• Turkhane Logo

Cezaevlerindeki siyasi tutuklular için çağrı

Ahmet Türk, Celal Doğan, Kezban Hatemi, Nesrin Nas, Oya Baydar, Rıza Türmen, Tarhan Erdem ve Zülfü Livaneli tarafından Cumhurbaşkanı'na ve Meclis Başkanı'na yapılan çağrıda infaz paketinde siyasi tutsakların da yer alması istendi.

12:07 03 Nisan 2020 Cuma
Cezaevlerindeki siyasi tutuklular için çağrı
Ahmet Türk, Celal Doğan, Kezban Hatemi, Nesrin Nas, Oya Baydar, Rıza Türmen, Tarhan Erdem ve Zülfü Livaneli tarafından Cumhurbaşkanı'na ve Meclis Başkanı'na yapılan çağrıda infaz paketinde siyasi tutsakların da yer alması istendi.



Meclis’te görüşülmesi beklenen infaz paketinde siyasi suçlarla cezaevlerine bulunanların yer almaması üzerine Ahmet Türk, Celal Doğan, Kezban Hatemi, Nesrin Nas, Oya Baydar, Rıza Türmen, Tarhan Erdem ve Zülfü Livaneli tarafından bir çağrı metni yayınlandı. Çağrıda, “Ülkemizde tartışmalı tutuklama kararları ve mahkumiyet kararları nedeniyle ceza ve tutukevleri gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler, hak savunucuları, sivil toplum önderleri ve muhaliflerle doludur” denildi.

Koronavirüsü nedeniyle cezaevlerinde de oluşan riske dikkat çeken bir grup siyasetçi ve aydın, hazırlanan infaz yasası değişikliğinde siyasi suçlardan tutuklu ve hükümlülerin olmamasını eleştirerek çağrıda bulundu. Zülfü Livaneli tarafından okunan çağrı metninde, tartışmalı kararlarla çok sayıda gazeteci, yazar ve siyasetçinin cezaevlerine konulduğu vurgulandı.


Açıklamada şöyle denildi:

“İçinde bulunduğumuz şartları göz önünde tuttuğumuzda yurttaşlık bilinci ve sorumluluğumuz bizi bu başvuruyu yapmaya sevk etmektedir. Kanun teklifinin içeriği, yapılan uyarıların dikkate alınmadığını, teklifte yer alan hükümlerin evrensel insan hakları standartlarınca kabul edilmiş olan, infaz hukukunun eşitlik ilkesine tümden aykırılık teşkil ettiğini ortaya koymaktadır.

YAŞAMA HAKKI VURGUSU

İnfaz paketi olarak adlandırılan teklifin zamanlaması anlamlıdır. Bütün ülkeye ‘evinde kal’ çağrısının yapıldığı bir dönemde, gündeme alınmasının nedenlerinin başında korona virüsü salgını olduğu açıktır. Salgın cezaevleri açısından büyük risk oluşturuyor. Salgın riskinin söz konusu olduğu bir durumda kişilerin hangi suçu işlemiş olurlarsa olsunlar, sağlıklı bir ortamda bulunma ve olası risklere karşı korunma taleplerinin karşılanması temel insan haklarının başında gelen yaşama hakkının korunması için zorunludur. Alınması gereken zorunlu tedbirlerin bir an önce belirlenmesi ve kanunlaşması gerekmektedir. BM İnsan Hakları Konseyi, Uluslararası Af Örgütü, AB Parlamenterleri ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nin standartları işaret eden açıklamaları ve Türkiye çağrıları acilen dikkate alınmalıdır. Ülkemizde tartışmalı tutuklama kararları ve mahkumiyet kararları nedeniyle ceza ve tutukevleri gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler, hak savunucuları, sivil toplum önderleri ve muhaliflerle doludur. Bu insanlar duyarlılıklarından dolayı hiçbir ilişkileri olmayan terör suçlarından tutuklanmış veya mahkum edilmişlerdir. Kanun teklifi maalesef bu olgu göz önünde tutulmaksızın hazırlanmıştır.

TELAFİSİ İMKÂNSIZ SONUÇLARA YOL AÇACAK

Gündemdeki düzenlemenin yürürlüğe girmesi, hem özel risk altındaki cezaevlerinde telafisi imkansız sonuçlara yol açacak hem de kamu vicdanını ve toplumun adalet duygusunu derinden sarsacaktır. Teklifi öncelikli olarak görüşecek TBMM Adalet Komisyonu’nu, Genel Kurulu’nu ve tüm siyasi partileri bu konularda adım atmaya davet ediyor, tarihsel sorumluluklarını hatırlatıyor, bu konudaki kaygılarımızı ve önerilerimizi başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop olmak üzere bütün sorumluları ve yetkililere doğrudan iletmek istiyoruz. Saygılarımızla. Ahmet Türk, Celal Doğan, Kezban Hatemi, Nesrin Nas, Oya Baydar, Rıza Türmen, Tarhan Erdem temsilcisi olarak Zülfü Livaneli.”

Son güncelleme: 12:07 03.04.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı