Kronostan Doğan Kızılgüneşin haberine göre AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak’ın istifası sonrası ‘reform’ların yapılacağına ilişkin sözlerinin üzerinden 18 gün geçti. 18 günde 18 merkezde düzenlenen ev baskınlarında ise en az 429 kişi gözaltına alınırken, 11 kişi tutuklandı. Başta Diyarbakır olmak üzere Batman, Siirt ve Van’a insan hakları savunucuları, avukatlar, işçiler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyeleri gözaltına alınırken operasyonun odağında ise başta Kürtler olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerinden demokrasi talepleri isteyenler vardı. Toplumun çeşitli kesimlerine yapılan operasyonları ve “reform” sözünün karşılığını HDP Milletvekili ve HDP Hukuk Komisyonu üyesi Mehmet Rüştü Tiryaki ile konuştuk.
“SAMİMİ DEĞİL”
Erdoğan’ın reform söylemlerinin samimi olmadığına inandıklarını söyleyen Tiryaki, gerek yurt içi gerek yurt dışında yaşanan siyasi kriz ve sıkışmışlığı reform söylemi manevrasıyla atlatmaya çalıştığına inandıklarını vurguladı. Tiryaki, Adalet Bakanı, Bülent Arınç ve Cemil Çiçek’in söylemlerinin de aynı kapsamda değerlendirilmesi gerektiğine değinerek şöyle devam etti: “Sayın Arınç’ın somut önerilerinden sonra istifaya zorlanması da aslında hükümetin reform konusunda samimi olmadığının önemli bir göstergesi. Kaldı ki reform ile kast ettikleri şeyin adil bir yargı düzeni ve demokratik bir yönetim olmadığı da çok açık. Nitekim en son adalet reformundan hırsızlara, gaspçılara, rüşvetçilere, suç örgütü liderlerine af çıktı. Böyle bir düzenleme reform olarak addedilebilir mi ? Elbette hayır. Ama gelin görün ki hükümetin reformdan anladığın şey de özü itibarıyla bu.”
“MHP VE ÇAKICI AKP’Yİ HİZAYA ÇEKİYOR”
Türkiye’nin bir hukuk reformuna ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Tiryaki, “Hukuk reformuna ihtiyaç var. Hem de ekmek kadar su kadar ihtiyacı var. Hukuk reformu ihtiyacı yargı sisteminin baştan aşağı yeniden düzenlenmesi ile mümkün. İktidarın elinde bir aparata dönüşmüş, bağımsızlıktan uzak, muhaliflere düşman hukuku işleten, tutuklamanın kural haline geldiği, evrensel hukuk ilkeleri ile AİHM ve AYM kararlarının tanınmadığı bir yargı düzeni ile demokratikleşme gerçekleşemez” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın ifadelerine değinen Tiryaki değerlendirmesine şöyle devam etti: “Erdoğan’ın bir süredir reform söylemlerini gündeme getirmesinin nedeni yukarıda da dile getirdiğim gibi içeride ve dışarıda yaşanan yalnızlaşma ve sıkışmadır. Bu söylemin samimi olmadığını bilse de MHP ve Çakıcı AKP’yi ve AKP’nin liderini adeta hem tehdit ediyor hem de hizaya çekiyor, size verdiğimiz desteği unutmayın diye anımsatıyor. Ortaklar arasındaki çatışmanın büyük ve derin olduğu anlaşılıyor, yakın geleceğin önemli gelişmelere sahne olacağını söylemek kehanet olmayacaktır.”
“KÜRDÜN PAYINA GÖZALTI VE TUTUKLAMA DÜŞÜYOR”
Diyarbakır’da 101 kişinin gözlatına alınmasına ve Türkiye’nin dört bir yanında yapılan operasyonlara ilişkin sözlerini sürdüren Tiryaki, “Yalnız Diyarbakır’da geçen hafta yirmiyi aşkın avukatın, doktorun, sendika ve partimizin üye ve yöneticisinin, işsizlerin ve ev kadınlarının aralarında olduğu 101 kişi ile ilgili gözaltı kararı verildi, en az 80 kişi gözaltına alındı ve bunlardan beşi tutuklandı. Yine İstanbul’da, Bursa’da, Ankara’da ve bu sabah Batman’da çok sayıda kişi gözaltına alındı, Bursa’da bir avukat tutuklandı. İçişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, PKK ve KCK’ye yönelik operasyonlarda son iki günde 42 ilde 641 kişinin gözaltına alındığını söylemiş. Ama gözaltına alınanların kimler olduğunu hep birlikte görüyoruz. Her zaman olduğu gibi süslü reform sözlerinden Kürdün payına yalnız gözaltı ve tutuklama düşüyor” ifadelerini kullandı.
BATMAN’DAKİ GÖZALTILAR
Aynı zamanda Batman Milletvekili olan Tiryaki, milletvekili olduğu kentteki gözlatılara ilişkin ise “Bu sabah Kozluk Belediyesi Eş başkanınız Nazime Avcı’nın da aralarında olduğu çok sayıda arkadaşımız gözaltına alındı. Henüz hangi gerekçeyle gözaltına alındıklarını bilmiyoruz. Yalnız gecenin bir vakti ve kapıları kırılarak gözaltına alındıkları yönünde bilgimiz mevcut. Ama bu gözaltıların da yukarıdaki gözaltılardan farksız olduğunu söylemek mümkün değil. Dediğim gibi Kürdün payına reform denildikçe gözaltı ve tutuklama düşüyor” dedi.
