• Turkhane Logo

İran’daki protestolar Türkiye için tehdit mi?

Türkiye’nin Suriye sınırında olduğu gibi, kendi sınırlarında da PKK bağlantılı silahlı grupların Türkiye’yi tehdit etmesine göz yumabilir.

14:19 07 Kasım 2022 Pazartesi
İran’daki protestolar Türkiye için tehdit mi?
Türkiye’nin Suriye sınırında olduğu gibi, kendi sınırlarında da PKK bağlantılı silahlı grupların Türkiye’yi tehdit etmesine göz yumabilir.

TÜRKMEN TERZİ 
Iran’da 22 yaşındaki Kürt kökenli Mahsa Amini’nin başörtüsünü kurallara uygun örtmediği gerekçesi ile ahlak polisleri tarafından Tahran’da tutuklanmasının ve karakolda gördüğü işkenceler sonucu ölmesinin ardından başlayan protestolar 80 ile yayıldı. Bir çok İran uzmanı, Devrim Muhafızlarının (Pasdaran) hükümetin üzerindeki baskıyı artırmak için devam eden protestolara geçici olarak göz yumduğunu iddia etse de, İran’daki ayaklanmalar Azeri ve Kürt azınlıkları hareketlendirirse bölgede Türkiye’yi de etkileyecek bazı siyasi değişiklikler olabilir.
İran rejimi, ülkenin katı başörtüsü yasaları ve ekonomik krizler nedeniyle en son 2019’da görüldüğü gibi sık sık kitlesel başkaldırılarla karşı karşıya kalıyor. Ancak bu kez ülke çapındaki protestolar etnik çatışmalara dönüştü. İstatistiklere göre İranda 18 milyondan fazla Azeri Türkü, yaklaşık 4 milyon Kürt, 3 milyon Arap ve  1,4 milyon Beluci yaşıyor. Resmi rakamların aksine, Azerbeycan ve Türkiye’deki yaygın kanaate göre İran’daki Azeri nüfus 30 milyon civarında. İranın özellikle Kürdistan adıyla eyalet statüsündeki kuzeybatı bölgelerindeki Kürt nüfusunun da 10 milyona yakın olduğu söyleniyor. İran’da Azeri ve Kürtlerin yanında az sayıda Bahai, Türkmen, Hıristiyan ve Yahudi toplulukları da ikamet ediyor ve tüm bu oranlar, Fars olmayan hakların İran nüfusunun yarısınından fazlasısnı oluşturduğunu gösteriyor.
İran’daki en önemli iki azınlık grubu Azeriler ve Kürtler. Azeri Türkleri Pehlevilerin Fars milliyetçi politikalarına tepki olarak 1979’daki Iran Molla devrimine Tebriz merkezli destek verdiler yalnız devrim sonrası istedilerini alamadılar ve Humeyni’nin tehditlerine maruz kaldılar. İran Azerileri bu yüzden son protestolarda büyük oranda sessizler.
İranlı Azeriler ve Kürtler, İranda özerklik veya bağımsızlık isteyen iki büyük etnik grup. Türkiye ve Azerbaycan tarihsel olarak İranlı Azerilerle yakın bağlara sahipken, ABD hükümeti ve Avrupa Birliği üyeleri ise Suriye ve Irak’ta olduğu gibi İranlı Kürt halkına yakın duruyor. Washington son olarak, İran’ın,  Irak Kürt bölgesel yönetimi sınırları içinde faaliyetlerini sürdüren İranlı Kürt gruplara saldırılarını kınadı.
İranlı Azeriler ağırlıklı olarak Şii ve İran rejimi onları devletin en sadık toplulukları arasında görüyor. İranda 1501den 1736ya kadar hüküm süren Safevi İmparatorluğunun hükümdarları ve yöneticileri Azeri Türkleri olarak biliniyor. Türk kökenli Kaçar Hanedanlığı 1925e kadar İranı yönetti. Azeri topluluğu esas olarak İranın kuzeybatısında, Azerbaycan sınırında ve Tahranda yaşıyor. Tebriz, Erdebil, Zencan ve Urumiye Azeri Türklerinin yoğun yaşadığı şehirler. Birçok Azeri hala İranın kuzeybatı bölgesini “İran Azerbaycanı” olarak görüyor ve adlandırıyor. Bugünkü Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) idaresi altında iken, Sovyetler Birliği’nin desteği işe kuzey İranda, yani İran’ın Azerbeycan bölgesinde, Azerbaycan Halk Hükümeti kuruldu, ancak özerk devlet kısa ömürlü oldu ve sadece Kasım 1945ten Aralık 1946ya kadar devam edebildi. İran hükümeti bu devleti yıktı ve İran, eski şah döneminden başlayarak ve İran İslam Cumhuriyetinin şu anki yönetimi altında, Azeriler için asimilasyonist politikalar uyguladı ve bölgede artan Türk milliyetçiliğinin daha da yayılmasını önlemek için, Azeri Türklerinin ana dillerinde eğitim görmelerine izin vermiyor.
Ancak 1991de Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından Azerbaycanın bağımsızlığı, çoğunluğu Şii olan ancak ve Azerbaycan ile güçlü etnik ve kültürel bağları olan İranlı Azerilere ilham verdi. İran için bir diğer endişe ise Azerbaycanın son 30 yıldır Ermenistan ile savaşıyor olması. İran, Ermenistan ile iyi bir ilişki sürdürüyor ve Azerbaycan ile olan ihtilaflarında geleneksel olarak Erivanın yanında yer alıyor. Azerbaycanın Ermenistan ile İran sınırlarında savaşması Tahran için ciddi bir güvenlik endişesi oluşturuyor. 1990ların başında Azerbaycanın eski cumhurbaşkanı Ebulfey Elçibey, Azerbaycanı İran Azerbaycanı ile yeniden birleştirme arzusunu dile getirmişti. Tahran hükümetinin son otuz yıldır Ermenistanı desteklemesinin nedenlerinden biri de budur. Ayrıca Ermenistanın 3 milyonluk nüfusu için İran sınırı ticaret için kritik öneme sahip. İranlı Azeriler arasında Azerbaycana verilen destek, Azerbaycanın ağırlıklı olarak etnik Ermenilerin yaşadığı tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesi konusunda Ermenistan ile çatışma içinde olması nedeniyle artıyor. İran, Azerbaycanın daha fazla toprak ele geçirmesini istemiyor çünkü Tahran, karayla çevrili Ermenistan ile 44 kilometrelik sınırını korumaya niyetli.
İranlı Azeriler hala İranın molla rejimine büyük ölçüde sadıklar, ancak Tahran hükümeti İranın Azerbaycan ile kuzey sınırına İslam Devrim Muhafızlarını yerleştiriyor. İranlı Azeriler ülkedeki kaotik durumdan yararlanabilir ve protestolarda daha da aktif olabilir. Öte yandan İranın Kürt grupları  Kürtlerin yoğunlukta olduğu şehirlerdeki  gösterilere katılıyor. İran devlet medyası Eylül ayında, Devrim Muhafızlarının Kuzey Iraktaki Komala Partisi, İran Kürdistan Demokrat Partisi (HDK-İ)ve Kürdistan Özgürlük Partisinin (PAK) genel merkezlerini füzeler ve insansız hava araçlarıyla vurduğunu bildirdi. Kuzey Irak yönetimi saldırılarda yedi kişinin öldüğünü ve 28 kişinin de yaralandığını bildirdi. Kuzey Irak’ta konuşlanan İranlı ayrılıkçı Kürt gruplar uzun zamandır İran rejimine karşı mücadele veriyorlar.
Türkiye, protestoların başlangıcından bu yana PKK bağlantılı HDK-İ ve  Kürdistan Özgür Yaşam Partisinin (PJAK) faaliyetleri konusunda daha fazla endişe duyuyor. İran kökenli PKK üyeleri 2004te PJAKı kurdu ve silahlı grup 2005te 120 İran güvenlik görevlisini öldürdü. PJAKın eş başkanı Siyamend Mouini protestolar için destek çağrısında bulunarak 17 Ekimde yaptığı açıklamada tüm Kürtleri güçlerini birleştirmeye çağırdı.
Uluslararası medya, İran rejiminin 16 Eylüldeki sokak protestolarının başlamasından bu yana yaklaşık 15 bin kişiyi tutukladığını ve 300 kişiyi öldürdüğünü bildiriyor ve İrandaki durum daha da kötüleşiyor. İranın Kuzey Irak şehirlerindeki Kürt siyasi partilerini hedef alması Suriye, Irak, İran ve Türkiyedeki Kürt grupları arasındaki yakınlaşmayı artırır. İran ve Türkiyenin önümüzdeki yıllarda silahlı Kürt gruplardan kaynaklanan daha büyük bir güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kalması muhtemel. Ama öte yandan, Türkiye’nin Suriye sınırında silahlı Kürt gruplarının yerleşmesinin en büyük destekçisi de İran. Tahran yönetimi ayrılıkçı Kürt gruplara çok sert davranırken, Türkiye’nin Suriye sınırında olduğu gibi, kendi sınırlarında da PKK bağlantılı silahlı grupların Türkiye’yi tehdit etmesine göz yumabilir.

Son güncelleme: 14:19 07.11.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı