• Turkhane Logo

Brexit'in üzerinden 4 yıl geçti, Peki İngiltere için ne değişti?

Birleşik Krallık tam dört yıl önce AB’den ayrıldı. Brexit, Ocak 2025’e kadar seçimlerin yapılmasının beklendiği İngiltere'de artık ne partilerin ne de seçmenlerin gündeminde. Peki, AB'den kopuşun halka getirisi ne oldu?

10:15 02 Şubat 2024 Cuma
Brexit'in üzerinden 4 yıl geçti, Peki İngiltere için ne değişti?
Birleşik Krallık tam dört yıl önce AB’den ayrıldı. Brexit, Ocak 2025’e kadar seçimlerin yapılmasının beklendiği İngiltere'de artık ne partilerin ne de seçmenlerin gündeminde. Peki, AB'den kopuşun halka getirisi ne oldu?

Birleşik Krallıkın Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin oylamaya sunulduğu 2016 yılındaki referandumun ardından tek konuşulan konu Brexitti. Birleşik Krallıkın resmen ABden ayrıldığı 2020 Ocakından bu yana ise vatandaşların sırtından bir yük kalkmış gibi. Artık komşular ve arkadaşlar arasında sert tartışmalar yaşanmıyor; aile büyükleri ile zıtlaşma da sona erdi.

Kamuoyu enstitülerinin araştırmalarına göre, Birleşik Krallıkta AB ve Brexit ile ilgili konular insanları en çok ilgilendiren konular listesinde ilk ona dahi girmiyor. Ipsos şirketinin son araştırmasına göre de, ekonomi ve enflasyon bu listenin ilk sıralarını paylaşırken, görüşüne başvurulanların yalnızca yüzde 5i Avrupanın kendileri için önemli bir konu olduğu görüşünü dile getirdi.

AB nostaljisi? Hissedilmiyor...
Brexit yanlıları kazandı ve artık bu kimseyi rahatsız etmiyormuş gibi görünüyor. Ülkede Brexiti geri döndürmeyi vaat eden hiçbir siyasi güç de yok. Üstelik İngilterenin AB ayrılmasının ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılasını uzun dönemli olarak yüzde dört oranına küçültecek olmasına ve halkın yarısından fazlasının bu karardan pişmanlık duyduğunu dile getirmesine rağmen.

Peki İngiltere bu yeni kazandığı bağımsızlıkla ne yapabilir? Kings College London Üniversitesi uzmanlarının hazırladığı, UK in Changing Europe (Değişen Avrupada Birleşik Krallık) raporuna göre, ülkenin yapabileceği çok da fazla bir şey yok. Ekonomist Jannike Wachowiak, Boris Johnsonyeni özgürlükleri kullanmaktan sık sık bahsediyordu. Ancak şu ana kadar bunların çok azı uygulamaya geçirildi diyor.

Ekonomik avantajlar sınırlı
Şu ana kadar geri döndürülen düzenlemeler yalnızca sembolik nitelikte; şarabın artık bira şişelerinde satılabilmesi gibi... Yetkili bakan, yeni yasayı bir ilerleme gibi göstermeye çalışsa da bu tür kararların ekonomik açıdan ne kadar fayda sağladığı meçhul.

Brexitin şimdiye kadar ortaya koyduğu ekonomik avantajlar da çok sınırlı. En önemli ticaret ortakları ile yeni engeller oluştu. Brexitin nasıl bir etkiye yol açacağını kestiremeyen şirketler yeni yatırımlardan kaçındı. Birçok Brexit seçmenini üzecek şekilde, ülkedeki göçmen sayısı da ABden ayrılmadan öncekinden daha yüksek: Bir yılda 700 binin üzerinde yeni göçmen... Rekor bir sayı.

Hasta bakıcılar artık Afrika veya Asyadan geliyor
Özellikle sağlık sektörü yurt dışından gelen kalifiye iş gücüne bağımlı. İngiliz hükümeti bir yıl içinde doktorlara, hemşirelere ve diğer sağlık uzmanlarına 100 bin vize vermek zorunda kaldı.
Oxford Üniversitesi Göç Gözlemevi Enstitüsünün araştırmasına göre, bu sayı hiç olmadığı kadar fazla. İşe alınan uzmanların çoğu ise eskiden olduğu gibi AB ülkelerinden değil,  Asya ve Afrika ülkelerinden geliyor.

Nokta atışı göçmenlik mi?
Ekonomist Julian Jessopa göre yeni sistem bazı iyileştirmeleri beraberinde getiriyor. Jessop, geçmişte olduğu gibi ABden sınırsız göçe izin vermek yerine, şimdi iyi eğitimli göçmenlerin kalifiye eleman açığı olan alanlarda değerlendirilmek üzere ülkeye alınabileceğine işaret ediyor.

Brexite destek veren az sayıda ekonomistten biri olan Jessopa göre, geçmişte şirketler yeni teknolojilere yatırım yapmak yerine sırtını çok fazla ABden gelen ucuz işgücüne dayadı. Uzman, bunun da İngilterede verimliliğin düşük olmasının nedenlerinden biri olduğuna dikkat çekiyor. Brexitin eyleme geçmek için daha fazla alan açtığını belirten uzman, mevcut hükümetin bu alanı kullanma konusuna aşırı temkinli bir tutum içinde olduğunu ifade ediyor.

ABye göre hareket etmenin, Brükselin kurallarını benimsemenin akılcı olmayacağını ifade eden Jessop, bu şekilde davranıldığı takdirde fırsatların kaçabileceği uyarısında bulunuyor. Amacın ABD gibi ülkelerle yeni ticaret anlaşmaları yapmakolduğunu ifade eden uzman, finans sektöründe veya yapay zeka alanında ABDyi yakınlaşmanın daha fazla fırsat sunacağını belirtiyor.

Bağımsızlığın sınırları
Ekonomist Jannike Wachowiak da Birleşik Krallıkın yapay zeka alanında gelecekte başarı sağlayabileceği ihtimalini göz ardı etmiyor ancak uzman artık önemli görüşmelerde yer alınmadığına dikkat çekiyor: AB ve ABDnin bakanlar düzeyinde küresel gelişmeleri düzenli olarak ele aldığı Ticaret ve Teknoloji Konseyi gibi.

Ayrıca uzmana göre Brüksel etkisi de hissediliyor; AB büyük bir ekonomik güç olarak diğer ülkelerin kendisine ayak uyduracağı şekilde standartlar oluşturabilir; Birleşik Krallıkın ise böyle bir olanağı yok. AB sürekli gelişen dinamik bir sistemken Birleşik Krallık ise bu değişikliklere uyum sağlayıp sağlamayacağı konusunda karar vermek zorunda.

Ancak tüm bu sorunlar artık barlar ve doğum günü kutlamaları yerine uzmanların katıldığı toplantılarda konuşuluyor. İngilizler artık Brexit hakkında kimsenin tartışmak istemediğini ifade ediyor.

Son güncelleme: 10:15 02.02.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı