DW Türkçede yer alan habere göre Türk Milli Takımı oyuncusu Merih Demiralın, EURO 2024te Avusturyaya attığı gol sonrasında bozkurt işareti yapması Almanya kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı, Berlin-Ankara hattında da diplomatik gerilime yol açtı.
UEFAnın Demiral hakkında uygunsuz davranış sergilediği iddiasıyla Disiplin Yönetmeliğinin 31(4) maddesi uyarınca başlattığı soruşturmanın sonuçlanması bekleniyor.
Bu arada gözler, Cumartesi günü Berlin Olimpiyat Stadyumunda yapılacak Hollanda-Türkiye çeyrek final maçına çevrildi. Demiral gerilimiyle birlikte Türkiyedeki siyasi kutuplaşmanın Almanyaya taşınmasından, kamu güvenliğine tehdit oluşturmasından, endişe ediliyor.
Alman güvenlik makamları teyakkuzda
Alman güvenlik makamları, maç öncesi ve sonrasında, farklı siyasi görüşten gruplar arasında gerginlik yaşanmaması için önlemlerini artırıyor.
Gerilimin tırmandırılmasından kaçınılması ve Avrupa Futbol Şampiyonasının Türkiyenin iç siyasi gerilimleriyle gölgelenmemesi için perde arkasında görüşmeler yürütüldüğü belirtiliyor.
EURO 2024ün güvenliğini sağlamaya destek olmak için Türkiye dahil turnuvaya katılan tüm ülkelerden Almanyaya yaklaşık 580 polis memuru gelmişti. Alman güvenlik makamlarının bozkurt işareti gerilimi sonrasında Türkiyeden gelen 21 çevik kuvvet polisi ile Berlinde oynanacak maç öncesinde ne tür hazırlıklar yapıldığı merak konusu.
Demiral Almanyada adeta infial yarattı
Bu arada Merih Demiralın Leipzig stadyumundaki bozkurt işaretli gol sevinci, Almanyada ülkücülerin ve bozkurt işaretinin yasaklanması tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Karşılaşmanın yapıldığı Salı akşamından itibaren Alman hükümetine bu yönde adım atılması için art arda çağrılar yapılıyor.
Bochumlu siyaset bilimci İsmail Küpeli, bozkurt işaretinin Türkiyedeki aşırı sağcıların sembolü olduğunu, bunun herkes tarafından bilindiğini, Demiralın bu işareti yapmasının bir sevinç jesti olarak çarpıtılmasına izin verilmemesi gerektiğini savundu.
Özellikle Almanyanın batısında çok güçlü bir şekilde örgütlü olan Ülkücülerin arasında şiddet eğilimli ve şiddet yanlısı kişilerin de bulunduğunu söyleyen Küpeli, bu görüşteki insanları çatısı altında toplayan derneklerin yasaklanmasının önemli bir adım olabileceğini kaydetti. Küpeli, Ülkücü ideolojinin Kürtler ve gayrimüslimleri olduğu kadar Hristiyan ve Yahudileri de hedef aldığını sözlerine ekledi.
Almanyadaki Kürt örgütleri de Demirala tepki gösterdi. Almanya Türk Toplumu Başkanı Ali Ertan Toprak, Demiralın derhal Avrupa Şampiyonasından ihraç edilmesi gerektiğini savundu, Aksi takdirde UEFA güvenilirliğini tamamen yitirecektir dedi.
Yeşiller partili Tarım Bakanı Cem Özdemir ise sosyal medya paylaşımında Demiralın bozkurt işareti için Mesajı aşırı sağcı, terör ve faşizm yanlısı değerlendirmesini yaptı. Özdemir ayrıca Kendime bizde halen bozkurt işaretinin neden çoktan yasaklanmadığı sorusunu soruyorum ifadelerine de yer verdi.
Sol Partili Katina Schubert de Federal Hükümete Faşist terör örgütü Ülkücüleri yasaklama çağrısı yaptı.
Ülkücüleri yasaklama tartışmalarını yeniden alevlendirdi
Ülkücülerin Almanyada yasaklanması çağrılar yeni değil. Kamuoyunda artan baskılar üzerine Kasım 2020de Federal Mecliste Milliyetçiliğe ve ırkçılığa karşı durmak- Ülkücü hareketinin nüfuzunu geri püskürtmek başlıklı önerge kabul edilmişti. Önerge, o dönem koalisyon hükümetini oluşturan Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Partinin (SPD) yanı sıra muhalefette yer alan liberal Hür Demokrat Parti (FDP) ile Yeşiller tarafından ortaklaşa sunulmuştu.
Önergede Ülkücü hareketinin köklerinin PanTürkizm ve Turancılığa uzanan milliyetçi ve ırkçı bir ideolojiye dayandığı belirtiliyor, bu ideolojide antisemitizmin merkezi bir yer işgal ettiği kaydedilerek, Aynı zamanda özellikle Ermeniler ve Kürtler aşağılanıyor, Türklüğün düşmanı ilan ediliyor ifadeleri yer alıyor.
Ülkücü hareketin siyasi anlayışı insan onurunu hiçe saymaktadır denilirken, bu ideolojinin Almanyanın temel Anayasal değerleriyle bağdaşmadığı ve hareketin bölücü ajitasyonunun da aynı zamanda iç güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulanıyor.
Önergede bu gerekçeler ışığında ülkücü hareketinin örgütlendiği derneklerin yasaklanmasının incelenmesi talep ediliyor.
Dönemin İçişleri Bakanı Horst Seehofer, bu talep üzerine yaptığı açıklamada Ülkücülerin bir hareket olduğunu, tek ve belirgin bir yapıya sahip bir örgüt olmadığını söyleyerek yasaklanmasının mümkün görünmediğini söylemişti.
Ancak dört yıldır belli aralıklarla konu yeniden gündeme geliyor, 2021deki seçimlerden sonra SPD, FDP ve Yeşillerin kurduğu koalisyon hükümetine verilen soru önergelerinde de 2020 yılında talep edilen yasaklama talebine ilişkin incelemenin hangi aşamada olduğu soruluyor. Dün, Demiralın bozkurt işaretinin Alman kamuoyunda yol açtığı yoğun tepki sonrasında konu Alman hükümetinin olağan basın toplantısında da yeniden gündeme geldi.
Scholz hükümeti yasaklama talepleri için ne diyor?
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Maximilian Kalla Ülkücüler ve bozkurt işaretinin Almanyada neden yasaklanmadığı soruldu.
İçişleri Bakanı Nancy Faeserın, Stadyumlarımızda Türk aşırı sağcıların sembollerine yer yok açıklamasını tekrarlayan Kall, UEFAnın soruşturmasını beklediklerini söyledi. Alman güvenlik makamlarının hem federal hem eyaletler düzeyinde Türk aşırı sağcıları gözünü kırpmadan ve büyük bir dikkatle izlediklerini, aynı zamanda da kapsamlı önlemlerin alınmakta olunduğuna işaret eden sözcü, yasaklama taleplerine ilişkin de şu ifadeleri kullandı:
Söz konusu tedbirleri tehlikeyi atmamak için muhtemel yasaklama tedbirleri hakkında açıklama yapmıyoruz.
Ancak sözcünün açıklamasını yeterli bulmayan gazeteci, Peki madem Bakan Faeser, bu sembollere Almanyada yer olmadığını söylüyor. O zaman bunlar neden yasaklanmıyor? Bu çok mantıklı bir soru değil mi? sorusunu yöneltti. Sözcü Kall ise yine muhtemel yasaklama tedbirleri hakkında açıklama yapamayacağı yanıtını vermekle yetindi.
Ülkücüler Anayasal düzene tehdit olarak görülüyor
Almanyada iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), ülkücüleri özgürlükçü demokratik Anayasal düzeni hedef alan önemli bir tehdit olarak sınıflandırıyor ve izliyor.
Hatta son yıllarda Alman istihbaratı Ülkücülere yönelik istihbarat takibi ve gözetimini yoğunlaştırdı, kaynaklarını bu amaç doğrultusunda arttırdı.
BfVnin 2023 yılı raporunda Almanyadaki Ülkücü yapılanmalar hakkında ayrıntılı bilgilere yer veriliyor, bozkurt işaretinin de bu hareketin en bilinen sembolleri arasında yer aldığı kaydediliyor.
Almanyada yaklaşık 12 bin 500 ülkücünün yaşadığı, 10 bin 500ünün Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu (ADÜTDF),
Avrupa Türk İslam Dernekleri Birliği (ATİB) ve Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu (ANF) adlı üç ana dernek çatısı altında örgütlü olduğu belirtiliyor.
Bunlardan ikisinin aşırı milliyetçi Türk siyasi partilerinin yurtdışındaki yapılanmaları olduğuna vurgu yapılan raporda, ADÜTDFnin MHPnin çıkarlarını temsil ettiği, ANFnin ise BBPnin Avrupa yapılanması olduğu belirtiliyor.
MHP ve BBP Cumhur İttifakının ortakları yani fiilen AKP iktidarının ortağı konumundalar. Dolayısıyla bu derneklerin Almanyada yasaklanması halinde, Türkiye-Almanya ilişkileri yeni gerilimlere sahne olabilir.