Çağlayan saldırısını düzenleyen DHKP-C’liler polis takibindeymiş

İstanbul’daki Çağlayan Adliyesi’nde dün yaşanan ve iki teröristin öldürüldüğü, bir vatandaşın da hayatını kaybettiği saldıryla ilgili ilginç bir iddia ortaya atıldı. Terörstlerin polis takibindeyken saldırıyı gerçekleştirdikleri ileri sürüldü. KHK’lı eski Borçka Emniyet Amiri Mustafa Okumuş, konuyla ilgili paylaşımında, “Bugün yine DHKP-C saldırısından birkaç saat sonra kameralar karşısına geçti. Polisin 25 adrese baskın yaptığını (saldırıdan hemen sonra baskınların yapılması teröristlerin takip altında olduklarının, adreslerinin bilindiğinin delili olarak gösteriliyor) ve çok sayıda gözaltı olduğunu açıkladı. Bu işleri bilenler, teröristlerin eylemi polis takibinde gerçekleştirdiklerini, bakan bey sayesinde öğrenmiş oldular.” ifadelerini kullandı.



Mustafa Okumuş, 31 Mart 2015’te makamında katledilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’la ilgili de ilginç bazı bilgiler paylaştı. Görevde olduğu dönemde Ertan Erçıktı’nın çalışmalarıyla bir çok canlı bombanın eylem yapamadan etkisi hale getirldiğini hatırlatan Okumuş, Selim Kiraz’ı öldüren iki DHKP-C’linin Ertan Erçıktı’nın tutuklanmasının ardından tahliye edildiğini ve ardından cinayeti gerçekleştirdiklerini kaydetti.



Mustafa Okumuş’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:



İstihbartTakipDHKP-CEylem



Ali YERLİKAYA gibi tecrübeli, valilik de yapmış bir bakanın, özellikle de terör eylemlerinden sonra hangi bilgiyi ve ne kadarını açıklayacağını öğrenememiş olması çok tuhaf.



Bugün yine DHKP-C saldırısından birkaç saat sonra kameralar karşısına geçti.
Polisin 25 adrese baskın yaptığını ve çok sayıda gözaltı olduğunu açıkladı.



Bu işleri bilenler, teröristlerin eylemi polis takibinde gerçekleştirdiklerini, bakan bey sayesinde öğrenmiş oldular.



Ben bile, anlayan anladı ama belki devam eden soruşturma zarar görür diye, bu gönderi için günün bitmesini bekledim.



Bari yerde cesedi yatan kimliksiz teröristin, o esnada içerde duruşmada olan kardeşini hemen almasaydınız. Zaten tutukluydu, kaçamazdı. Aldınız madem, bari açıklamasaydınız.



Kolluğun aldığı her istihbaratı teyid etmesi, her eylem hazırlığını deşifre etmesi, ya da takibi altındaki her kamikazeyi kontrol altında tutması mümkün olmaya bilir. Ama her seferinde hüsran olmaz ki.



Bu hafta sadece İstanbul’da, üç terör eylemi oldu. Önce PKK, sonra DEAŞ, bugün de DHKP-C Örgütler, sanki sen yaptıysan ben de yaparım mesajı veriyorlar birbirlerine. Maalesef istihbarat zaafiyeti, ile istihbarat körlüğü arasında bir yerdeyiz.



Bugünki olay İstanbul’da görev yaptığım dönemi hatırlattı. 2014 yılının Aralık ayında o zamanki paralel yapı tabiriyle tutuklanan bir müdür vardı, ismi Ertan ERÇIKTI, sanırım halen cezaevinde.



Kılıktan kılığa giren canlı bombayı gözden kaçırmamış, tam eylem anında üzerine atlayarak etkisiz hale getirmişti. Canlı bomba Gönül ERDOĞAN’ın üzerinden 8,5 kilo patlayıcı çıkmıştı.



Ertan tutuklanmadan önceki son iki senesinde, eyleme giden 11 teröristi bomlalarıyla birlikte yakalamıştı.



Hatta başarısı duyulunca İngiliz istihbarat servisi MI5 iki ekibini İstanbul’a göndermişti. Canlı bomba yakalama konusunda eğitim alıp dönmüşlerdi. O dönem Vatanda görev yapan herkes hatırlar bunu.



Bugünki olayın Ertan Müdürü hatırlatması canlı bombalardan değil, rahmetli Mehmet Selim KİRAZ savcımdan kaynaklandı.



Savcımı yine aynı yerde, Çağlayan Adliyesinde şehit edenler, DHKP-C li Bahattin Doğruyol ve Şafak Yayla isimli teröristlerdi.



Ertan Müdür görevde olduğu dönemde bu iki şahsı gözaltına almış ve bu şahıslar tutuklanmıştı.



Ertan müdür 2014 Aralıkta tutuklandığında, bu iki terörist serbest bırakılmıştı. Ve serbest kalır kalmaz 31 Mart 2015’te Selim savcıyı adliyedeki makamında kamikaze saldırısıyla şehit etmişlerdi.