• Turkhane Logo

Türk askerleri Afganistan'da bugüne kadar neler yaptı?

ABD'nin Taliban'la anlaşmasının ardından Afganistan'daki yabancı askerler çekilmeye başladı. Tahliyelere başlayan ordular arasında yaklaşık 20 yıldır Afganistan'da görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri de bulunuyor.

11:04 29 Ağustos 2021 Pazar
Türk askerleri Afganistan'da bugüne kadar neler yaptı?
ABD'nin Taliban'la anlaşmasının ardından Afganistan'daki yabancı askerler çekilmeye başladı. Tahliyelere başlayan ordular arasında yaklaşık 20 yıldır Afganistan'da görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri de bulunuyor.

Afganistandan tahliye edilen ve 345 kişiden oluşan ilk TSK kafilesi 26 Ağustosta Türkiyeye döndü. Milli Savunma Bakanlığının Twitter hesabından paylaşılan bilgiye göre, TSK personelinin tahliyesi Cuma günü tamamlandı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Afganistandan dönen askerlere hitaben yaptığı konuşmada, Mehmetçik Afganistanda görevini başarıyla yerine getirdi dedi.

Türkiyenin bölgedeki tüm risk ve gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Akar, TSK görevi süresince 20 bin silah arkadaşımız görev yaptı. Mehmetçik, Afganistanda da görevlerini başarıyla icra etmiş, Afgan halkının gönlünü kazanmıştır. NATO ve uluslararası alanda herkesin övgüsünü kazandılar ifadesini kullandı.

Bakan Akar, Tacikistan ve Pakistanda önceden konuşlandırdığımız 8 uçağımızla tahliye süreci yapılmıştır. Personel ve vatandaşlarımız 48 saatten az bir sürede tahliye edildi. Gerginliğe rağmen sorunsuz gerçekleştirilen tahliye TSKnın gücünü göstermiştir diye konuştu.

Peki Türk askerleri bugüne kadar Afganistana nasıl gitti ve neler yaptı? Kaç asker hayatını kaybetti? Türkiyenin hedefleri neydi ve bunları gerçekleştirebildi mi?

BBC Türkçe, Türkiyenin Afganistanda 20 yıldır yürüttüğü askeri görevi inceledik ve Prof. Dr. Ahmet Kasım Hana sordu.

ABDnin talebi, dört partinin desteğiyle başlayan süreç
El Kaidenin 11 Eylül 2001de ABDde düzenlediği saldırıların ardından ABD, NATO anlaşmasının 5. maddesi uyarınca üye ülkelerden Afganistana yönelik operasyona destek talep etti.

Bu talep üzerine Meclise gelen Afganistan tezkeresi Ekim 2001de iktidardaki DSP, MHP, ANAP koalisyonu ve DYPnin desteğiyle, AKPnin ise muhalefetiyle; 100e karşı 319 oyla kabul edildi.

Bundan iki ay sonra, Aralık 2001de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bir Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF) oluşturmaya karar verdi.

16 Ocak 2002de İngilterenin liderliğinde göreve başlayan ISAFa Türkiye de başından beri katkı verdi.

Bölgeye gönderilecek birliklerin intikal ve yerleşmesiyle ilgili keşif ve koordinasyon yapmak üzere 12 kişilik bir ön heyet Ocak 2002de Afganistana ulaştı.

İlk başta idari destek personeli dahil olmak üzere 261 kişinin gönderilmesi planlanırken bu sayı ilerleyen aylarda arttı ve bini aştı.

İngilterenin ISAFın ilk döneminin sonunda liderliğini devretmesinin ardından Türkiye Haziran 2002-Şubat 2003 tarihleri arasında 1.300 personel ile harekatın ikinci dönemine liderlik etti.

Ekim 2003e kadar Kabil ile sınırlı olan ISAF görevi, o tarihten itibaren tüm Afganistana genişletildi.

ISAFa 7. döneminde de liderlik eden Türkiye Şubat-Ağustos 2005 tarihleri arasında 30 ülkeden oluşan 1.450si Türk, 8 bin personele komuta etti.

Türkiye o dönemde Kabil Uluslararası Havaalanını da işletti.

ISAFın altı bölge komutanlığından biri olan Kabil Bölge Komutanlığına da Kasım 2009dan 2014 sonuna kadar Türkiye liderlik etti.

Türk Silahlı Kuvvetleri ayrıca BM Afganistan Yardım Misyonunun Kabildeki ana karargahına 2012-15 arasında askeri danışmanlık sağladı.

Muharip görevler üstlenmedi
Türk askerleri bütün bu süreçte muharip görevler üstlenmedi, mayın temizleme, silahlı örgütlerle mücadele veya uyuşturucu operasyonlarında yer almadı.

Bunun yerine askeri eğitim, danışmanlık ve sağlık gibi alanlarda roller üstlendi.

TSK Kabilde açtığı Gazi Askeri Eğitim Merkezinde de Afganistan ordusu astsubaylarına eğitim verdi.

ISAFın Aralık 2014te sonlanmasının ardından Ocak 2015te BM Güvenlik Konseyi, muharip olmayan ve Afgan ordusuna destek vermeyi hedefleyen Kararlı Destek Misyonunu (RSM) başlattı.

Türkiyenin o tarihten bu yana RSM kapsamında üstlendiği görevler şunlar oldu:

Kabil Eğitim, Yardım ve Danışma KomutanlığıHamid Karzai Uluslararası Havaalanı işletme ve kuvvet koruma hizmetleri,Kuzey Eğitim, Yardım ve Danışma Komutanlığına personel desteği,KDM Karargâhına personel desteği.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin açıkladığı verilere göre ABDnin çekilme kararı öncesinde, 2020-21 dönemi için Afganistanda Türkiyenin toplam 648 personelinin olması planlanıyordu.

Türkiyeden kaç asker gitti, kaçı hayatını kaybetti?
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Afganistanda TSK görevi süresince 20 bin silah arkadaşımız görev yaptı dedi. Aynı anda Afganistanda bulunan asker sayısının 1.500ü aştığı dönemler oldu.

Türk askerlerinin muharip görevlerde yer almaması, bu süreçte diğer ülkelere kıyasla daha az Türk askerinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

2009 yılında Mezar-ı Şerifteki Türk birliğini ziyaretten dönen bir kurmay albay ve bir uzman çavuş trafik kazasında hayatını kaybetti.

16 Mart 2012de Kabil yakınlarında Sikorsky tipi bir helikopterin düşmesi sonucu dokuz subay, iki astsubay ve bir uzman hayatını kaybetti.

26 Şubat 2015te Talibanın Türk Büyükelçiliğine ait bir aracı hedef almasının ardından bir asker hayatını kaybetti.

O dönem Anadolu Ajansının ulaştığı Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit, ABD askerlerini hedef almak istediklerini, Türklerin yanlışlıkla zarar gördüğünü, Türkleri düşman olarak görmediklerini söylemişti.

Böylece, basına yansıdığı kadarıyla Türkiyenin Afganistandaki 20 yıllık askeri varlığı süresince 15 TSK mensubu hayatını kaybetti.

Türkiyenin hedefi neydi, istediğini alabildi mi?
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Ekim 2001de TBMMye sunulan tezkerede ABDnin başlattığı harekatın başarıya ulaşmasının tüm insanlığın yararına olacağını söylemişti.

Ecevit, Bu harekâtı İslama karşı bir eylem gibi göstermeye kalkışanlar, barış dini olan İslamın yüce değerleriyle çelişmektedirler demiş ve eklemişti:

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başlatılan mücadelenin kısa sürede ve yaygınlaşmadan başarıya ulaşması için, kendi olanaklarının elverdiği ölçü ve biçimde her katkıyı yapmalıdır.

TBMMde bu tezkereye itiraz eden dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül ise bu operasyonla Türkiyenin Asyaya, Asyanın da Türkiyeye yabancılaşma ihtimali olduğunu söylemiş ve Bu kadar geniş, kapsamı belli olmayan, sınırı belli olmayan, süresi belli olmayan bir yurtdışına Türk Silahlı Kuvvetlerinin gönderilmesini uygun bulmuyoruz demişti.

Fakat AKP bundan bir yıl sonra iktidara geldiğinde Türk askerlerini çekmedi ve ABD öncülüğündeki operasyona destek verdi.

Peki Türkiyenin Afganistana girerken hedefleri neydi ve bu süreçte istediğini alabildi mi?

Bu soruyu uluslararası ilişkiler uzmanı Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Hana yönelttik.

Türkiyeye yönelik sempatiyi güçlendirdi
Türkiyenin Afganistana girerken doğrudan kendi çıkarlarını ilgilendiren spesifik bir hedefi yoktu diyen Prof. Han, Türkiyenin Afganistana girişinin NATOnun 5. maddesi gereği, ait olduğu ittifak ilişkilerinin kendine dayattığı çerçeve içerisinde olduğunu hatırlattı.

Türkiyenin bu süreçte Afganistanda muharip bir misyon üstlenmemesinin son derece isabetli bir karar olduğunu söyleyen Han, Başka ülkelerin askerleri dahi Türk bayrağını omuzlarına takarak dolaştılar hedef olmamak için dedi.

Han, Türkiyenin üstlendiği rolün bölgede Türkiyeye duyulan sempatiye zarar vermediğini ve aksine güçlendirdiğini vurguladı ve ekledi:

Türkiye Afganistan halkına yardım edebilmek ve Afganistanın tekrar bir devlet olarak uluslararası toplumun bir parçası olmasını sağlamak için bu operasyona girmişti.

Türkiyenin varlığı sadece askeri değildi, NATO önemli ve değerli bir stratejik karar alarak Sayın Hikmet Çetini de NATOnun sivil özel temsilcisi olarak Afganistana atadı.

Prof. Han: Türkiye itibarını ve güvenilirliğini artırdı
Ahmet Kasım Han, Türkiyenin NATO çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getiren bir ülke olarak itibarını ve güvenilirliğini artırdığını, Türk diplomasisini zenginleştirdiğini belirtti ve NATOnun ağırlıklı olarak Müslüman nüfusa sahip olan tek ülkesi olarak NATOdaki varlığının yumuşak güç unsuru ve önemli bir argüman olduğunu gözler önüne sermiştir diye konuştu.

Türkiyenin Afganistana girerken büyük bir stratejik kazanım elde edip Orta Asyaya nüfuz etme gibi bir hedefi olmadığını söyleyen Han, sözlerine şöyle devam etti:

Günün sonunda bütün uluslararası toplumla birlikte Türkiyenin de bu noktadaki misyonunun başarısız olduğu söylenebilir çünkü Afganistanda o hayal edilen devlet inşası mümkün olmadı.

Ama bu Türkiyenin sorumluluğu mudur? Bir sorumluluklar hiyerarşisi çıkarırsak ortaya, Türkiye burada en az sorumlu olan ülkelerden birisidir, ayrıca Afganistanın toplumsal kalkınması açısından elinden gelen yardımı yapmıştır ve bunlar önemlidir.

Aynı şeylerin hiçbirini ABD veya Büyük Britanya için söyleyemem.

Son güncelleme: 11:04 29.08.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı