• Turkhane Logo

İnternet özgürlüğü düzenlemeye tabi tutulacak

Uzmanlara göre, sosyal ağ sağlayıcılarına ilişkin getirilecek düzenleme, Türkiye’de erişim engelleme kararlarını ve sansürü artıracak. Düzenlemeye uymayan platformlar ise VPN ile bile kullanılamaz hale gelecek.

20:27 02 Temmuz 2020 Perşembe
İnternet özgürlüğü düzenlemeye tabi tutulacak
Uzmanlara göre, sosyal ağ sağlayıcılarına ilişkin getirilecek düzenleme, Türkiye’de erişim engelleme kararlarını ve sansürü artıracak. Düzenlemeye uymayan platformlar ise VPN ile bile kullanılamaz hale gelecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çarşamba günü AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında yaptığı açıklamada, YouTube, Twitter, Facebook ve Netflixi kastederek Bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz dedi ve bu konuda kapsamlı bir hukuki düzenleme üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Yeni düzenleme sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiyede hukuki ve mali temsilci bulundurma zorunluluğu getirecek. Erdoğan, düzenleme tamamlandığında erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacaklarını söyledi.
Türk basınında bugün düzenlemenin detaylarını paylaştı. Buna göre temsilci belirlemeyen sosyal ağ sağlayıcılarının internet trafiği, bant genişliğinin yüzde 95 oranında daraltılabilecek.
Ağ sağlayıcılar, Türkiyeden içeriklerle ilgili yapılan başvurulara 72 saat içinde cevap vermekle yükümlü olacak. Şirketler ayrıca Türkiyedeki kullanıcıların verilerini Türkiyede tutmak zorunda olacak. Aksi takdirde cezai yaptırım uygulanacak. Peki bu yaptırımlar ne anlama geliyor?
Bilişim hukuku uzmanı Prof. Dr. Yaman Akdenize göre, sosyal ağ sağlayıcıları istenen şartlara uysa da uymasa da Türkiye’de internet özgürlüğü olumsuz etkilenecek.
Akdeniz, Eğer sosyal medya ağları Türkiyede ofis açarlarsa Türk yargısının bir uzun kolu olarak bir parçası haline gelecekler ve şu anda uygulamadıkları bütün erişime engelleme kararlarını uygulamak durumunda kalacaklar diyor.
Sosyal ağ sağlayıcıların şu an kendi iç politikalarına ve düzenlemelerine aykırı olan içerikleri Türkiyede görünmez kıldıklarını veya kapattıklarını söyleyen Akdeniz, Türkiyenin de siyaseten bu durumdan rahatsız olduğunu vurguluyor. Twitter 12 Haziranda Türkiyeden 7 bin 340 hesabı devlet bağlantılı bilgi yayma operasyonlarına karıştığı gerekçesiyle kapattığını duyurmuştu.
Türkiyenin gazeteci Can Dündar ve modacı Barbaros Şansal’ın hesaplarına erişim engelleme kararlarını Twitterın uzun süredir uygulamadığını hatırlatan Akdeniz, Eğer Türkiyede bu ofisler açılırsa tüm bu kararları uygulamak zorunda kalacaklar. Ayrıca kullanıcı bilgilerini de vermek durumunda olacaklar diye konuşuyor.
Öte yandan Akdenize göre, eğer sosyal ağ sağlayıcıları Türkiyede ofis açmayı kabul etmezlerse sosyal medya platformlarına Türkiye’den erişim ilk aşamada zorlaştırılacak, ikinci aşamada ise artık bu platformlar kullanılamaz hale gelecek.
Erişime engelli platformlara VPN gibi alternatif servisler üzerinden girmek mümkün olsa da bilişim hukuku uzmanı Akdeniz, Türkiyede artık VPN kullanımının zorlaştığına dikkat çekiyor.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK), TunnelBear, ExpressVPN, GhostVPN gibi çok sayıda ticari VPN servisine Türkiye’den erişimi engellediğini belirten Akdeniz, bu servislere erişimin daha da zorlaşacağını vurguluyor.
Türkiye, uzun zamandır sosyal ağ şirketlerinin finansal ve siyasal anlamda bir temsilci barındırmasını gerektirecek bir yasa taslağını tartışıyordu. Nisan ayında Torba Yasa ile Meclise getirilen düzenleme tepkiler sonrası geri çekilmişti. Ardından MHP, sosyal medya hesaplarına TC kimlik numarası ile girilmesiyle ilgili kanun teklifi vermişti. Son açıklama, sosyal medyada Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile eşi Esra Albayrak’a yönelik hakaret içerikli paylaşımların gündeme gelmesinin ardından yapıldı.
Ancak Akdeniz, kişisel bir mesele üzerinden yapılsa da iktidarın sosyal medya paylaşımlarına ilişkin rahatsızlığının uzun süredir bilindiğini savunuyor. Bilişim hukuku uzmanı, özellikle pandemi sürecinde hükümete yönelik eleştirilerin arttığını bunun üzerine İçişleri Bakanlığının sosyal medya kullanıcılarına yönelik inceleme başlattığını hatırlatıyor.
Türkiyede internete yönelik kısıtlamaların 14 yıldır gündemde olduğunu ifade eden Akdeniz, 2019 sonu itibarı ile 130 bin URL adresi, 7 bin Twitter hesabı, 40 bin tweet, 10 bin YouTube videosu ve 6 bin 200 Facebook içeriğine erişimin engellendiği bilgisini veriyor.
Öte yandan Erdoğan, açıklamasında, cinsel istismar, müstehcenlik, kumar, dolandırıcılık, suça teşvik, terör propagandası ve hakaret gibi kanunların suç saydığı her konuda hak arama ve önleme yollarının sosyal ağlar için de açık olması gerektiğine dikkat çekti. Peki Türkiye’de internet yolu ile işlenen suçlar cezasız mı kalıyor?
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneğinden Avukat Veysel Ok, bu konudaki yasal düzenlemelerin yeterli olmaktan öte sansüre neden olduğu görüşünde. Ok, “Türkiye’de internet yolu ile işlendiği iddia edilen suçların hukuk sisteminde karşılığı yok gibi bir algı yaratıyor. Bu doğru bir tespit değil” diyor.
Oka göre bu suçlar, Türk Ceza Kanunundan, Terörle Mücadele Kanunu ve 5651 Sayılı İnternet Yolu İle İşlenen Suçlarla Mücadele Kanunu’na kadar birçok yerde düzenlenmiş durumda.
Son yıllarda gazeteci, aydın ve siyasetçilere açılan davaların iddianamelerinde sosyal medya paylaşımlarının delil olarak tarif edildiğini söyleyen Ok, Terör örgütü üyeliği, propagandası, örgüte yardım etme gibi terör suçlarında, Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs gibi devlete karşı suçlarda da delillerin sosyal medya paylaşımları olduğunu görüyoruz. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı ve ailesine hakaret davalarının delilleri de genellikle sosyal medya paylaşımlarından oluşuyor diye konuşuyor.
Avukat Ok, bu alanda alınacak yeni tedbirlerin ise sansürün kalıcılaşmasına neden olacağını savunuyor.
Yine Türk basınında yer alan bir habere göre sosyal medya düzenlemesi konusunda Almanya ya da Fransada çıkarılan yasanın örnek alınabileceği ifade ediliyor.
Almanyada, 2017de yürürlüğe giren ve sosyal medya yayınlarını düzenleyen yasaya göre, Facebook, Twitter, Reddit ve YouTube gibi platformlarında suç teşkil ettiği ileri sürülen içeriklerin 24 saat içerisinde ortadan kaldırılması, aksi takdirde 5 ila 50 milyon Euroya varan para cezaları öngörülüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da sosyal ağ sağlayıcılarının farklı ülkelerde temsilcilikleri olduğunu belirterek Türkiyeye çifte standart uygulandığını vurgulamıştı.
Prof. Yaman Akdeniz Almanya, Fransa gibi ülkelerde daha demokratik bir alt yapı ve işleyen bir yargı sistemi olduğu, bu tercih farkının bundan kaynaklandığı görüşünde. Akdeniz, Wikipedia’nın Türkiye’de erişime engellendiğini ve Anayasa Mahkemesinin engelleme kararını kaldırmasının 2,5 yıl sürdüğünü hatırlatıyor.
Veysel Ok da Türkiye’de sosyal medya üzerinden nefret söylemlerine ilişkin yargının tartışmalı kararlar verdiğini söylüyor. Ok, Kürtlere, Alevilere, Ermenilere, kadınlara LGBT bireylerine yönelik nefret söylemleri ile ilgili yargı genellikle ifade özgürlüğü kararı veriyor. Türkçülük, Sünnilik ya da iktidara yönelik eleştiriler ise nefret söylemi diye ceza alıyor. Bu durum Anayasamıza da AİHMe aykırı yorumunu yapıyor.

Son güncelleme: 20:27 02.07.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı