığını saymadım. Daha geçtiğimiz yıl bir yenisi vizyona girdi.  Prenses Diana’nın kaza sonucu ölümünden iki yıl sonra, yazarınız bir iş için Mısır-Kahire’de idi. Hüsnü Mübarek-Suzan Mübarek günlerinde, Mısır Halkı’nın Prenses Diana’ya olan ilgi ve alakasını gördüğümde çok şaşırmıştım. Televizyonlar gün boyu, İngiltere Prensesi’nin düğün merasimini, giydiği elbiseleri, katıldığı programlardan alınan görüntüleri seyrediyorlardı. “Ah! Seyyide Diana, Seyyide Diana!” diyerek kameralar önünde ağlayan Mısır’lı genç bayanları görünce ne kadar garipsediğimi bir bilseniz!
Her ne kadar Hollywood dizi ve filmleri show piyasasını elinde bulundursa da sahne sanatları hala tür, çeşitlilik ve format orijinalitesi açısından İngiliz asıllı yapımcı ve yönetmenlerin tekelinde. Bu gün Türk Halkı’da dahil dünyanın bir çok yerinde seyredilen Survivor’ın yapımcısı İngiliz asıllı Mark Burnett. Burnett, Trump’ı Apprentice adlı aktüel program ile ABD seyircisi ile buluşturmuştu. Amerikan seyircisinin hala ilgi ile seyrettiği The Voice ve Shark Tank’ın sahibi de Burnett. Sahne sanatlarının piri sayılan William Shakespeare’in uyardığı rezonans İngiliz yapımcılar tarafından başarı ile devam ettiriliyor.
Kraliyet Ailesi cenazeye katılacak davetlilerle alakalı da ciddi bir protokol hazırladı. Törene katılmak bir ayrıcalık! Rusya Devlet Başkanı için uygulanan yaptırım ve ambargo cenazeye katılım için de geçerli! Son anda bizim Saray da protokoldeki kısıtlamalardan dolayı törene katılmama kararı aldı. Bu ani karar Saray’a mı ait yoksa “Benim çağrılmadığım yerde, senin de işin yok!” diyen birine, yani asıl Patron’a mı? Yakında öğreniriz. Putin’in sarışın basın danışmanı Saraylı’yı günahı kadar sevmiyor ve lafını esirgemiyor. Gerçi Saray’ın maaşlı tetikçileri, hadiseyi İngiltere ve İslam Dünyası arasındaki cibilli çekişmeye yaslamaya çalışıyorlarsa da, kendi mahalleri dışında kimsenin bu bayat hamaseti dinlemeye vakti yok. Takvim yaprağı entellektüellleri, işin hala Osmanlı-Britanya İmparatorlukları mücadelesi olduğunda kalmışlar. Öyle ya, “Halife öyle her cenazeye katılmaz! Hele İslam Dünyası’nın cibilli düşmanı İngilizler’in asla!” 
Uluslaraarası manevralarda raslantıya yer yoktur. İngiltere’deki cenaze töreni ile Semerkant’da gerçekleştirilen toplantının zamanlamasını es geçmeyelim. Basın ile paylaşılan fotoğrafa yaklaşımlar çok farklı oldu. Bizim bazı bölgelerimizde yaygın olan saz-söz alemi ya da çilingir sofrası geleneğinin Özbekistan’da da olduğunu bilmiyordum. Eğer bu görüntü, yere göğe sığmayan Shanghai Pakt’ı için bir başlangıç kabul edilecekse, katılımcıların çakırkeyf kafa ile ne kadar ciddi oldukları hakkında endişelerin giderilmesi şart.
Havuz medyasının İngiltere’deki cenaze merasimini görmezden gelip, Saray’ın katıldığı ve büyük ümitler beklediği Shanghai toplantısına çevirmeye çalıştığı ilgi netice vermedi. Bütün dikkat ve yorumlar Hazret’i oturttukları manga başı sandalyesi ve bir sofa üzerine Menemen Testisi gibi dizilen despot liderlerin çöreklendiği çilingir sofrasına kilitlendi. Dünyanın, gizli-açık teröre destek veren ve kendi ülke insanlarını o savaştan alıp öbür savaşa sürükleyen haris, görgüsüz ve gözü dönmüş liderlere ilgisi her geçen gün azalıyor. Ne bekliyorsunuz ki? 
İlgi odağı fotoğraf karesinde, bizim Saraylı ne dedi de o kadar insanı güldürdü çok merak ettim doğrusu. Sofrada muhabbet çok koyulaşmış olmalı ki bizim Hazret kendini tutamayıp “Şu bizim Esad’da gelseydi de, onunla da muhabbetin belini kıraydık!” diyesiymiş. Ne içirdilerse? Saray’ın en değme yalakası hadiseyi köşesinden duyurdu. Tecrübe ile sabit; bu tür ahbap-çavuş muhabbetlerinin ömrü kısa olur. Gecenin ilerleyen vaktinde, takunya-terlik, cam-şişe, yaka-paça birbirine giren katılımcıları duyarsanız şaşırmayın. O meret şey şişede durduğu gibi durmuyor ki!
Kraliyet Ailesi’nin cenaze merasimine katılmak bir görevden çok nezaket göstergesi niteliği taşıyor. Bununla birlikte siyasi neticelerinin olması da yadırganmamalı. ABD Başkanı Biden ile çiçeği burnunda başbakan Liz Truss bir dizi görüşme yapacaklarını basın ile paylaştılar. Tatil dönüşünde iş arkadaşımın II. Elizabeth’in cenaze töreni ile alakalı izlenimlerini gerçekten merak ediyorum. Kaderin cilvesi değil mi? Öyle ya, Mısır’lı Hasan el-Benna, Seyyid Kutup ve Zeyneb Gazali’nin çocuklarının Prenses Diana’ya olan ilgi ve alakalarını garipseyen hatta ayıplayan sen değil misin? Çınarlı Kahve’nin nüktedanları ne kadar istihza etse yeridir!

Son güncelleme: 18:12 19.09.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı