İmamoğlu 4 milyon 741 bin 868, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ise 3 milyon 935 bin 453 oy aldı.
İmamoğlunun zaferi sadece Türkiye medyasının değil dünya medyasının da gündemindeydi.
ABD ve İngilterede yayın yapan önemli gazetelerin seçim sonucu ile ilgili yaklaşımları ise neredeyse birbirinin aynısı oldu: Kaybeden Erdoğan.
The New York Times Gazetesi, İstanbul seçimlerinde Erdoğanın siyasi kariyerinin en büyük mağlubiyetini aldığını yazdı.
Bir başka ABD gazetesi The Wall Street Journal ise, Bu sonuç iktidar partisindeki sorunları gözler önüne serdi yorumunu yaptı.
Türkiyenin Cumhurbaşkanı İstanbuldaki seçimlerin tekrarında can acıtıcı bir yenilgi aldı başlıklı haberinde NY Times, Erdoğan ve partisinin İstanbuldaki 25 yıllık hâkimiyetinin sona erdiğini, karşıtlarının bu sonuçla cumhurbaşkanının yenilmezlik aurasının zarar gördüğünü ve 16 yıllık iktidarının zayıfladığını söylediğini belirtti.
NY Times, işsizliğin ve enflasyonun da Türk seçmenleri öfkelendirdiğini ve Erdoğanın aralarında başkent Ankaranın da bulunduğu büyük kentleri kaybetmesine yol açtığını kaydetti ve ekledi:
İmamoğlu, savaşçı ruhuyla tanınan Karadeniz bölgesinden gelmesi ve cana yakın, enerjik tavrıyla Erdoğanın gençliğiyle kıyaslanıyordu. Hükümet partisinden duyulan bıkkınlık, yolsuzluk ve kayırmacılık şikayetlerini dikkate alan İmamoğlu temiz ve herkesi kucaklayan bir yönetim vaadiyle seçmenleri kazandı.
Benzer şekilde WSJ de, sonuçla ilgili, Erdoğan için can alıcı bir yenilgi başlığını kullandı.
Gazete, İstanbuldaki yenilginin, Türkiyenin ekonomik sıkıntılar çektiği geçen yılın ortalarından bu yana AKPye verilen halk desteğinin nasıl istikrarlı bir biçimde azaldığına dikkat çektiğini vurguladı.
İngiliz gazeteleri de benzer bir yaklaşım sergiledi ve yenilginin sahibinin Erdoğan olduğunun altını çizdi.
BBC Türkçenin derlemesine göre, The Guardian, Ekrem İmamoğlu, İstanbul Belediye Seçimlerinde AKPyi mağlubiyete uğrattı başlıklı haberinde, seçmenlerin CHPnin, dini, sınıfsal ve etnik bölünmeleri gideren kampanyasını benimsediğini yazdı.
Times gazetesi de İmamoğlunun seçim galibiyetini İstanbullu seçmenler Erdoğana büyük bir yenilgi yaşattı başlığıyla okuyucularına duyurdu.
Hannah Lucinda Smith imzalı haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğanın büyük bir darbe alarak, son 25 yıldır ilk kez İstanbulu kaybettiği ve karşıtlarının bunun siyasi düşüşünün başlangıcı olduğunu söylediği aktarıldı.
Alman medyası da benzer bir yaklaşım sergileyerek, Erdoğanın siyasi kariyerinin düşüşe geçtiğini vurguladı.
Erdoğan dönemi sona eriyor yorumunu yapan gazete, Eğer Türkiye gerçekten demokratik bir ülke olsaydı, Erdoğan geçmişteki hizmetlerinden dolayı tebrik edilip güzel bir emeklilik dönemi geçirmesi temmenisinde bulunulurdu. Ama ne Türkiye demokratik bir ülke ne de Erdoğan demokrat bir politikacı. Zira Erdoğan, iktidarı bıraktığı andan itibaren ömrünün geri kalan kısmını Marmariste huzurla geçiremeyeceğini biliyor. Hakkında yolsuzluk, Anayasal düzeni bozmak ve diğer bir çok suçlamalarla dava açılacağından emin görüşüne yer verdi.
Bir başka Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung ise, AKPnin yenilgisini, İstanbul tokadı başlığıyla duyurdu.
DW Türkçenin derlediği habere göre, 31 Martta İstanbul seçimleri sonucunun kabul edilmemesinin bugünkü tabloyu doğurduğuna değinen Alman gazetesi, İstanbuldaki seçim sonucu, ülkenin mali kaynakları bakımından da en büyük kenti olan İstanbulun muhalefetin eline geçmesini kabullenemeyenler için adamakıllı bir tokat oldu. Seçim sonucu Türkiyenin geleceği için ümit vaat ediyor. Zira, tüm eksikliklerine rağmen ülkedeki siyasi sistemin demokrasi adına düzeltmeler yapma yetisine sahip olduğunu gösteriyor. Erdoğanın iktidarı zirve noktasını artık geride bırakmıştır. Ama bu Türkiyedeki durumun hızlıca düzeleceği anlamına da gelmez. Meclis seçimleri daha 2023te yapılacak. Erkene çekilmesi durumunda ülkedeki muhalefet başarı için İstanbul seçimlerindeki gibi tek vücut olmak zorunda ifadelerini kullandı.
Frankfurter Allgemeine Zeitung ise, gelinen noktayı, İstanbulda kontrol kaybı başlığıyla işaretledi.
Gazete yorumunda, İktidar partisi (AKP) ve özellikle de partinin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul mücadelesini uzun süre ulusal bir soruna yükselterek, kendisine zarar verdi. Çünkü İmamoğlunu AKPden memnun olmayan herkes için bir projeksiyon haline getirdiler. Karizmatik aday şık, barışcıl ifadelerin hakim olduğu kampanyasıyla laik-ulusalcı CHPnin çekirdek seçmeninin daha da üzerinde bir kesimde rağbet gördü. AKPnin bunu engelleme ve özellikle de İstanbulda yaşayan Kürtleri İmamoğlundan uzak tutma konusundaki geç girişimi, hazin biçimde başarısız oldu görüşüne yer verildi.
