• Turkhane Logo

Almanya: Okulu terk edenler arasında göçmenler ilk sıralarda

Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında, Almanya'da lise diploması ya da mesleki yeterliliği olmayan gençlerin sayısı çok daha fazla. İstatistikler, eğitim başarısı ile etnik köken arasında bağlantı olduğunu gösteriyor.

15:41 20 Şubat 2024 Salı
Almanya: Okulu terk edenler arasında göçmenler ilk sıralarda
Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında, Almanya'da lise diploması ya da mesleki yeterliliği olmayan gençlerin sayısı çok daha fazla. İstatistikler, eğitim başarısı ile etnik köken arasında bağlantı olduğunu gösteriyor.

Almanyada son yıllarda iş arayan herkes, kolaylıkla iş bulabiliyor. 2023 sonbahar verilerine göre ülkede 1,7 milyondan fazla istihdam açığı var. Yaklaşık 200 meslek dalında iş başvuruları, işgücü açığını karşılayacak düzeyde değil. Özellikle hemşirelere, hasta ve yaşlı bakıcılarına, inşaat ustası ve vasıflı zanaatkârlara, bilişim uzmanlarına, profesyonel şoförlere, öğretmenlere ve anaokulu eğitmenlerine duyulan ihtiyaç had safhada. 
Almanya çok geride kaldıDW Türkçenin haberine göre  Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) gibi uluslararası kuruluşlar, yıllardır Almanyada niteliksiz insan sayısını azaltmak için çok az şey yapılmasını eleştiriyor. Gerçi geçmişe kıyasla lise ve üniversite diploması alan gençlerin sayısında az da olsa artış kaydedildi. Ancak buna paralel olarak, istihdam piyasasının talep ettiği asgari gereklilikleri bile karşılamayan eğitimsiz ve vasıfsız gençlerin sayısındaki artış da bir türlü durdurulamıyor.
Avrupa Birliğinin (AB) istatistik kurumu Eurostat, her yıl Avrupa ülkelerinde 18-24 yaş arası kaç gencin okulu ya da mesleki eğitimi tamamlayamadığına dair veri topluyor. Almanyada bu rakam 2013ten 2020ye kadar yılda yaklaşık yüzde ondu. 2021den itibaren artmaya başlayan bu oran, 2022de yüzde 12,2ye yükseldi.
Sadece Macaristan, Norveç, İspanya, Romanya ve İzlanda, Almanyadan daha kötü durumda. Hatta 27 AB ülkesi arasında Almanya, sondan dördüncü sırada.

Göçmen kökenlilerin terk oranı artıyorFederal Nüfus Araştırma Enstitüsü (BiB) tarafından yapılan araştırmaya göre, son yıllarda Almanyada okul eğitimini yarıda bırakanların çoğu göçmen kökenli gençler. Yani diploma alan öğrenciler ile etnik kökenleri arasında doğrudan bir bağlantı söz konusu.
Oysa 2013 yılında köken açısından böylesine keskin bir ayrım söz konusu değildi. Ancak 2022de tablo bariz bir şekilde değişti: Göçmen kökenli olmayan 25 yaşındaki erkeklerin yüzde 3ü ve kadınların da yüzde 2si okul diplomasına sahip değildi. Aynı yaştaki yabancı kökenliler arasında ise bu oran erkeklerde yüzde 12, kadınlarda ise yüzde 10 olarak tespit edildi.
Federal Mesleki Eğitim ve Öğretim Enstitüsü (BIBB) tarafından yapılan analizler, bu durumun gençlerin kariyerlerine de etki ettiğini gösteriyor. Örneğin 2021 yılında, yaşları 20 ila 34 arasında değişen kişiler arasında, Almanların yüzde 10u hiçbir mesleki eğitim almamıştı. Göçmen kökenli olup da Almanyada doğup büyüyenler arasında ise bu oran 20ye yaklaşmıştı.
Fırsat eşitsizliği faktörüEğitim uzmanları, yıllardır Alman okul sisteminde başarısız öğrenci sayısının artmasını eleştiriyor. Bunun en somut kanıtı ise uluslararası eğitim araştırma Pisadaki vahim tablo oldu. 15 yaşındaki öğrencilerin matematik, okuma becerileri ve fen bilimlerinde uluslararası düzeyde karşılaştırıldığı Pisa testinde Almanyadaki öğrenciler, şimdiye kadar ölçülen en düşük skorları elde etti.
Performans düşüşü büyük ölçüde, koronavirüs pandemisi sırasında derslerin iptal edilmesine bağlanıyor. Ancak uzmanlara göre başarısızlığın asıl nedeni, yıllardır devam eden fırsat eşitsizliği. Eğitim ve Bilim Sendikası (GEW) Yönetim Kurulu Üyesi Anja Bensinger-Stolze, Almanyada eğitim başarısı hâlâ sosyal statüye bağlı eleştirisinde bulunuyor ve ekliyor:
Evde iyi bir öğrenme ortamına sahip olmayanlar, eğitimdeki olumsuzluklardan daha fazla etkileniyor. İptal edilen dersler, yetersiz nitelikli personel, rehberlik ve destek eksikliği nedeniyle eğitim fırsatları azalıyor.
Yetersiz Almanca sorunuSorunlar anaokulu çağında başlıyor. Almanyada 3 ila 6 yaş arasındaki her beş çocuktan biri artık evde hiç Almanca konuşmuyor. Hessen, Berlin ve Bremende bu oran üçte bire kadar çıkıyor. Bu durum, özellikle göçmen kökenli çocukların kreş ya da anaokuluna gitmesini daha da önemli hale getiriyor. Ancak Alman hükümetinin eğitim raporuna göre, göçmen çocuklarının sadece yüzde 81i anaokulu ya da kreşe gidiyor.
Bunun temel nedeni, okul öncesi eğitim kurumlarındaki yetersiz kapasite. Şu anda ülke çapında yaklaşık 350 bin kişilik anaokulu ve kreş açığı var. Okul öncesi eğitimden mahrum kalan göçmen kökenli çocuklar, okula başladıklarında yeterince Almanca konuşamadıklarından, eğitim hayatına 1-0 geride başlıyor.
Öğretmen açığı artıyorHalihazırda ülke çapında yaklaşık 14 bin öğretmen açığı var ve bu açık giderek artıyor. Eğitim ve Bilim Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Bensinger-Stolze, Öğretmen talebi ile öğretmen arzı arasındaki fark 2035 yılına kadar 56 bine ulaşacak. Ne yazık ki politikacılar, bu gelişmeyi çok uzun süre hafife aldı. Bu nedenle kısa vadede durumu hafifletmek veya iyileştirmek çok zor, diyerek durumun vahametini ortaya koyuyor.
Bu durum, desteğe ihtiyacı olan öğrenciler için de olumsuz bir gelişme. Eğitimini yarıda bırakanların sayısının azaltılması için yürütülen projeler de öğretmen açığı nedeniyle sıkıntıya giriyor. Ancak bazı Almanyanın bazı eyaletlerinde ise okulda başarısız olabilecek öğrenciler için sekizinci sınıftan itibaren Verimli Öğrenme adlı bir proje yürütülüyor.
Kariyer rehberliğine daha erken başlanmalıBu proje ile şiir yorumlama ve yüksek matematikte zorlananların başka alanlarda pratik yetenek ve becerilere sahip olması öngörülüyor. Haftada üç gün şirketlerde stajyer olarak çalışma imkânının tam da bu durumdaki öğrencilere uygun bir kariyer yolu açabiliceği belirtiliyor.
Federal İş ve İşçi Bulma Kurumu Başkanı Andrea Nahles, kariyer rehberliğinin okullarda beşinci sınıftan itibaren başlatılmasını öneriyor. Geçmiş yıllarda Almanya Çalışma Bakanlığı ve Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanlığı gibi üst düzey siyasi görevlerde de bulunan Nahles, özellikle staj konusunun önemine vurgu yapıyor: İş yerlerinde düzenli staj, tüm okul türlerinde zorunlu hale getirilmeli. Bu şekilde pratik yeteneklerin keşfedilmesi ve teşvik edilmesi teşvik edilmiş olur.
1 Nisan 2024ten itibaren, okul eğitimlerini bırakanlar da dahil olmak üzere, tüm gençler için bir mesleki eğitim garantisi öngören kanun yürürlüğe girecek. Böylece ikinci bir fırsata kavuşacak olan eğitimsiz ve vasıfsız gençlerin, istihdam piyasasına kazandırılması hedefleniyor. 

Son güncelleme: 15:41 20.02.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı