• Turkhane Logo

Akbank'ın bilançosu ekonominin içler acısı halini gösteriyor

Art arda batan ünlü markalar, borçlarını ödeyemediği için bankalardan yapılandırma talep eden dev holdingler, müşterileri dolandırıp kaçan inşaatçılar...

11:04 27 Nisan 2018 Cuma
Akbank'ın bilançosu ekonominin içler acısı halini gösteriyor
Art arda batan ünlü markalar, borçlarını ödeyemediği için bankalardan yapılandırma talep eden dev holdingler, müşterileri dolandırıp kaçan inşaatçılar...




AKP iktidarını baskın seçime zorlayan en önemli nedenin ekonomi olduğu bilinse de, Türkiye’de özellikle geçen Eylül’den bu yana ağırlaşan ekonomik krizin derli toplu bilançosunu çıkartmak zor.


Bunda hem medyanın iktidar kontrolünde olup hemen her şeyi olduğu gibi ekonomiyi de toz pembe göstermesi, hem de veri üreten resmi kuruluşların, örneğin TÜİK gibi ‘İktidarı omuzlarcasına’ rakamları manipüle etmesinin payı var. Ancak bazen öyle veriler açıklanıyor ki, ekonomide yaşanan felaketin özetini gözünüzün önüne seriyor.

Bir ekonomiyi anlatan en iyi ve derli toplu göstergelerden biri kuşkusuz banka bilançoları. Türkiye’de de bankaların bilanço mevsimi geldi, ilk çeyrekte yaşananlara ilişkin rakamlarını Borsa İstanbul’a göndermeye başladılar.

İlk gelen, özel sektörün dört büyük bankası arasında yer alan Akbank’ın 3 aylık sonuçları oldu. Bir bakışta bilanço muhteşem görünüyor. Borsacılar 1.6 milyarlık kar beklerken, açıklanan 3 aylık net kar 1.7 milyar lira.

Sabancılar’ın bankası karını geçen yıla göre yüzde 18 artırmış. Mart sonunda yıllık enflasyonun yüzde 10.23 olduğunu düşünürsen yüzde 7 reel büyüme var. Türkiye ekonomisinde iddia edilen büyümeyi Akbank’ın bilançosunda da görmek mümkün.

Ancak kara bakmak, gelir tablosuna göz gezdirmek amatörlerin işi. Sonuçta kar dediğin, hele de bankalar için kağıt üzerinde ve makyajlanabilir bir veri. Neler olup bittiğini anlamak için bankanın bilanço dipnotlarını incelemek gerekiyor.  Özellikle de böyle stresli dönemlerde verilen kredilerin ne durumda olduğu, reel sektördeki batış fırtınasından bankanın etkilenip etkilenmediğini anlamak önem taşıyor.

Akbank’ın kredi portföyünün kalitesine bakıldığında ilk bakışta görünen o parlaklık sonbahar yaprakları gibi sararıyor.

Bankanın kredi riskini gösteren ve ödemelerinde en az 3 ay aksama olduğu için ‘yakın izlenen krediler’ kalemine atılmış borç tutarı 18.3 milyar liraya ulaşmış durumda.

Çok değil daha 6 ay önce açıklanan 2017 Eylül sonu bilançosunda bu rakam sadece  8.7 milyar liraydı. Yani Eylül’de finans piyasalarında dolar ve faiz oranlarının artışıyla ortaya çıkan fırtına Akbank’ın riskli kredilerini 6 ay içinde yüzde 111 yükselmiş.

Bu rakama yapılandırma ve vade uzatımı gerçekleştirilen 4 milyar liralık kredi ve batık alacak olarak sınıflandırılan 3.1 milyar liranın dahil olmadığını da ekleyelim. Onlar da eklenince bankanın sorun yaşadığı toplam kredilerin 25.5 milyara ulaştığını söylemek gerekiyor.

Bankanın toplam kredilerinin 222.4 milyar lira olduğu göz önünde bulundurulursa riskli kredilerin toplama oranı yüzde 11.4 gibi alarm seviyesinin çok ötesinde bir düzeyde çıkıyor. Ancak banka, yasalar gereği sadece tahsilat imkanı kalmayan kredilerini sorunlu kredi olarak bilançosuna yansıttığı için takipteki alacak oranı sadece yüzde 1.4 olarak gözüküyor. 

Akbank’ın riskli kredilerinin 6 ay içinde 10 milyar TL’ye yakın artmasında en önemli etken Türk Telekom’un ana ortağı olan ve bankaya 1.7 milyar dolarlık borcunu 1 yıldan uzun süredir ödemeyen OTAŞ’tan kaynaklanıyor.

Akbank geç de olsa bu krediyi riskli krediler bölümüne aldığı için nihayet bilançodaki etkileri görülebiliyor. Tabii sahipleri Lübnan ve Suudi Arabistanlı olan OTAŞ’ın Garanti ve İş Bankası’na da 3 milyar dolar ödenmemiş borcu olduğu göz önüne alınırsa, bu rakamın söz konusu o bankaların da sorunlu kredilerini şişireceğini söylemeye gerek yok.

Son güncelleme: 11:04 27.04.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı