• Turkhane Logo

Ankara’dan AİHM’e, Selahattin Demirtaş için 3 Kasım’da şartlı tahliye mesajı

AKP hükümeti Demirtaş dosyasıyla ilgili olarak Avrupa Konseyi'ne gönderdiği görüşte, Demirtaş'ın 3 Kasım'da tahliye edilebileceğini, bu gerçekleşmezse 3 Ocak 2023'e kadar cezasını çekeceğine dikkat çekti.

17:07 08 Ekim 2021 Cuma
Ankara’dan AİHM’e, Selahattin Demirtaş için 3 Kasım’da şartlı tahliye mesajı
AKP hükümeti Demirtaş dosyasıyla ilgili olarak Avrupa Konseyi'ne gönderdiği görüşte, Demirtaş'ın 3 Kasım'da tahliye edilebileceğini, bu gerçekleşmezse 3 Ocak 2023'e kadar cezasını çekeceğine dikkat çekti.


AKP Hükümeti, AİHM kararı gereği Demirtaşın derhal tahliye dilmesini isteyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine bir kez daha AİHM kararı uygulanmıştır mesajı gönderdi.

DW Türkçe’den Kayhan Karaca’nın haberine göre, Ankara, Demirtaş hakkında 22 Aralık 2020 tarihinde kesinleşen AİHM Büyük Daire kararının sadece tutukluluk sürecini kapsadığını, Demirtaşın bugün ise hükümlü olduğunu belirtti. Ankara, Demirtaşın hükümlü olarak 3 Kasım 2021 tarihinde mahkeme kararıyla şartlı tahliye edilebileceğini, bu gerçekleşmez ise cezasını 3 Ocak 2023 tarihine kadar çekeceğini bildirdi.


KARAR UYGULANDI TEZİ

AİHM kararlarının uygulanışını denetleyen Bakanlar Komitesi, 14-16 Eylül günleri Strasbourgda düzenlediği toplantıda AİHMnin Demirtaş kararının nasıl uygulanacağına dair Ankaradan 30 Eylüle kadar eylem planı göndermesini istemişti. Planı bu hafta Strasbourga ulaştıran Türk hükümeti, AİHMnin 22 Aralık 2020 tarihli kararının sadece 4 Kasım 2016-7 Aralık 2018 dönemindeki tutukluluk sürecini kapsadığını, şu anki tutukluluk sürecinin ise başka bir davaya bağlı olarak 20 Eylül 2019da başladığını belirtti. Bakanlar Komitesinin denetim süreci yetkilerinin sadece AİHM tarafından verilen kararla sınırlı olduğunu savunan Ankara, Demirtaşın şu anki tutukluluk sürecinin bu yetki alanı dışında kaldığı görüşünü kaydetti.

Demirtaşın 20 Eylül 2019da başlayan tutukluluk süreci hakkında Anayasa Mahkemesi (AYM) ve AİHM önünde ayrı bireysel davalar bulunduğuna işaret eden hükümet, AYM ve AİHMnin bu süreçle ilgili olarak henüz karar vermediklerini, dolayısıyla Demirtaşın derhal tahliye edilmesi için Bakanlar Komitesi tarafından dile getirilen talebin hukuksal temelden yoksun olduğunu savundu.

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI

Ankara, Bakanlar Komitesinin, 2016daki anayasal değişiklikle parlamenter dokunulmazlık kaldırılmasaydı Demirtaş hakkında ceza davası açılamazdı tezine de karşı çıktı. Yasama sorumsuzluğu ile yasama dokunulmazlığı arasındaki farka işaret eden AKP hükümeti, yargının görev süresi sona eren bir parlamenter hakkında kovuşturma kararı alabileceğini belirtti.

Demirtaşın 2018de cumhurbaşkanı seçimine aday olarak parlamenter statüsünü sonlandırdığına dile getiren Ankara, böylelikle anayasanın 83/2 maddesi temelinde dokunulmazlıktan yararlanma hakkının ortadan kalktığını savundu. Ayrıca Bakanlar Komitesinin 14-16 Eylül günleri Demirtaş hakkında aldığı kararında bu konuda kullandığı ifadelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Türk anayasası, AİHM içtihadı ve AİHM kararlarının uygulanışının denetimiyle ilgili ilke ve kurallarla bağdaşmadığı görüşünü dile getirdi.

BAKANLAR KOMİTESİ NE DİYOR?

Bakanlar Komitesi ise Demirtaşın tutukluluk halinin devamını AİHM kararında tespit edilen hak ihlallerinin uzantısı olarak görüyor. Komite, AKP hükümetinin tezlerinin aksine, Demirtaşın terörle mücadele kanunu temelinde yargılanıp mahkum olması ve cezasını 3 Mayıs 2021 tarihinden itibaren çekmeye başlamasını AİHM kararı kapsamında ele alıyor. AİHM bu konuyu henüz ele almamış olsa da mahkumiyet kararının iptalini ve Demirtaşın derhal tahliye edilmesini istiyor. Komite bu tutumunu AİHM kararının parlamenter dokunulmazlığı ve buna bağlı olarak ifade özgürlüğüyle ilgili yorumlarına dayandırıyor.

AİHM, Demirtaş davasında Venedik Komisyonunun görüşlerini temel almış ve gerekçeli kararında Mahkeme, bir sefere mahsus, kişiye özel anayasa değişikliğinin Türkiye anayasa geleneğinde daha önce eşinin görülmediği görüşündedir. Anayasa değişiklikleri özellikle muhalif vekiller başta olmak üzere milletvekillerinin belirli beyanlarını hedef almıştır. Bu bağlamda, Mahkeme hazlihazırda özel kişileri hedef alan kanunların hukukun üstünlüğüne aykırı olduğunu belirtmiştir... Mahkemeye göre, Türkiyenin meclis uygulaması ve geleneği göz önünde bulundurularak bir milletvekili, görev süresi esnasında Meclis üyelerinin ifade özgürlüklerine zarar verecek şekilde böyle bir usulün kabul edilmesini makul bir şekilde öngöremez ifadelerine yer vermişti.

Bakanlar Komitesi konuyu 30 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında Strasbourgda büyükelçiler düzeyinde düzenlenecek toplantıda bir kez daha ele alacak. O tarihe kadar dosyada gelişme olmaması halinde Demirtaş kararıyla ilgili Ankarayı uyaran bir ara kararın kabul edilmesi bekleniyor.

Son güncelleme: 17:07 08.10.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı