Toplantıda sekiz üyenin ihlal kararına karşı sekiz üye ihlal bulunmadığı yönünde görüş bildirdi. Ancak, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın “ihlal” yönünde oy kullanması nedeniyle “eşitlik halinde başkanın katıldığı tarafın oyunun iki oy sayılacağı”na ilişkin hüküm gereği bireysel başvuruda ihlal kararı verildi.
AKP’ye yakınlığı ile bilinen Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, kişisel olarak bu bildiriye her zaman karşı çıktığını belirtirken “Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü yönündeki tavrı geleceğe dönük umutların tazelenmesine yol açtı” ifadesini kullanıyor.
Selvi, kararın uygulanmayacağı yolunda bir adım hazırlığı olduğundan bahsediyor.
“Bildiri yayınladığı için akademisyenlerin hapse atılıp mesleklerinden ihraç edilmesi yanlıştı” diyen Selvi, “İki yanlıştan bir doğru çıkmadı. Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının yerel mahkeme tarafından uygulanacağı konusunda emin değilim” diyor ve ekliyor:
“Hatta AYM’nin ihlal kararının yerel mahkeme tarafından uygulanmayacağı yönünde kokular geliyor burnuma. Mehmet Altan kararında olduğu gibi. Benim durumum ise Voltaire misali, düşüncelerine katılmıyorum ama düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim.”
AYM, ihlalin ortadan kaldırılması ve yeniden yargılama yapılması için karar örneğinin yerel mahkemelere gönderilmesine ve başvuruculara 9 bin lira tazminat ödenmesine de hükmetmişti.
“Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı barış bildirisini imzalayan akademisyenlerin başvurusu için “hak ihlali” kararı veren Anayasa Mahkemesi’ndeki tarihi oylamada, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atanan üyelerin oyları etkili olması dikkat çekiyor.
Gül tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanan ve halen görevde olan yedi üyeden beşi, akademisyenlerin haklarının ihlal edildiği yönünde oy kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şubat 2016’da Anayasa Mahkemesinin tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği tahliye kararı için Ben Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar ama onu kabul etmek durumunda değilim. Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum demişti.
Erdoğan, “Barış bildirisi” kararı sonrası sessizliğini korusa da Saray çevrelerinden yükselen ses “terörle mücadeleyi zafiyete uğratma” şeklinde. İlerleyen günlerde ne yönde bir adım atılacağı ise merak konusu…
