Yapılan bir araştırmaya göre, ilk Covid karantinası sırasında kalp krizi geçiren hastaların, pandemi öncesine göre 18 ay daha erken hayatını kaybetme riski bulunuyor. İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, araştırmacılar, sağlık hizmetlerinin aksaması, hastanede virüs kapma korkusu ve insanların karantinada kalmalarının istenmesi, birçok kişinin tedavi aramayı geciktirdiği anlamına geldiğini söyledi. Bunun sonucunda kalp krizi geçiren hastaların yaşam sürelerinin kısalması, yaşam kalitelerinin düşmesi ve büyük ölçüde işe gidememeleri nedeniyle Birleşik Krallık ekonomisinde 36,6 milyon sterline mal olduğu tahmin ediliyor.
Birleşik Krallıktaki Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS), pandemi sırasında Covid dışı bakımı ihmal ettiği için eleştirilere maruz kalmış, bu da ölümlerde artışa ve 7,2 milyon kişilik rekor bekleme listelerine yol açmıştı.
İrlandadaki Galway Üniversitesinden çalışmanın yazarı Profesör William Wijns, yetkililerin gelecekteki felaketler sırasında hizmetleri korumak için daha fazlasını yapmaları gerektiğini söyledi. Bulgular, geciken veya atlanan bakımın sonuçlarını gösterdi. Hastaların ve toplumların, sadece bir aylık karantina süresince kalp krizi tedavisindeki azalmanın bedelini yıllarca ödeyecekleri belirtildi.
Sağlık hizmetlerinin her zaman sunulması gereken hayat kurtarıcı tedavilerin bir listesine ihtiyacı olduğu ve acil durum planlarına gecikmeden ulaşılabilecek dirençli sağlık sistemlerinin kurulması gerektiği kaydedildi.
Habere göre, kalp krizinde, tıkalı arteri açmak ve oksijen taşıyan kan akışını yeniden sağlamak için perkütan koroner girişim (PCI) adı verilen stentlerle acil tedavi gerekir. Gecikmeler ve bunun sonucunda ortaya çıkan oksijen eksikliği ise kalp kasında geri dönüşü olmayan hasara yol açar ve kalp yetmezliğine veya diğer komplikasyonlara neden olabilir. Büyük miktarda kalp dokusu hasar gördüğünde de kalp durabilir ve bu durum ölümcül olabilir.
European Heart Journal - Quality of Care and Clinical Outcomes dergisinde yayınlanan çalışmada, Birleşik Krallık ve İspanyada pandemi sırasında kalp krizi tedavisinin azaltılmasının uzun vadeli klinik ve ekonomik etkileri tahmin edildi. İlk dalga sırasında, yaklaşık yüzde 40 daha az kalp krizi hastası hastaneye gitti. Zamanında tedavi görenlerle karşılaştırıldığında, evde kalan kalp krizi hastalarının ölme olasılığı iki kattan daha fazlayken, hastaneye gitmeyi geciktirenlerin önlenebilecek ciddi komplikasyonlara yakalanma olasılığı neredeyse iki kat daha fazlaydı. Araştırmacılar, ilk karantina sırasında kalp krizi geçiren hastaların tahmini yaşam süresini, bir önceki yıl aynı zamanda kalp krizi geçirenlerle karşılaştırdı.
Çalışma, kalbe kan sağlayan bir arterin tamamen tıkandığı ST-elevasyonlu miyokard enfarktüsüne (STEMI) odaklandı. Araştırmacılar ayrıca karantina sırasındaki STEMIlerin maliyetini bir yıl önceki eşdeğer dönemle karşılaştırdı. Uzun vadeli sağkalım, yaşam kalitesi ve maliyetleri tahmin etmek için bir model geliştirildi.
Birleşik Krallıkta yapılan analizde, karantinanın başladığı 23 Mart 2020 ile 22 Nisan 2020 tarihleri arasındaki dönem 2019daki eşdeğer dönemle karşılaştırıldı. Sağkalım projeksiyonlarında yaş, hastaneye yatış durumu ve tedaviye kadar geçen süre her ülke için yayınlanmış veriler kullanılarak değerlendirildi.
Birleşik Krallıktaki STEMI hastalarının yüzde 77sinin pandemi öncesinde, yüzde 44ünün ise karantina sırasında hastaneye yatırıldığı tahmin edildi. Araştırmacılar ayrıca, pandemi öncesinde ve pandemi sırasında STEMI geçiren hastaların sağlıklarında kaç yıl kaybettiklerini de karşılaştırdı.
Maliyet analizi, ilk hastaneye yatış ve tedavi, takip tedavisi, kalp yetmezliği yönetimi ve işe dönemeyen hastalarda verimlilik kaybına odaklandı. Birleşik Krallık için, PCI ile STEMI kabulüne uygulanan maliyet 2 bin 837 sterlin iken, kalp yetmezliği maliyetleri birinci yılda 6 bin 086 sterlin ve sonraki tüm yıllarda 3 bin 882 sterlin olarak tahmin edildi.
Analiz, Birleşik Krallıktaki ilk karantina sırasında STEMI geçiren hastaların, pandemi öncesinde başvuran hastalara kıyasla ortalama 1,55 yıl yaşam kaybedeceğini öngördü. Buna ek olarak, hayattayken karantina sırasında STEMI geçirenlerin mükemmel sağlık durumunda yaklaşık bir yıl iki ay yaşamlarını kaybedecekleri öngörüldü.
İspanya için eşdeğer rakamlar 2,03 yıl yaşam kaybı ve yaklaşık bir yıl yedi ay mükemmel sağlıkta yaşam kaybıdır. Birleşik Krallıkta, pandemi sırasında meydana gelen bir STEMInin öncesine kıyasla ekstra maliyeti, Ulusal Sağlık Hizmeti için 214 sterlin ve işe devamsızlık için 8 bin 684 sterlin olmak üzere 8 bin 897 sterlin oldu.
Yılda 49 bin 332 STEMI insidansı temel alındığında, karantinanın ilk ayında tedaviye erişimin azalmasının, bu hastaların yaşam süresi boyunca fazladan 36,6 milyon sterline mal olacağı öngörüldü.
Profesör Wijns şunları söyledi: Hayatı tehdit eden durumların tedavisindeki kısıtlamaların bireyler ve toplumun geneli için acil ve uzun vadeli olumsuz sonuçları vardır. Doğal afetler ya da sağlık felaketleri sırasında bile acil servis hizmetlerinin sürdürülebilmesi için planlar yapılmalıdır.
İngiliz Kalp Vakfında tıbbi direktör yardımcısı Dr. Sonya Babu-Narayan ise şunları söyledi: Koronavirüs pandemisi, hiçbirimizin bağışıklığı olmayan yeni bir virüsle karşı karşıya kaldığımız için yıkıcıydı. Covid-19un bulaşmasını azaltmak, özellikle Covidden kaynaklanan ciddi hastalık ve ölümlere karşı savunmasız olan kardiyovasküler rahatsızlıkları olan insanlar için hayati önem taşıyordu.
İnsanların koronavirüse maruz kalmaktan ya da sağlık hizmetlerine yük olmaktan korktuklarını ve kalp krizi belirtileri için bile 999u aramadığını biliyoruz. Oysa kalp krizleri, her dakikanın önemli olduğu, yaşamı tehdit eden acil durumlardır. Tedavideki gecikmeler önlenebilir kalp yetmezliğine ve hatta ölüme yol açabilir. Bu nedenle gelecekteki büyük olaylarda insanların acil durumlar için güvenle yardım isteyebileceklerine inanmaları önemlidir.
Dr. Sonya Babu-Narayan, Kalp krizi belirtileriyle karşılaştığınızda derhal Acil Servisi aramanız çok önemlidir, bu hayatınızı kurtarabilir dedi.
Bir hükümet sözcüsü ise şu açıklamayı yaptı: Covid soruşturmasının bulgularından ders çıkarmaya kararlıyız; bu bulgular hükümetin geleceğe yönelik planlama ve hazırlıklarını bilgilendirmede kilit bir rol oynayacaktır.
