• Turkhane Logo

DenizBank 'Fatih Terim Fonu'na katılanları suçladı

DenizBank Genel Müdürlüğü,

10:06 29 Kasım 2023 Çarşamba
DenizBank 'Fatih Terim Fonu'na katılanları suçladı
DenizBank Genel Müdürlüğü,

DenizBank, Fatih Terim Fonu adı altında, arasında futbolcuların da bulunduğu çok sayıda kişinin dolandırılmasına ilişkin suskunluğunu bozarak, bankanın sorumluluğunun bulunmadığını savundu.

DenizBank Genel Müdürlüğü, DenizBank Levent Büyükdere Caddesi Şube Müdürü Seçil Erzanın Fatih Terim Fonu adı altında çok sayıda kişiyi dolandırdığı iddiasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Seçil Erzanın iki gün boyunca banka yöneticileri tarafından alıkonulduğu iddiasının reddedildiği açıklamada, dolandırıldığını söyleyen müştekiler suçlandı. Açıklamada, Bildirimde bulunan şahısların paralarının bankamız dışında saadet zinciri veya piramit sistemi benzeri bir oluşumda değerlendirildiğini bildikleri kaydedilerek, mahkeme kararıyla zimmet kararı çıkması halinde müştekilerin zararlarının karşılanacağı belirtildi.

Seçil Erzanın, Arda Turan ve Emre Belözoğlunun da içinde bulunduğu birçok kişiyi dolandırdığı iddiasına ilişkin tartışmalar sürerken, gözler Erzanın çalıştığı DenizBanka çevrildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Seçil Erzanın Çorludaki evinden alınarak İstanbula götürülmesine ilişkin DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateşin de arasında bulunduğu altı banka yöneticisi hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan soruşturma yürütüyor. Bu nedenle bazı müştekilerin avukatları, bankaya yönelik delil karartma suçlamaları yöneltti. Ayrıca bazı müştekiler de olaydan banka yönetimini suçlamıştı.  Tartışmalar sürerken, DenizBanktan yazılı açıklama geldi.  

Açıklamada, olay münferit denildi ve bankayla ilgisinin bulunmadığı savunuldu. Ayrıca yargıya, Kurumumuz, kovuşturma süreci devam eden bu olayda; konunun mahkemeler nezdinde hızla ve adilane bir şekilde sonuçlanacağına olan inanç ve müşteri gizliliğine riayet etme ilkesiyle, hukuk sürecinin ve adaletin tecelli etmesini beklemektedir mesajı verildi.

Banka neler yaptı?
Açıklamada, bankanın bu süreçte durumdan nasıl haberdar olduğu ve neler yaptığı ayrıntılarıyla anlatıldı. DenizBankın olaydan Seçil Erzanın iki günlük mazeret izni nedeniyle görevinin başında olmadığının 7 Nisan 2023 tarihinde, müşteri de olan bir şikâyetçinin şubeye gelmesi ile ilk kez haberdar olunduğu kaydedildi. Durumun 7 Nisan 2023 Cuma günü saat 16:30 sularında Genel Müdür Hakan Ateşe aktarıldığı ifade edilen açıklamada, telefonla aranan Erzana ulaşılamadığı, aynı gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunulduğu, dosyada gizlilik talep edildiği ve Erzan hakkında yurt dışına çıkma yasağı talep edildiği anlatıldı.

Fatih Terim ayrıntısı
7 Nisan Cuma günü ilerleyen saatlerde Genel Müdür Hakan Ateşin, yine spor dünyasından olan isimler tarafından arandığı ve görüşme talep edildiği aktarılan açıklamaya şöyle devam edildi:

8 Nisan Cumartesi sabahı spor dünyasından olan isimler bankamızı ziyaret etmiş, kendileriyle bankamız Hukuk, Operasyon, Teftiş Kurulu, İnsan Kaynakları birimlerinin yöneticileri, ilgili Bölge Müdürü ve Genel Müdürümüzün de katıldığı toplantı gerçekleştirilmiştir. Toplantıda, spor dünyasından olan kişiler kendi eski hocalarının adıyla anılan bir fon olduğunu belirtip Seçil Erzan tarafından kandırıldıklarını ve önemli tutardaki paraları kendisine verdiklerini söylemişler, bir kağıda el yazısı ile yazılı alacaklı listesinin görüntüsünü vermişlerdir. Bankamız mağdur olduğunu beyan eden kişilerin isimlerini toplu olarak ilk kez böyle öğrenmiştir.

Bu toplantıda bulunan Fatih Terimin …kızım gibi benimsediğim, evimize giren çıkan Seçil Erzanın bu yaptıklarını anlayamıyorum, kaybım olmakla beraber miktarını bilemiyorum dediği aktarılan açıklamada, Erzana ulaşılamadığının söylenmesi üzerine Arda Turanın Erzanla devamlı irtibat halinde olduğunu ve sabaha kadar kendisiyle konuştuğunu, istenirse bankaya telefon numarasını ve o an kaldığı adresi verebileceğini söylediği aktarıldı.

Banka yöneticileri 8 Nisanda Çorluda
Daha sonra kurulan telefon irtibatının ardından Erzanın bölge müdürüne Çorludaki konumunu attığı ifade edildi. 8 Nisan Cumartesi öğleden sonra Çorludaki eve giden bölge müdürünün içeri girdiği ifade edilen açıklamada, Seçil Erzanın kendisinin, alacaklı olan kişilerce devamlı tehdit edildiğini, kötü bir ruh durumu içerisinde olduğunu, intihar etmek istediğini, devamlı olarak arandığı için telefonlarını kapalı tuttuğunu ifade ettiği savunuldu. Erzanın bankaya gelip Teftiş Kuruluna da açıklamalarda bulunmak istediğini söylediği aktarılan açıklamaya şöyle devam edildi:
9 Nisan Pazar günü yakını olan H.E.nin kullandığı, yine yakını E.E.ye ait araçla bankaya gelen Seçil Erzan, toplantı odalarının bulunduğu 18. katta Teftiş Kurulu, İnsan Kaynakları, Hukuk Grubu yöneticilerinin ve Bölge Müdürü huzurunda beyan ve açıklamalarda bulunmuştur. Bu beyan ve açıklamaları yaparken Göktürkteki evinde bazı notlar olabileceğini söylemiş, ancak kendisi yalnız gitmek istemediği için, talebi üzerine bölge müdürü ile birlikte Göktürkteki evine gitmiş, yengesi olduğunu beyan ettiği N.Anın da bulunduğu evdeki birkaç ajandayı bulduktan sonra bankaya geri dönmüştür. Bahse konu ajandalar incelendiğinde, içeriklerinde anlam ifade eden herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Seçil Erzan, bu ajandaları akşam Çorludaki evine giderken yanında götürmüştür.

Açıklamada, Seçil Erzanın idari soruşturma kapsamında alınan yazılı ve imzalı savunmasında, Ortada aslında bir fon olmadığını, bir kısım topladığı paraları daha önce para aldığı kişilere ana para ve faiz ödemesi olarak verdiğini, kendisinin de bu çerçevede aşırı borçlandığını, mallarını kaybettiğini, bu kişilere ortada bir fon bulunmadığını bildirdiği halde buna kimsenin inanmak istemediğini, hatta söylediği kişilerden bazılarının kendisine karşı cebir ve şiddet kullandığını ve kurulan bu saadet zincirinin devam etmesini istediklerini söylediği savunuldu.

Aynı gün saat 22:00 sularında Erzanın, onu bekleyen yakınlarıyla Çorluya döndüğü aktarılan açıklamada, Beyanları sırasında kendisinin devamlı tehdit edildiğini ifade ettiğinden olası bir tehdit ve/veya darp durumunda emniyet güçlerine haber vermek maksadıyla iki silahsız güvenlik görevlimizin de içinde bulunduğu araç evin yakınında bekletilmiş, bu konudan Seçil Erzan bizzat haberdar edilmiş, kendisi bu hassasiyetimiz dolayısıyla bankamıza teşekkür etmiştir denildi.

Ortada bir bankacılık suçu saptanamadığını ifade eden DenizBank Teftiş Kurulu ön inceleme raporunun 10 Nisan tarihinde soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği bildirilen açıklamada, raporun teslimi esnasında, Başsavcılığın, DenizBank tarafından yapılan bildirim dışında hiçbir mağdurun bir başvurusu olmadığını söylediği savunularak, (Başsavcılık) Bu konuda yapılan tek müracaatın sadece banka tarafından olduğunu, Cumhuriyet Savcılığının raporda yaptığı ilk incelemede ortada bir bankacılık suçunun tespit edilemediğini açık bir şekilde beyan etmiştir denildi.

Açıklamada ayrıca şu iddialarda bulunuldu:

İfadesinin alındığı bu iki gün boyunca, Seçil Erzana olay ve içeriğini anlayabilmek maksatlı, ortada alışverişe konu paranın miktarını, alışverişe konu kişilerin isimlerini öğrenebilmek amaçlı sorular sorulmuş, bankamıza şikayet yapan kişilerin beyanlarıyla, Seçil Erzanın anlattıkları karşılaştırılmış, şikayetlere konu işlemlerin bankamız kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmıştır. İncelemeler sonunda Seçil Erzan tarafından işlendiği iddia edilen fiillerin bankamızdaki hesaplar kullanılmaksızın, bu kişinin görevi dışındaki ilişkilerini kullanarak gerçekleştirdiği sonucuna varılmıştır. Aynı gün Teftiş Kuruluna verdiği beyanlarını tamamlayan Seçil Erzan, tekrar H.E. ve eşiyle birlikte 19:35 sularında yakınlarının da bulunduğu Çorludaki eve dönmüştür. Gece yarısı, polis marifetiyle gözaltına alınmış, 11 Nisan günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ifade vermiştir. Tutuklanma talebiyle Sulh Hakimliğine gönderilmiş, mahkemede de aynı ifadesini tekrarlamasını müteakip tutuklanmıştır.

Açıklamada, Seçil Erzanın banka tarafından alıkonulduğuna ve delil karartıldığına ilişkin iddialar da reddedilerek, Bazı haberlerde yer alan telefon kırılma iddiası tamamen gerçek dışı olup Seçil Erzan, kırıldığı ifade edilen telefonunu Savcılığa delil olarak avukatı vasıtasıyla teslim etmiştir. Bu telefonlardan elde edilen ve Seçil Erzan tarafından silinmemiş mesajlar mahkeme dosyasında yer almaktadır denildi.

Seçil Erzanın Bankaya giriş ve çıkışı arasındaki tüm hareketlerin, lobi ve toplantı odasındaki giriş çıkışların kamera kayıtlarıyla tespit edildiği ve rapor eşliğinde Cumhuriyet Savcılığına sunulduğu kaydedilen açıklamada, Hal böyle iken, kanunen yerine getirmek zorunda olduğumuz prosedürlerin uygulanmasının bankamızın personelini alıkoymak şeklinde anlatılması kabul edilemez bir iddiadır denildi.

Saadet zinciri yok
DenizBankta saadet zincirine dair herhangi bir kayıt bulunmadığından doğal olarak herhangi bir delilin karartılmasının da söz konusu olmadığı savunulan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
DenizBank, Cumhuriyet Savcılığı ve BDDK tarafından kendisinden istenen diğer tüm bilgi ve belgeleri derhal ilgili makamlara sunmuştur. Seçil Erzanın ifadesine başvurma gereği kanunla düzenlenmiş bir konu olup, aksi yönde davranış bankanın görevini ihlali anlamına gelecektir.

Yargı zimmet derse paralar ödenecek
Açıklamada, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından da yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu 5411 sayılı Kanun kapsamında zimmet suçunun söz konusu olamayacağının anlaşılması nedeniyle yazılı başvuru sürecinin başlatılmadığı kaydedildi ve devamında yargının zimmet kararı vermesi halinde mağdurlara paralarının verileceği belirtilerek, şöyle denildi:

5411 sayılı Kanun kapsamında bir zimmet suçunun varlığının bir mahkeme kararıyla tespit edilmiş olması halinde, mevzuat gereği bankanın, zimmete geçirilen paraları hak sahiplerine ödeyecek ve ardından sigorta poliçesine müracaat edebilecektir. Dolayısıyla, bankamızın kendi kuralları çerçevesinde çözümü olan bir durumdan kaçınma gibi bir refleksi olmadığı halde zimmet suçuna ilişkin delillerin karartılması amacıyla Seçil Erzanın alıkonulduğu yönündeki beyanatlar adli makamlar ile kamuoyunu yanıltmaya ve bankamızın itibarını zedelemeye yöneliktir. BDDK denetiminde bir anonim şirket olan bankamızın, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın zimmet olmayan bir fiilden ötürü ödeme yapması halinde, asıl o zaman banka yöneticilerinin 5411 sayılı Kanun kapsamında zimmet suçunu işlemiş olacağını kamuoyunun bilgisine ayrıca sunmak isteriz.

Arda Turan ile Seçil Erzan arasındaki görüşmelere de yer verilen açıklamada, Bu beyanlardan da görüleceği üzere bankamız üst yönetiminin olaydan hiçbir haberinin olmadığı aşikardır denildi. DenizBankın ve yöneticilerinin şikayetçiler tarafından hedef alındığı belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

Bankamızca 7 Nisan tarihinde yapılan başvurudan sonra birkaç gün içinde 29 şikayetçi Seçil Erzan tarafından dolandırıldıkları iddiasıyla Teftiş Kurulumuza başvurmuştur. Bu şikayetçilerden hiçbiri, Seçil Erzan tarafından dolandırılırken bankamızın herhangi bir yöneticisinin adının kullanıldığına dair bir beyanda bulunmamış ve fakat bizim Savcılık şikayetimizden sonra şikayette bulunan bazı avukatlar herhangi bir delil göstermeksizin Seçil Erzan yanında olayla hiç ilgisi olmayan yerli yabancı bütün banka Yönetim Kurulu üyeleri ve bir kısım yöneticilerinin de adlarını olaya karıştırarak, Seçil Erzandan tahsili mümkün olmayan paraların banka yöneticilerine baskı kurularak bankadan tahsiline çaba göstermeye başlamışlardır. Bu yönde Türkiye bankacılık sistemine dahi tehdit olabilecek davranışlardan kaçınılmamıştır.

Saadet zincirine para yatıranlar da sorumlu mu?
20 soru-20 yanıt başlığı altında çeşitli sorular sorulan açıklamada, Saadet zincirlerine para yatıran ve çekenlerin sorumluluğu var mıdır? sorusuna ise şu yanıt verildi:

İddia sahipleri şahsi birikimlerini bankacılık sistemi dışında ve çoğunlukla şube lokali haricindeki yerlerde elden Seçil Erzana veya kuryelerine teslim etmiş, hatta bazıları varlıklarını DenizBanktan çekerek vermeyi tercih etmişlerdir. Bu durum, bildirimde bulunan şahısların paralarının bankamız dışında saadet zinciri veya piramit sistemi benzeri bir oluşumda değerlendirildiğini bildiklerini göstermektedir. Seçil Erzanın, çeşitli şahıslardan sağlayarak oluşturduğu ve saadet zinciri şeklinde bir sistem kurduğu ve kişilere fahiş getiri vadettiği değerlendirilmektedir. Şahısların beyanlarında belirttiği getiri beklentileri de olağan bankacılık yatırım ürünlerinin getirileri ile mukayese edildiğinde finansal hayatın gerçeklerine uymayan ölçekte yüksektir. Belirtilen hususlar ışığında, iddia sahiplerinin Seçil Erzana verdiklerini söyledikleri tutarların bankacılık sisteminde değerlendirilmediğini bildikleri, birçoğunun birbirleriyle bağlantılı oldukları, büyük ölçüde birbirlerini ikna yoluyla saadet zincirine dahil oldukları, dolayısıyla ortak hareket etme iradesini gösterdikleri değerlendirilmektedir.

Son güncelleme: 10:06 29.11.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı