• Turkhane Logo

Bu kez Almanya soruyor: Acaba Trump bizi mi kıskanıyor?

Almanya'ya otomotiv vergisi getirmeye hazırlanan ABD Başkanı'nın açıklamaları Almanya basınında

13:52 22 Şubat 2019 Cuma
Bu kez Almanya soruyor: Acaba Trump bizi mi kıskanıyor?
Almanya'ya otomotiv vergisi getirmeye hazırlanan ABD Başkanı'nın açıklamaları Almanya basınında

Deutsche Welle Türkçe servisi Almanyanın yüksek tirajlı gazetelerinden seçtiği haberleri derledi 
Franfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) Almanya ile ABD arasındaki anlaşmazlık konularına ayırdığı yorumda Başkan Donald Trumpta Almanya alerjisi olup olmadığını soruyor:

Almanyanın savunma bütçesini Trumpın selefleri de eleştiriyordu. Ama Trump çok sert çıkıyor, tehdit, yaptırım ve cezalandırma gibi kavramlar kullanıyor. Donald Trump sanki Almanyayı gözüne kestirmiş. Avusturya Başbakanı Kurz da Beyaz Saray ziyaretinden sonra böyle bir izlenime kapıldığını söyledi. Trumpın öncelikli hedefi ise Alman otomobilleri. Ama neden? Gençlik travması olabilir mi? Büyük anne babalarının memleketinin başarısını mı kıskanıyor? Köklerinden kopma refleksi mi gösteriyor? Sözde ABDnin ulusal güvenliğini tehdit eden Alman otomobillerinin yüksek gümrük vergisiyle cezalandırılma tehlikesi savuşturulabilmiş değil. Avusturya Başbakanı otomotivin Orta Avrupa için ne kadar önemli olduğunu ve alacağı kararların komşu ülkeleri de doğrudan etkileyeceğini Trumpa anlatmakla iyi etti.”
Tagesspiegel gazetesi Vladimir Putinin orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) anlaşmasıyla ilgili tutumunu şöyle yorumluyor:
Propaganda suçu masumiyete çevirip, ülkeler arasındaki anlaşmazlıktan karşı tarafı sorumlu tutmaya yarar. Putinin Trumpı Orta Avrupada nükleer silah üslendirmemesi hususunda uyarırken doğrudan ABDye çevrili füzeler üslendireceklerini de duyurması propagandanın nadir görülen açıklığına örnektir. Rusya Devlet Başkanı suçu suçsuzluğa dönüştürüp, saldırganı saldırılan konumuna getiriyor. NATO şimdiye kadar Rusya yönünde genişlemenin denendiği hiçbir askeri tatbikat yapmadı. Rusya ise Ukraynanın doğusunu kamufle askerleriyle işgal edip kanlı bir savaş başlattı, daha sonra da Kırım yarımadasını ilhak etti.”
Augsburger Allgemeine Zeitungun Avrupa Birliğinin (AB) mülteci politikasını konu alan yorumunda şu satırları okuyoruz:
AB mülteci politikasındaki en önemli vaadini böyle yerine getiremez. Birliğin dış sınırlarının korunup, sadece hakkı olan mültecilerin Avrupaya alınmasını öngören karar tam uygulanamıyor. Frontex yetkilileri bu yıl ABye daha az sığınmacı geleceğini, kaçak mülteci sayısının ise artacağını söylüyor. Böyle bir gelişme ancak dış sınırları daha iyi koruyarak önlenebilir. Bu aynı zamanda sınırların dışarıya açık tutulmasını da garanti eder.”
Frankfurter Rundschau gazetesi Almanyada yoksulluğun arttığına dikkat çektiği yorumda konunun sümen altı etmeye çalışılmasını eleştiriyor:
Yoksulluk hoş bir şey değil. Hatta siyasette hiç hoş bir kavram sayılmaz. Örneğin emekliler. Sol Parti ve angaje olmuş bir araştırmacı el atmasaydı, ne kadar emeklinin yoksul hayatı yaşadığını öğrenemezdik. (…) Yoksulluğunu dışarda belli etmeyecek kadar parayla kıt kanaat geçinenlerden söz ediyoruz. Kimsenin ne kadar yoksul olduğunu başkalarına göstermek istememesi anlaşılır bir davranıştır. Ancak var olan yoksulluk siyasi tartışmalarda görünmez hale getirilirse, zengin Almanya için utanılacak bir durum ortaya çıkar. (…) Yoksa yoksulluğu sanki zenginlerin artan servetinin doğal bedeli olarak kabullenmemiz mi isteniyor?”
DW TÜRKÇE

Son güncelleme: 13:52 22.02.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı