Amerika’nın Sesi’nde yayınlanan habere göre, Brownback, Washington’daki Ulusal Basın Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, ABD’nin dünyada dini özgürlükleri teşvik edici bir dış politika izlemesini öngören Uluslararası Dini Özgürlükler Yasası’nın yirminci yıldönümü öncesinde konuştu ve gazetecilerin sorularını cevapladı.
ABD’YE GELENLER DİNİ BASKIDAN KAÇMIŞTI
Amerika’ya ilk gelen insanların büyük bir çoğunluğunun dini baskılardan kaçtığına dikkati çeken Brownback, dini özgürlüklerin korunmasının ABD’nin en temel kuruluş ilkelerinden biri olduğunu belirtti. Bunun o zamanki gibi şimdi de çok önemli olduğunu söyledi.
“Dünyada daha fazla dini özgürlük olması gerektiğine inanıyoruz. Maalesef, bugün dünya nüfusunun yüzde 80’i dini olarak bir şekilde kısıtlama altında yaşıyor” diyen Büyükelçi Brownback bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını, ABD’nin bu konuda çok daha ‘aktif bir şekilde’ hareket edeceğini belirtti.
Dünyada bu alanda bir ‘dönüm noktasına’ gelindiği yorumunda bulunan Brownback, dini özgürlük elçileri atayan ülkelerin sayısının arttığının da altını çizdi.
BRUNSON HİÇ HAPSE ATILMAMALIYDI
Brownback açılış konuşmasını, Türkiye’de terör ve casusluk suçlarından yargılanan ve serbest bırakılmasının ardından vatandaşı olduğu ABD’ye dönen rahip Andrew Brunson’dan bahsederek bitirdi: “Onu tekrar burada gördüğümüze çok sevindik. Hapse hiç girmemesi gerekirdi. Yine de onu, eşini ve ailesini tekrar Amerika topraklarında gördüğümüz için mutluyuz.”
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Brownback, devletlerin dini özgürlükleri kısıtlayan değil, koruyan kurumlar olması gerektiği mesajını verdi.
DÜNYA BÖYLE BİR YER OLMAMALI
Çin’de Uygur, Tibetli ve diğer dini azınlıklara uygulanan baskı, İran’da azınlık grupların mağduriyeti, Venezuela ve Nikaragua gibi Latin Amerika ülkelerindeki dini azınlıkların durumu, Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin konumu ve Kuzey Irak’taki dini azınlık grupların karşılaştığı zorluklar Brownback’ın değindiği örnekler arasında yer aldı.
“Burada sadece birkaç örnekten bahsettik.” diyen Brownback açıklamalarını şöyle tamamladı: “Dünyada birçok farklı yere bakabiliriz ve maalesef dünya böyle bir yer olmamalı” dedi.
