Sosyal medyadaki son furyanın adı Bluesky. Özellikle gençler, bu yeni platforma büyük ilgi gösteriyor. Daha önce adı Twitter olan sosyal medya platformu Xin aksine Blueskyın arkasında Elon Musk gibi bir patron bulunmuyor. Başka bir deyişle; platformda tek bir düğmeyle kullanıcılar üzerinde kontrol sağlayan hiç kimse yok.
Yeni platformu DWye anlatan bağımsız pazarlama ve online danışmanı Roland Fiege, Blueskyın denetim kurulunda Twitterın eski patronlarından ve kurucularından Jack Dorseyin yer aldığına dikkat çekiyor.
2021den beri bağımsız bir şirket olan Bluesky, aslında Twittera benziyor ancak işlevleri biraz daha sınırlı. Görsel benzerlik elbette tesadüf değil. Çünkü Twitter grubunun içinden çıkan Blueskyın manevi babası Jack Dorsey.
Bununla birlikte sistem, Twittera göre bazı önemli farklılıklar içeriyor. Şirket, kendi tanıtım yazısında da vurguladığı gibi, merkezî olmayan bir organizasyona sahip ve internetin ilk günlerindeki geleneği sürdürmek istiyor. Öte yandan geliştiriciler, yeni fikirlerle platforma katkıda bulunabiliyor. Ağdan ayrılmak isteyenler ise paylaşımlarını ve arkadaş listelerini başka platformlara taşıyabiliyor.
Elon Musk kutuplaştırıyor
Elon Muskın geçen hafta paylaştığı bir mesajın ardından X platformundan özellikle Alman kullanıcıların göçü daha da hızlanmıştı.
Musk, Akdenizdeki mültecilerin sivil yardım ekipleri tarafından kurtarılmasıyla ilgili yaptığı paylaşımda, Almanyadaki aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisiyle paralel bir yaklaşım sergiledi. Aşırı sağcı İtalyan hesabı Radyo Cenovanın kışkırtıcı bir gönderisini yeniden paylaşan Musk, Bu durum Alman halkı tarafından biliniyor mu? diye sordu.
Paylaşımda yardım ekiplerinin, düzensiz mültecileri denizden kurtarıp gemisine bindirdiği bir video yer alıyordu. Paylaşım, Umalım da AfD, Avrupanın bu intiharını durdurmak için seçimleri kazansın diye bitiyordu. Almanya Dışişleri Bakanlığı da Muskın bu paylaşımına sessiz kalmadı ve Buna hayat kurtarmak deniyor yanıtını verdi.
Kullanıcılar tarafından sosyal kontrol
Muskın paylaşımına tepki olarak pek çok Alman ve Avrupalı kullanıcı, Xten ayrılarak Blueskyye katılmaya çalıştı. Ancak yeni platforma erişim, şirketin paylaştığı ya da kullanıcıların ilgili kişilere verebileceği davetiye kodlarıyla sınırlı.
Roland Fiege, bunun internetteki yeni sosyal mecralara dikkat çekmek için başarısı test edilip onaylanmış bir yöntem olduğunu söylüyor:
Bu, talep oluşturmanın çok popüler bir yolu. İnsanlar meraklanıyor ve ne pahasına olursa olsun buraya katılmak istiyor.
Fiege, aslında istenirse erişimin hızlı bir şekilde sağlanabileceğini ve yeterli sayıda bilgisayar ve sunucu temin edilebileceğini söylüyor.
X platformunun tek adama dayalı ve yasakçı kontrol mekanizmasına karşın Bluesky, sosyal kontrol esasına dayanıyor. Aktif kullanıcılar, arkadaşlarının sosyal ağa katılabilmeleri için haftalık davet kodları alıyor. Böylece kullanıcılar, güvendikleri arkadaşlarının bu platforma katılmalarını sağlıyor. Bu da istismarı asgariye indiriyor.
Alternatiflere ihtiyaç var
Xe ciddi bir rakip olmaya aday olan Bluesky, daha önceki rakiplerinin baş etmekte zorlandığı en önemli sorunu aşmak zorunda: Erişim! Son verilere göre Bluesky, Eylül ayında ilk kez bir milyonun üzerinde kullanıcıya sahip oldu. Bu, belki ilk bakışta tatmin edici gibi görünüyor. Ancak X platformunun yaklaşık 240 milyon kullanıcısı ile karşılaştırıldığında, rakam hayli mütevazı kalıyor.
Varlık yöneticisi Greiff Capitalden Volker Schilling, Şimdiye kadar sadece Xten memnun olmayanlar Blueskya gidip önce biraz nabız yokladı. Bu ağı, daha geniş kitleler için ilgi çekici hale getirilmek için yeni kullanıcıların düzenli olarak içerik paylaşmalarını sağlamak çok kolay olmayabilir değerlendirmesini yaptı.
Ancak sektör gözlemcileri, genç rakip Bluesky için de fırsatlar olduğuna inanıyor. Çünkü Elon Muskın X ağı ile giderek daha fazla radikal ya da popülist kesimlere hitap ettiği bir dönemde, pek çok insan alternatifler arıyor.
