• Turkhane Logo

Türkiye'deki ekonomik krizden kaçanlar Yunanistan'a yatırım yapıyor

Türkiye'de yaşanan ekonomik bunalımın yerini ekonomik krize bırakma endişesinden dolayı Türk vatandaşlarının Yunanistan'da 'Ege Krizi'ne rağmen yatırım yaptığı kaydedildi.

12:03 23 Nisan 2018 Pazartesi
Türkiye'deki ekonomik krizden kaçanlar Yunanistan'a yatırım yapıyor
Türkiye'de yaşanan ekonomik bunalımın yerini ekonomik krize bırakma endişesinden dolayı Türk vatandaşlarının Yunanistan'da 'Ege Krizi'ne rağmen yatırım yaptığı kaydedildi.

Yakın bir geçmişe kadar 4 milyon nüfuslu başkent Atina’nın cadde ve sokaklanda tek bir kelime Türkçe duyulmazken, son yıllarda -ve özellikle 2015’ten bu yana- Atina’ya ve kuzeydeki Selanik kentine gelen Türk vatandaşlarının sayısı neredeyse yüzde 1000 oranında arttı.

Nikolas Birbari imzalı analiz Ahvalde yer aldı. Türk vatandaşlarının Atina ve Selanik’e gösterdikleri bu yakın ilgi, Türk-Yunan ilişkilerinde yaşanan “bahar havasından” kaynaklanmıyor.

Çünkü böyle bir hava henüz esmiyor... Atina ve Selanik’e gösterilen yoğun ilgi, Ege’nin Türk kıyıları karşısındaki Yunan adalarını ziyaret eden yüz binlerce Türk turistin gösterdiği yoğun ilgisi gibi de aynı değil.


Atina ve Selanik’e gelen Türk vatandaşlarının ezici bir çoğunluğu, bu kentlerin antik ve tarihi eserlerini gezip dolaşmaktan çok; kendilerine, kah yatırım amaçlı mağaza ya da binalar; kah “şimdilik” kiraya vermek üzere ve ileride yerleşmek amacıyla bir konut aramakta.

Atina ve Selanik’te bu gibi yatırım yapmak isteyen Türk vatandaşlarını dört gruba ayırmak gerekiyor.

Birinci ve en büyük gurubu kuşkusuz, Yunanistan’ın Avrupa Birliği dışı ülkelerin vatandaşları için çıkardığı ve en az 250 bin euro değerinde bir mülkü satın alanlara beş yıllık oturma izni veren bir yasadan yararlanmak isteyenler oluşturuyor.

Bu gruba dahil olanlar, gerek internet üzerinden gerekse bizzat Atina ve Selanik’e gelerek yerel emlakçılarla temasa geçiyor. Atina’da genel olarak merkezdeki Kolonaki gibi “lüks” sayılabilecek semtler  ya da İstanbullu Rumların yoğun yerleşim semti olan sahildeki Paleon Faliron tercih ediliyor.

Bu ve benzeri merkezi semtlere gösterilen büyük rağbet, bir yandan bu semtlerdeki gayrımenkul fiyatlarında 2008 kriz öncesine oranla yüzde 40’lara varan bir düşüş kaydedilmiş olmasından; diğer yandan kiraya verilecekse bu semtlerdeki kira fiyatlarının orta halli diğer semtlerdeki kiralara oranla daha yüksek olmasından kaynaklanıyor.

Diğer adıyla “Golden Visa” adıyla da anılan beş yıllık oturma izni almak için arayış içinde bulunan Türk vatandaşları, örneğin Kolonaki’de 250 bin ve üzerinde euro karşılığında konut ya da mağaza da tercih ediyor. Bu gayrı menkulü ilk aşamada gayrımenkülün değerine, yerine ve durumuna göre “kiraya vermeyi” planlıyor.

Satın aldıkları yeri kiraya vermek isteyenlerin ideali ise ayda en az 1000 euro kira parası almak.. Ancak bu her zaman mümkün olamıyor.

Gayrimenkullerin yeni sahipleri böylece hem Avrupa’nın her yerine vizesiz girebilecekleri beş yıllık oturma izni almış oluyor; hem  satın aldıkları gayrımenkulleri kiraya vererek “yumurtlamasını” bekliyor; hem de Türkiye’de büyük bir ekonomik kriz patlamadan önce paralarını, Yunanistan gibi bir  AB ülkesine getirerek garanti altına alacaklarına inanıyor..

Atina’da bir turizm şirketi işleten ve Türkiye’den Yunanistan’a turist gurupları getiren bir işkadını Türkiye’den gelenlerin son zamanlarda gayrımenkullere rağbet gösterdiğini anlayınca, kendisi de emlakçılığa başladı.

İsmini vermek istemeyen by iş kadını, “Yakın bir geçmişe kadar Türkiye’den getirdiğimiz turistleri Atina’daki antik harabeleri gezdiriyor; Yunan adalarına yönlendiriyorduk. Son zamanlarda ise Atina’nın cadde ve sokaklarında daire bakmaya geliyorlar.. Biz de kendilerine yardımcı olmaya çalışıyoruz” diyor.

Emlak satın alarak 5 yıllık oturma iznini hak etmek için Atina’ya gelen 45 yaşlarında bir çift de isimlerini saklı tutmak kaydıyla Ahval’e konuştu:

“Türkiye’nin geleceğinden endişeliyiz.. Yönetimin şu anda bize bir zararı yok ama yarının ne olacağı belli değil. Gün geçtikçe kendi vatanımızda kendimizi yabancı hissediyoruz. Bu nedenle buralarda bir ev bakıyoruz.. Aldıktan sonra kiraya vereceğiz.. Yarı, öbür gün işler daha da kötüye giderse biz de buraya yerleşiriz.”

Aynı nedenlerle Atina’da rastladığımız başka bir çiftle sohbet ederken şu sözleri duyuyoruz:

‘‘Bazı arkadaşlarımız buradan ev satın aldı. 5 yıllık oturma iznini de aldılar.. İstanbul’da yabancı konsoloslukların kapılarında vize için sürüneceğimize, elimizdeki bu para ile biz de buradan bir ev almaya karar verdik. Para her yerde paradır. Kaybedeceğimiz bir şey yok diyoruz. Türkiye’deki siyasi ve ekonomik durumu pek iyi görmüyoruz..”[atina] 

İngilizcelerinden kültürlü ve Batı anlayışlı oldukları hemen anlaşılan bu insanların Yunanistan gibi, Türkiye ile arasında sorunları olan bir ülkeye gelmekten korkup korkmadıklarını sorduğumuzda hepsinin aynı şeyi söylemesi dikkatleri çekiyor:

“Bize yıllardan bu yana Yunanların Türklere karşı kin ve nefret duyguları beslediğini öğrettiler. Ancak burada tanıştığımız insanların bizden farkı olmadığını görüyoruz.. Halklar düzeyinde hiç bir sorun olmadığını görüyoruz.. Siyasetçilerin bakışı zaman zaman değişiyor..ancak bizler halk olarak kendimizi Yunan halkına daha yakın görüyoruz..”

Yunanistanda gayrımenkul almak isteyenlerin dikkat etmesi gereken en önemli şey, avukat, noter ve –varsa- emlakçının güvenilir olması. Dolandırıcıların da cirit attığının göz önünde bulundurulmalı.. Bulacağınız dairenin evrakları titizlikle incelenmeli.

Altın vize için alt sınır olan 250+1 bin Euro’yu  tamamlamak için iki ayrı daire ya da iş yeri de satın alabilirsiniz.

Yunanistan’da mülk bakan kinci guruba dahil olanlar ise ekonomik kriz nedeniyle fiyatların düşürülmesini fırsat bilen yatırımcılardan oluşuyor ve işe bütünüyle ticari açıdan bakıyor...

Bu grupta, emlakçılar başta olmak üzere işadamları, büyük firmalar ya da holding sahipleri ön planda bulunuyor.

Bunlara örnek olarak Doğuş Holding’in Yunanistan’da beş ayrı marinaHilton Oteli ve Atina’nın en görkemli otel kompleksi olan Astir Palace’ı satın alması ya da Koç Holding’in Midilli adasında marina sahibi olması  gösterilebilir.

Satılık daire, mağaza, bina, terk edilmiş fabrika, otel, arazi... vs. gibi yatırıma açık mülklerin peşinde olan bu yatırımcılar, satın aldıkları yerleri tadilattan geçirerek kiralamayı hedefliyor.

Bu yeni piyasadan yararlanmak isteyen Türk emlakçılar Atina ve Selanik gibi metropol kentlerde ya da yakınlarında  kendi bürolarını açarak, Yunanistan’da yatırım yapmak isteyen ya da ev sat satın almak isteyen Türk vatandaşlarına cazip tekliflerde bulunuyor.

Yunan emlakçılarla işbirliği yapan Türk emlakçılar,  satın aldıkları binaları - son yıllarda her ülkede moda olan - airbnb usulü kiralamayı amaçlıyor.

Sınır kenti Aleksandropolis’te böyle bir büro açan bir Türk inşaat şirketi,  Türk vatandaşlarının bildiği -keza sınıra yaklaşık 200 kilometre uzaklıktaki- ünlü Kavala sahil kenti etrafında büyük araziler almaya çalışıyor.

Hedefi satın alacağı bu arazilere irili ufaklı villalar inşa etmek ve bunları Yunanistan’da 250 bin euro karşılığında ev ya da yazlık satın almak isteyen Türk vatandaşlarına satmak.

Ancak bu işadamının hedefinde yalnız Türk vatandaşları değil, yaz tatillerini Yunanistan’da geçiren ve beş yıllık oturma izni almak isteyen Rus, Çin, Sırp, gibi AB üyesi olmayan yabancı ülkelerin zengin vatandaşları da var.

Üçüncü gurupta, Türkiye’deki 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra haklarında kovuşturma açılan, yakalanmaktan korkan,  işlerinden kovulan ya da kovulacağından endişe duyan, kalbur üstü denilebilecek Fethullah Gülen taraftarı ve aileleri var.

Türkiye’ye daha yakın olması itibariyle kara, hava ve deniz yollarından Yunanistan’a gelen bu guruptaki insanların bir bölümü Yunanistan’dan aldıkları sığınma hakkından sonra akrabalarının yerleştiği diğer ülkelere gidiyor...

Bir bölümü de Yunanistan’da daire satın alarak beş yıllık oturma izniyle yerleşip çocuklarını Atina ya da Selanik’teki Amerikan, Alman ya da Fransız okullarına gönderiyor.

Bunların arasında hukukçu, doktor, işadamları, mimar-mühendis, hatta devlet memuru  gibi meslek sahiplerini de görmek mümkün. CumhurbaşkanıErdoğan’ın “can düşmanı”olarak bilinen Fethullah Dördüncü gurup zaman zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirme cesaretinde bulunan ve bu eleştirilerden dolayı sürekli sorgulanmaya çekilen ve nitekim eninde sonunda cezaevinin yolunu tutmaktansa Yunanistan gibi Türkiye’ye yakın bir yere yerleşmek isteyen sayıca az da olsa gazeteci, yazar gibi aydın kesimden oluşuyor.

 [selanik] 

Banka hesabı açtırmak için gerekli belgeler

1- Geçerli pasaport ve vize

2- Yunan Vergi Dairesi, Yabancılar Şubesş’nden vergi numarası

3- Türkiye’den ikametgah belgesi

4- Ev telefonun size ait olduğuna ilişkin bir fatura

5- İş sahibi olduğunuza ilişkin adres, telefon vs gösterir bir belge

6- Yurtdışı veya Türkiye kredi belgesi

7- Gelir Vergisi beyannamesi

Bu belgelerin tamamının, Yunan Konsolosluğu’ndan onaylı Yunanca veya İngilizce çevirisi. Ayrıca, Yunanistan’da tapu işlemleri için yetkili kıldığınız avukata verdiğiniz vekaletname...



 

Son güncelleme: 12:03 23.04.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı