• Turkhane Logo

Yaşayan ancak resmiyette ölü vatandaşın başına gelmeyen kalmadı

Mardin'de resmi kayıtlarda 1998'de öldüğünü 2002'de Irak'ta gittiği konsolosluktan öğrenen Şeyhmus Bağış'ın başına gelmeyen kalmadı.

10:20 12 Nisan 2018 Perşembe
Yaşayan ancak resmiyette ölü vatandaşın başına gelmeyen kalmadı
Mardin'de resmi kayıtlarda 1998'de öldüğünü 2002'de Irak'ta gittiği konsolosluktan öğrenen Şeyhmus Bağış'ın başına gelmeyen kalmadı.

Mardinde resmi kayıtlarda 1998de öldüğünü 2002 yılında öğrendikten sonra yaşadığını ispatlamak için 2012 yılına kadar mücadele veren Şeyhmus Bağış’ın (49) başına gelmeyen kalmadı. Ehliyet ve pasaportuna el konulması nedeniyle yıllarca iş bulamayan, kimliğini yıllar sonra mahkeme kararıyla alan ancak bunun ardından da asker kaçağı olarak aranmaya başlayan babası Bağış, yıllarca işsiz kalması nedeniyle derme çatma bir evde yaşam mücadelesi veriyor. İki çocuğunu ve eşini kaybeden, diğer çocukları da kimliksizlik yüzünden eğitim göremeyen Bağış’ın dramı yürek burkuyor.

Mardin’in Ortaköy Mahallesinde ikamet eden Bağış, Iraka tır şoförlüğü yaparken 2002de vize süresini uzatmaya gittiğinde nüfusta ölü olarak gözüktüğünü öğrendiğini belirtti. Bunun üzerine gözaltına alındığını anlatan Bağış, “Emniyete götürüldüğümde ölü birinin kimliğini kullandığımı söylediler. Güçlükle ikna edip kimliğimi aldım. Ancak ehliyet ve pasaportuma el koydular. İşimden gücümden oldum” dedi.

“ASKER KAÇAĞI DİYE GÖZALTINA ALINDIM”


Kimliğine verdiği hukuk mücadelesi sonucu 4 yıl önce mahkeme kanalıyla kavuştuğunu dile getiren Bağış, “Ancak daha sonra da talihsizlikler peşimi bırakmadı. Kimliğimi aldıktan bir süre sonra yol kontrolünde çevirdiler ve asker kaçağı diye beni aldılar. Askerlik şubesine gittim. Daha önce askerlik yaptığımı ispatladım. Yaşadığımı ispatlamak ve işimi geri kazanmak için mücadele ederken ağır kayıplar verdim” diye konuştu.

“ÇOCUKLARIM EĞİTİMDEN MAHRUM KALDI”

Kimlik çıkaramadığı için çocuklarının eğitimden mahrum kaldığına dikkat çeken Bağış, “Ben çocuklarımla uğraşırken, eşim doğum yaptı. İki çocuğumu yeşil kartım olmadığı için tedavi ettiremedim vefat etti. Ardından eşim hastalandı ve bir süre sonra vefat etti. İşimi kaybettim, Hayatta kalmak için evimi sattım, arabamı sattım, ömrümü sattım” ifadelerini kullandı.

“MAĞDURİYETİMİN GİDERİLMESİNİ İSTİYORUM”

20 yıldır hakkını aradığını, ifade eden Bağış, şunları kaydetti: “Benim 20 yıllık kaybım var. Çocuklarımın eğitimi var, hakları var, hukukları var. Niye beni zor duruma bırakıyorlar. Devletin hakkı oldu mu askere gönderiyorum, borcum varsa ödüyorum. Bizim hakkımız nereye gidiyor. Ben Mardinde bu bürokrasiyi aşamadım. Bu zorlukları aşamadım. Ben bu saatten sonra evlatlarımı Cumhurbaşkanına teslim ediyorum. Herkese sesleniyorum, nereye kadar bu böyle gidecek, benim bir hakkım varsa ödensin. Hakkım yoksa beni tıkın içeri kurtulayım. Artık yeter. Ben Türk vatandaşıyım. Benim ve evlatlarımın hayatları harcandı. Bir imza benim hayatımda katliam yaptı. Benim hayatımın baharı gitti, çocuklarım kurtulsun. Gerekirse Mardinden Külliyeye kadar evlatlarım için yürüyeceğim. Yıkık ve dökük olan evimin onarılmasını, okuyamayan evlatlarıma ve bana iş bulunmasını istiyorum.” Nüfus Müdürlüğü yetkilileri ise Bağışın babası tarafından iki kere nüfusa kaydedilmesi yüzünden hatanın meydana geldiğini belirterek, yapılan mükerrer kaydı silinerek, kendisine mahkeme kararıyla nüfus cüzdanı verildiğini bildirdi.
(İHA)


 

Son güncelleme: 10:20 12.04.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı