• Turkhane Logo

Saymaz: Soylu, Süleyman Demirel taktiği izledi

Habertürk'teki Süleyman Soylu yayını hakkında değerlendirmelerde bulunan Sözcü yazarı İsmail Saymaz, "Soylu, Süleyman Demirel taktiği izledi. Soruları aldı. Fakat bildiğini okudu. Bu yüzden kimi soruları tekrar tekrar yöneltmek zorunda kaldık" dedi.

17:50 26 Mayıs 2021 Çarşamba
Saymaz: Soylu, Süleyman Demirel taktiği izledi
Habertürk'teki Süleyman Soylu yayını hakkında değerlendirmelerde bulunan Sözcü yazarı İsmail Saymaz, "Soylu, Süleyman Demirel taktiği izledi. Soruları aldı. Fakat bildiğini okudu. Bu yüzden kimi soruları tekrar tekrar yöneltmek zorunda kaldık" dedi.


Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, bugünkü yazısında Habertürkteki Süleyman Soylu yayını hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Saymaz yazısında, Soylu, yayına kalabalık maiyeti ve polis ordusuyla geldi. Önüne dosyaları ve notları yerleştirildi. Soylu, 15 dakikalık bir girizgah için fırsat istedi dedi.


Pekerin iddialarına gelinmesi yönündeki bütün girişimlerimize rağmen Soylu, bildiğinden şaşmadı. Yaklaşık 45 dakika konuştu diyen Saymaz, Soylu, Süleyman Demirel taktiği izledi. Soruları aldı. Fakat bildiğini okudu. Bu yüzden kimi soruları tekrar tekrar yöneltmek zorunda kaldık ifadelerini kullandı.

Saymaz, şöyle devam etti: Soylu, bu vesile ile Erdoğana bağlılığını ilan ederken, parti içi hesaplaşmasını açık bir alana taşıdı. Mehmet ve Tolga Ağara açıkça meydan okudu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gülü itham etti, eski İçişleri Bakanları Efkan Alanın dönemini yargıladı ve Muammer Gülerin oğlunun para sayma makinesini hatırlattı.

Saymazın Soylu, Ağar’a savaş açtı, AKP’ye mesaj verdi başlıklı yazısının tamamı şöyle:

Habetürk TVden İçişleri Bakanı Süleyman Soyluya soru yöneltme daveti geldiğinde tereddüt etmedim değil. Çünkü kamuoyunda tartışılan iddiaları layıkıyla sorabileceğimizden endişe ettim. Sonra şöyle düşündüm: Günlerdir Sedat Pekerin iddialarını konuşuyoruz. Soylu da suçlamaların odağında yer alıyor.

Bu bir fırsattı.

Soyluya iddiaları yönelterek…

Hem halkın aydınlanmasına katkıda bulunacaktık.

Hem de AK Partinin muhalif gazetecilerle aynı ekrana çıkma yasağını delecektik.

Kaldı ki “İsmail Saymazı davet ettik, gelmedi” dedirtmeyi mesleki çabama yakıştırmadım.

Yazımı gazeteye gönderdikten sonra Soylu söyleşisine çalıştım.

İki saat olarak planlanan programda dört gazeteci soru soracağı için 20 soru hazırladım.

YARGIDAN UMUDU KESİNCE

Bu arada, önceki gece programın ilan edilmesi ile tüm Türkiye, tartışmaya kilitlendi.

Ekşisözlükte sayfalar dolusu yorum yapıldı, Clubhouseta sohbet odaları açıldı, Twitterde binlerce tweet atıldı.

Benim ve Tele 1 TVden Merdan Yanardağın soru yöneltenler arasında olması, TV söyleşisini meydan muharebesine çevirdi.

Sanki boks maçına çıkıyorduk.

Kimileri Soyluya, kimileri de bizim üzerimize bahis oynuyordu.

Sanki mahkeme kuracak ve Soyluyu mahkum edecektik.

Doğrusu bu, yargıdan umudunu kesmiş bir ülkenin adalet beklentisinin tezahürüydü.

Oysaki gazetecilerin görevi, halkı bilgilendirmektir.

Siyasiler gazetecilerin hasmı ya da rakibi değildir.

Yalnızca muhatabıdırlar.

Ancak her değeri aşındıran AK Parti iktidarında gazeteciler ya yandaş ya da muhalif olmaktan başka seçenek bırakılmadı.

Etki altında kalmamak için yayın başlarken telefonumu kapattım.

Tarihi yayın bu şartlar altında başladı.

MESAJLAR PARTİ İÇİNE

Soylu, yayına kalabalık maiyeti ve polis ordusuyla geldi. Önüne dosyaları ve notları yerleştirildi. Soylu, 15 dakikalık bir girizgah için fırsat istedi.

Ancak bu, Soylunun Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ile hesaplaşmasına döndü. Pekerin iddialarına gelinmesi yönündeki bütün girişimlerimize rağmen Soylu, bildiğinden şaşmadı. Yaklaşık 45 dakika konuştu.

Soylu, Süleyman Demirel taktiği izledi.

Soruları aldı.

Fakat bildiğini okudu.

Bu yüzden kimi soruları tekrar tekrar yöneltmek zorunda kaldık.

Soylu, bu vesile ile Erdoğana bağlılığını ilan ederken, parti içi hesaplaşmasını açık bir alana taşıdı. Mehmet ve Tolga Ağara açıkça meydan okudu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gülü itham etti, eski İçişleri Bakanları Efkan Alanın dönemini yargıladı ve Muammer Gülerin oğlunun para sayma makinesini hatırlattı.

SİLİVRİYİ KABUL ETTİ

Soylu, Silivri Emniyet Müdürü Hakan Çalışkanın intihar ettiği gece yol çevirmesinde durdurulan Hızır ve Osman Kaptanın kendi onayı ile serbest bırakıldığını söyledi. Soylu, şöyle dedi: “Koruma daire başkanı ‘Hızır ve Osman Kaptanın annesi kalp krizi geçirdi dedi. Mahkemesi varmış. Polis durdurmuş. ‘İlgilen dedim. Ertesi gün birisi Silivri Emniyet Müdürü intihar etmiş dedi. Bunu dönüp de Silivri Emniyet Müdürüne Soylu baskı yaptı demek olur mu?”

YANITSIZ KALAN SORULAR

Ancak programda sırasında yönelttiğim şu sorular yanıtsız kaldı:

■ Metin Külünk ile ilgili işlem yapıldı mı?

■ Hürriyet baskınını Pekerden ‘rica eden AK Partili vekil kim?

■ Pekerin 10 bin dolar verdiği siyasetçi kim?

■ Pekerin AK Partiye destek mitinglerine neden hiç karşı çıkılmadı?

■ Peker, polis korumasını yurt dışına götürdü mü?

■ Kolombiyada yakalanan 4.9 tonluk kokainin Türkiye ayağındaki Suriyeli şirket bağlantısı ne?

■ Dokunulmazlığı sürerken Soyluyu savcılık nasıl soruşturacak?

■ Levent Gültekin ve Selçuk Özdağın da aralarında olduğu saldırı zinciri neden engellenmedi?

DAVUTOĞLU, HEPİMİZİ DİNLETTİĞİNİ SÖYLEDİ

Soylu’nun neler anlattığına gelince…

■ 2015 ve 2016’da dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun CHP ile koalisyon kurarak Erdoğan’ı külliyede hareketsiz bırakmak istediğini savundu. Bu düşünceye karşı çıkan, kendisinin de aralarında olduğu MKYK üyelerine “Hepinizin odalarında neler konuştuğunu dinletiyorum ve biliyorum” dediğini ileri sürdü.

■ Soylu, AK Partili Metin Külünk’ün ricası ile Peker’in Feyzi İşbaşaran’ı dövdürdüğü ve Hürriyet’in basıldığı iddiası üzerine “Bilgim yok. Her kriminal olayı biliyor değilim. AK Parti örgütleriyle Peker arasında bir ilişki var demeyi kabul etmem” dedi. Soylu, Peker’in ayda 10 bin dolar verdiği siyasetçinin adını açıklamadı. Savcılıkta bu bilgiyi vereceğini belirtti.

■ Ağar’ın Yalıkavak Marina’da görev almasının doğru olmadığını söyledi ve 48 saat içinde istifa etmesini istedi. Ağar’ın dayısı Yalçın Akçadağ’ın yerine DYP İstanbul İl Başkanı olarak atandıktan sonra örgütü silahlı adamların bastığını, üç ay silahla gezdiğini, binada çatışma yaşandığını anlattı.

Habertürk TVde yayınlanan ‘Açık ve Net Özel programı TOTALde 102, AB grubunda ise 193 alarak Türk medya tarihinin en çok izlenen programı oldu.

Son güncelleme: 17:50 26.05.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı