Gazete Habertürk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre, Aydın Söke’de aldatıldığından kuşkulanan öğretmen koca, hemşire karısının telefonuna casus yazılım yükledi. Bu yazılım sayesinde ortam dinleme cihazına dönüşen telefon üzerinden kadının tüm konuşmaları kaydetti. Bu kayıtlar arasında, kadının işyerinde bir arkadaşıyla yaşadığı cinsel birlikteliğe ilişkin sesler de yer aldı. Boşanma davası açan koca ses kayıtlarını da dosyaya ekledi. Karşı boşanma davası açan kadın ise kocasının evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve kendisini dövdüğünü iddia etti.
Dava, Söke 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (aile mahkemesi sıfatıyla) görüldü. Boşanmaya hükmeden mahkeme, zina eyleminin kocanın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek, kadını 20 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etti. Hemşire olan kadının gece vardiyasına kaldığına dikkat çeken mahkeme, ilkokul çağındaki çocuğun velayetini de öğretmen babaya verdi. ‘Ses kaydının delil olup olmayacağının uyuşmazlık konusu’ olduğuna vurgu yapan yerel mahkeme, karar gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Evlilik birliğine ilişkin yasal yükümlülükler alanı, eşlerin her birinin özel yaşam alanı olmayıp aile yaşamı alanıdır. Sadakatten kuşkulanan kocanın eşinin telefonuna program yerleştirerek aleni olmayan konuşmalarını kaydetmesinde özel hayatın gizliliğinin ihlalinden söz edilemez.”
‘Diğer delillerle birlikte zinanın ispatı’
Kadın, temyize gitti. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi ise talebi reddedip kocayı haklı bulurken “Casus programla ele geçirilen kayıtlar hukuka aykırı delil niteliğinde olup kusur belirlenmesinde dikkate alınmaz ise de tanık beyanları, telefon kayıtları ve fotoğraflarla birlikte zina eyleminin ispatlandı”dedi.
