• Turkhane Logo

Ekonomik kriz halkın belini büktü : Türkiye'nin yüzde 34'ü sosyal yardım aldı

Araştırmalar Türkiye’de geçtiğimiz yıl nüfusun yüzde 34’ünün sosyal yardım aldığını gösterirken COVID-19 salgını ile bu oran daha da arttı. Sadece İstanbul’da yardım alan aile sayısı bir ayda en az yüzde 170 yükseldi.

14:55 19 Mayıs 2020 Salı
Ekonomik kriz halkın belini büktü : Türkiye'nin yüzde 34'ü sosyal yardım aldı
Araştırmalar Türkiye’de geçtiğimiz yıl nüfusun yüzde 34’ünün sosyal yardım aldığını gösterirken COVID-19 salgını ile bu oran daha da arttı. Sadece İstanbul’da yardım alan aile sayısı bir ayda en az yüzde 170 yükseldi.

Koronavirüse karşı Türkiyede birçok farklı resmi kurum sosyal yardım faaliyetlerini artırdı. Bir yandan ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı projesi kapsamında ek devlet desteği açıklandı, diğer yandan da hem muhalefetten hem de iktidar partisinden belediyeler kendi kampanyalarını başlattı. Muhalefet belediyelerin bağış kampanyalarının İçişleri Bakanlığı genelgesiyle yasaklanması ve hesaplarının bloke edilmesi ise iktidar ve muhalefet partilerini karşı karşıya getirdi.
Peki koronavirüs krizinden önce Türkiyede ne kadar sosyal yardım yapılıyordu? Yapılan yardımların etkisi ne olacak? Sosyal yardımlar üzerine çalışan uzmanlar, DW Türkçeye koronavirüs yardımlarını ve ne anlama geldiklerini yorumladı.
Salgından önceki yardımlar
Türkiyedeki sosyal yardımların en temel ayaklarından birini devlet kuruluşları oluşturuyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu kapsamdaki faaliyetleri yürüten asıl kurum olsa da Vakıflar Genel Müdürlüğü, MEB, YURT-KUR, TKİ-TTK gibi kurumlar da yardım dağıtımı yapan kamu kuruluşları arasında.
Yaşlı ve engelli aylığı, genel sağlık sigortası primleri, evde bakım, kömür yardımı ve öğrenci bursları gibi birçok alanda yapılan yardımlar sosyal yardım kabul ediliyor. Ayrıca bazı eğitim, sağlık, sosyal güvenlik harcamalarının yanı sıra belediye yardımları da kamu sosyal yardımına dahil.
Sosyal yardımın bütçedeki payında koronavirüs öncesinde de artış olduğunu söylemek mümkün. Koç Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Erdem Yörükün DW Türkçe ile paylaştığı veriler, bu artışı ortaya koyuyor.



Yörükün yayın aşamasındaki Türkiyede Refah Devletinin Siyaseti kitabı, kamudaki sosyal yardım payının yıllara göre dağılımını gösteriyor. Türkiyede özellikle son 20 ile 30 yıl arasında büyük bir dönüşüm olduğunu belirten Yörükün sağladığı verilere göre, 1980de sosyal yardımların gayri safi milli hasıladaki (GSMH) oranı sadece yüzde 2,2. Ancak bu oran, özellikle 1995ten itibaren büyük bir ivme kazanarak 2009 yılında yüzde 13 ile tepe noktasına ulaşıyor, 2016da ise yüzde 12.5 oluyor.
Nüfusun yüzde 34üne sosyal yardım
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yayınlanan faaliyet raporlarında da Bakanlık aracılığıyla sosyal yardımlardan yararlanan kişi sayısının yıllar içerisinde arttığı belirtiliyor.
Her yıl yardımlardan yararlanan kişi sayısına ve harcamalara dair detaylı bilgiye resmi verilerden ulaşmak ise mümkün değil. Ancak Bakanlık raporlarında, 2017de 3,2 milyon hane için 36 milyar TL ve 2018de 3,5 milyon hane için 43 milyar TL harcandığını belirtiyor. Türkiye İstatistik Kurumuna göre ortalama hane halkı büyüklüğü 3,35 kişi.



Cumhurbaşkanlığı 2020 Yıllık Programına göre ise belediyeler dışındaki kamu kuruluşlarının sosyal yardım harcamalarından 17 milyona yakın kişi yararlamış. Aynı rapor, belediyelerin tüm sosyal yardımlarının 2016da 2,1 milyar TL, 2017de 3,2 milyar TL ve 2018de 4,9 milyar TLye ulaştığını belirtiyor.
Araştırmalar, kamu dışındaki yardımlar da göz önüne alındığında yardım alan kişi sayısının çok daha fazla olabileceğini gösteriyor. Yörükün KONDA ile birlikte yürüttüğü anket araştırmasından DW Türkçe ile paylaştığı bilgilere göre, nüfusun yüzde 34ü son bir yıl içerisinde sosyal yardım aldığını belirtiyor.
Yoksulluğun payı ne?
Daha önce memur ve işçilerin yardım aldığını, kayıt dışı çalışanların yardım alamadığını vurgulayan Yörüke göre, 2000lerden sonra istihdam statüsünün yerine gelir düzeyinin ana kriter haline gelmesi, yani yoksulluğun bir kriter haline gelmesi artan yardımların en önemli nedenlerinden biri oldu.
Türkiyedeki insanların yüzde 42sinin asgari ücretle geçindiğini ve düzenli geliri olmayan milyonlarca insan bulunduğunu söyleyen Yörük, Demografik ve ekonomik dönüşümün sonucu olarak, Türkiyede artık en kritik toplumsal gruplardan bir tanesi yoksullar yorumunda bulunuyor. Aynı zamanda, AKPnin seçim başarısı için en önemli faktörlerden birinin partinin dağıttığı ve yaygınlaştırdığı sosyal yardımlar olduğunu belirtiyor.
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumunun merkez müdürü Doç. Dr Volkan Yılmaz da sosyal yardımlara olan talebin ekonomik koşullarla ilişkisini vurguluyor. Yardımların özellikle AKP döneminde arttığını belirten Yılmaz, Alanın esas olarak genişlemesi 2001 ekonomik krizi sonrasında gerçekleşti. Krizde şartlı nakit transferleri uygulanmaya başlandı. 2002den itibaren de hem mevcut programlara erişim arttı ve hem de yeni bazı programlar geliştirildi diyor.
Yoksulluk ve sosyal politika alanında çalışmalar yürüten araştırmacı Doç. Dr. Burcu Yakut-Çakar ise hükümet bütçesinden sunulan yardımlardan yararlanan kişi sayısına bakarak ülkenin ekonomik durumuna ilişkin tespitte bulunmanın yanıltıcı olacağı görüşünde.
Yakut-Çakar, koronavirüs kapsamında artan yardım talebini ise Çalışma yaşamında istihdamın güvencesiz, düşük ücretli işlerde daha fazla artması, pandemi döneminde ise başta bu tür işlerde olmak üzere kitlesel ve yıkıcı bir işsizlik dalgasının ortaya çıkması, artan sayıda haneyi yoksulluk riskiyle karşı karşıya bırakmış ve dolayısıyla da sosyal yardıma muhtaç duruma getirmiş durumda şeklinde yorumluyor.
İstanbuldaki hanelerin yüzde 14üne yardım
Koronavirüs kapsamında Cumhurbaşkanlığı tarafından başlatılan Bizbize Yeteriz Türkiyem kampanyasında 850 bine yakın bağışçı tarafından 2 milyar TLye yakın bağış toplandığı belirtiliyor. Hükümet, aynı zamanda, Pandemi Sosyal Destek Programı kapsamında 5,3 milyon haneye bir kereye mahsus 1.000 TLlik nakit yardımı yaptığını açıkladı.
Nisan ayında, Ankara ve İstanbul gibi muhalefete mensup belediye başkanlarının yardım toplama kampanyaları ise İçişleri Bakanlığı genelgesiyle yasaklandı ve milyonlarca TL tutarındaki bağışların bulunduğu hesaplar bloke edildi. Ancak belediyelere yapılan sosyal yardım başvuruları da, kampanyalar da devam ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Nisan ayının başında yaptığı açıklamada 230 bin aileye sosyal yardım yapıldığını belirtmişti. Nisanda yapılan başvuru sayısının ise 682.697ye çıktığı, Mayıs ortasına gelindiğinde ise bu sayının yüzde 140 artış göstererek 955.144e ulaştığı bildirildi. Bu verilere göre, İstanbuldaki hanelerin yüzde 14e yakını İBBden sosyal yardım alıyor.


Ankarada ise 120 binden fazla aileye yardım yapıldığı açıklandı. Askıda fatura uygulamaları İstanbul, İzmit, Antalya, Ankara, İzmir, Aydın ve Edirne gibi belediyelerde uygulanıyor. Kapatılan faturaların değeri ise milyonlarla sayılıyor.
Defne Altıok -  Deutsche Welle Türkçe

Son güncelleme: 14:55 19.05.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı