• Turkhane Logo

SWP: Almanya CHP'li belediyelere mali destek verebilir

SWP raporunda, Erdoğan’ın yerel seçimler öncesinde seçmenlere verdiği

09:56 07 Mayıs 2024 Salı
SWP: Almanya CHP'li belediyelere mali destek verebilir
SWP raporunda, Erdoğan’ın yerel seçimler öncesinde seçmenlere verdiği

DW Türkçede yer alan habere göre Almanyanın saygın düşünce kuruluşu Bilim ve Politika Vakfının (SWP), Türkiyedeki siyasi güç dengelerinde 31 Mart yerel seçimleri ile yaşanan değişimin mercek altına alındığı raporunda, Almanya ile Türkiye ilişkilerinin CHPli belediyeler ile yoğunlaştırılacak, derinleştirilecek iş birliği ile canlandırılabileceğine dikkat çekiliyor.

SWP bünyesindeki Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi (CATS) Müdürü Dr. Hürcan Aslı Aksoy ile uzman Dr. Yaşar Aydın tarafından kaleme alınan raporda önce yerel seçim sonuçlarına ilişkin dikkat çekici gözlem ve değerlendirmelere yer veriliyor.

Erdoğanın karizması zedelendi

CHPnin yerel seçimlerdeki başarısı Tarihi galibiyet sözleriyle tanımlanırken, AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın ise seçmen tarafından, Sadece ekonomik sefalet nedeniyle değil, aynı zamanda artan yolsuzluk ve kayırmacılık nedeniyle cezalandırıldığına, seçmenin izlediği istikrarsız para politikasının faturasını Erdoğana yerel seçimlerde kestiğine işaret ediliyor.

Seçim yenilgisi nedeniyle Erdoğanın karizmasının zedelendiğine dikkat çekilen raporda, Muhtemelen bu seçimden çıkan en önemli mesaj, 2028 cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde bir iktidar değişikliğinin ilkesel olarak mümkün olduğudur ifadelerine yer veriliyor.

SWP raporunda ayrıca, Kimlik siyasetinin reddi, Erdoğana bir ders alt başlığı altında, yerel seçim sonuçlarının artık Türkiye siyasetindeki bir değişime işaret ettiği, laik-dindar, Alevi-Sünni, Türk-Kürt gibi kültürel ve etnik kimlikler üzerinden yapılan siyasetin öneminin azalmakta olduğu kaydediliyor.

Sonun başlangıcı mı?

Erdoğan döneminin sonunun başlangıcı mı? sorusuna yanıt aranan raporda, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yerel seçimlerden farklı sosyo-politik dinamiklere tabi olduğuna vurgu yapılıyor, ayrıca Erdoğanın partisinden daha popüler olduğu hatırlatılıyor.

Bununla birlikte uzmanlar, Erdoğanın görev süresinin kalan dört yılı çok sayıda sınamayı beraberinde getirecektir. Bunları popülaritesini kaybetmeden atlatması çok zor olacaktır öngörüsüne yer veriyor.

Erdoğanın bir sonraki seçimlere kadar popülaritesini yeniden artırmasını zora sokacak muhtemel zorluklar ise özetle şöyle sıralanıyor: Erdoğanın sağ cenahtaki mevcut ve potansiyel müttefikleri de büyük miktarda oy kaybetti. Yeniden Refah Partisi ile Erdoğanın yeni bir rakibi var. Ayrıca büyükşehirlerin muhalefete kaptırılması, iktidar elitlerinin kamu kaynaklarına erişimini daha da kısıtlayacak ve bu da daha fazla seçmeni AKPden uzaklaştıracak.

Otokrasiye daha fazla kayma tehlikesi şimdilik önlendi

Seçim yenilgisiyle birlikte Erdoğanın Anayasayı değiştirerek iktidarda kalma planlarının da ağır bir darbe almış olduğu kaydedilirken, Eğer Erdoğan Anayasa değişikliği için referandum çağrısı yaparsa, bundan sonuç alabilmek için bir kez daha ekonomik popülizme ve seçim hediyelerine güvenmek zorunda kalacak. Bu da Türk ekonomisinin toparlanmasını engelleyecek ve dolayısıyla siyasi olarak da sürdürülemez olacaktır. Dolayısıyla otokrasiye doğru daha fazla kayma tehlikesinin şimdilik önlendiği sonucuna varılabilir tespiti aktarılıyor.

Türk finans ve iş dünyası CHPye yönelebilir

Raporda, otokratik yönetim sisteminin konsolidasyonunu önlemeye çalışan ve Erdoğan sonrası döneme hazırlanan CHP için yerel seçimlerden ilk parti çıkmanın ise iyi bir başlangıç noktası olduğu vurgulanıyor.

Bu galibiyetle birlikte CHPnin yeni bir güç olarak ortaya çıktığına işaret ediliyor, beş yıl boyunca yöneteceği yerel yönetimlerle birlikte ülkedeki siyasi ve ekonomik ağırlığının da daha artacağına dikkat çekiliyor.
CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u yeniden kazanması üzerine 31 Mart akşamı seçmenleri kutlamalarda bir araya geldi. CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u yeniden kazanması üzerine 31 Mart akşamı seçmenleri kutlamalarda bir araya geldi.

CHPli belediyelerin nüfusun yüzde 62sine ev sahipliği yaptığına, bu bölgelerde gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 73,4ünün üretildiğine ve tüm tasarruf mevduatlarının yüzde 84,5inin de yine bu illerde tutulduğuna dikkat çekilen raporda, Bu iller Türkiyenin toplam ihracatının yüzde 79,6sından sorumludur ve burada kişi başına düşen milli gelir 9 bin 588 dolar ile AKPli belediyelerin kişi başına düşen gelirini aşmaktadırlar bilgisine yer veriliyor.

CHPnin yoksullukla kararlılıkla mücadele ve kamu yararı vurgularıyla hükümetin neoliberal politikalarına sıkı sıkıya bağlı olmadığını göstermekte olduğuna işaret edilirken, Demokratik dönüşüm, yolsuzlukla mücadele ve kamu ihalelerinde şeffaflık vaatleri, Türk iş ve finans dünyasının bu partiye yönelmesi fırsatını yaratıyor görüşü aktarılıyor.
İmamoğlu umut vaat eden aday

Raporda yerel seçimlerde ikinci kez seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için de ilginç değerlendirmelere yer veriliyor.

İmamoğlunun şimdiden Türk ve yabancı medyada diğer Türk muhalif siyasetçilerden daha fazla ilgi gördüğüne dikkat çekilirken, İmamoğlunun zaferi hiç şüphesiz önümüzdeki yıllarda Erdoğanın en güçlü rakibi ve bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde umut vaat eden bir aday olarak konumunu sağlamlaştırdı ifadeleri kaydediliyor.

İmamoğlunun siyasi yasak ve üç yıldan yedi yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davaya işaret edilen raporda, Bu yargılamanın siyasi amaçlı olduğu açıktır. Seçimin galibi İmamoğlunun mahkûm edilmesi, kendisi ve partisi CHP ile dayanışmaya yol açacaktır. Bu da onu siyasi olarak güçlendirecektir görüşü aktarılıyor.

CHPli belediyeler iş birliği için yeni fırsat kapısını aralıyor

SWP raporunda Almanya ile Türkiye ya da Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkilerde bir ilerleme kaydedilebilmesinin ancak Türkiyedeki merkezi hükümetin mevcut otoriter çizgisinden uzaklaşması ve Kıbrıs konusunda daha yapıcı adımlar atmasıyla mümkün olabileceğini vurgu yapılırken, Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin canlandırılması artık öncelikle ekonomik bağlar ve belediyeler düzeyinde iş birliği yoluyla mümkün görünmektedir ifadeleri yer alıyor.

CHPnin artık daha fazla belediyeyi yönettiği bu sayede de Alman ve Türk şehirleri ve belediyeleri arasında yeni iş birliği imkanları için alan açıldığı vurgulanırken, Halihazırda 80in üzerinde Türk-Alman kardeş şehir programı bulunmaktadır. Kardeş şehir uygulaması sadece toplumlar arasındaki bağları güçlendirmekle kalmıyor; aynı zamanda çevre koruma, sürdürülebilir kentsel gelişim, dijitalleşme, marjinalleşmiş grupların ve mültecilerin korunması ve gençlerin katılımı gibi konularda belediyeler arası iş birliği ve deneyim alışverişi için de alan yaratıyor deniliyor.

Almanya CHPli belediyelere mali destek sağlayabilir

Erdoğanın yerel seçimlerden önce seçmenlere Oy yoksa hizmet yok sözleriyle muhalefetin kazandığı belediyelere merkezi hükümetin destek sağlamayacağı mesajının anımsatıldığı SWP raporunda, şu dikkat çekici ifadelere yer alıyor:

Bu yolla CHP yönetimindeki İstanbul belediyesinin iç borçlanmasını imkânsız hale getirmişti. Bu nedenle örneğin raylı ulaşım ağı daha fazla genişletilemedi. İşte bu noktada Almanya, raylı ulaşımın genişletilmesi ve dijitalleşme gibi altyapı ve iklim projeleri için belediyelere mali destek sağlayarak devreye girebilir.

Son güncelleme: 09:56 07.05.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı