• Turkhane Logo

Daum hayatını yazdı

Bir dönem Türkiye'de Beşiktaş ve Fenerbahçe'de görev yapan Alman teknik direktör Christoph Daum, Türkiye'de görev yapmasındaki en önemli nedenlerden birisinin 5 Türk'ün kundaklanarak katledildiği Solingen faciası olduğunu belirtti.

16:22 08 Ekim 2020 Perşembe
Daum hayatını yazdı
Bir dönem Türkiye'de Beşiktaş ve Fenerbahçe'de görev yapan Alman teknik direktör Christoph Daum, Türkiye'de görev yapmasındaki en önemli nedenlerden birisinin 5 Türk'ün kundaklanarak katledildiği Solingen faciası olduğunu belirtti.


Christoph Daum, Almanyada Ullstein kitabevi tarafından piyasaya sürülen Her zaman sınırda (Immer am limit) adlı biyografi kitabında Türkiyede geçen yıllarına uzun bir bölüm ayırdı.

Daum, geçmişte yaklaşık 25 sene önce Türkiyeye teknik direktör olarak gittiğine işaret ederek, Türkiyeye gitmemde Solingendeki ırkçı kundaklama saldırısı önemli bir rol oynadı. Üçü çocuk toplam beş Türk kundaklanarak katledildi. Tüm Almanya gibi bu aşırı sağcı olay beni de şok etti. Korkak saldırıdan ötürü utandım ve aslında biz Almanların öyle düşündükleri gibi olmadığımızı Türklere göstermek istedim. ifadelerini kullandı.


Beşiktaşa transfer görüşmesine gittiğinde hayatında hiç bu kadar ilgi görmediğini anlatan Daum, havalimanında ilgiden neredeyse yürüyemediğine işaret ederek, O kadar çok taraftar vardı ki kimisi yanağımdan ve alnımdan öpüyordu. Tespihler ve nazar boncukları ve diğer hediyeler verenler... Adeta bir hediyelik eşya dükkanı açabilirdim. değerlendirmesinde bulundu.

FENERBAHÇE MAÇINDAKİ ELEKTİRİK KESİNTİSİ TESADÜF MÜYDÜ?

Beşiktaş ile ilk çıktığı karşılaşmanın Fenerbahçe ile Türkiye Kupası maçı olduğunu hatırlatan Daum, şunları kaydetti:

Sahaya çıktığımda taraftar o kadar sesli tezahürat ediyordu ki 141 desibel ile bu bir dünya rekoruydu. Çok etkilenmiştim. Hemen bir engelli taraftar bulunması istedim. Engelli taraftar arkadaşla tanışıp ona soyunma odasına girip takımın motivasyonuna yardımcı olmasını söyledim. Çok heyecanlanmıştı. Soyunma odasına girdiğimizde futbolcular da çok şaşkındı. Sonra karşılaşmaya hızlı başladık ve 2-0 öne geçtik. Fenerbahçe durumu 2-1e getirdikten sonra çok baskı yapmaya başlamıştı. Baskıların çok fazla olduğu anda birden elektrikler kesildi. Ben ne olduğunu anlayamadım bir anda. Yaklaşık on dakika karanlık kaldı stat. 10 dakikalık kesinti takım için yeterliydi. Bazen elektrik kesintisinin zamanlamasının tesadüf olup olmadığını kendi kendime soruyorum. Gerçi elektrik kesintisi o dönemler de olağandışı değildi.

TÜRKİYEDE BİR FUTBOLCUYU DİĞERLERİNİN YANINDA ELEŞTİRMEMEYİ ÖĞRENDİM

Alman teknik adam, Türkiyede öğrenmek zorunda kaldığı durumlardan birisinin bir futbolcuyu diğerlerinin yanında hatasından dolayı eleştirmemek olduğunu dile getirerek, Takımdaki eski oyuncuları genç oyuncuların yanında eleştirmek af edilmeyen bir küçümseme olarak algılanıyordu. Savunmadan Recep Çetinin maçtaki bir hatasını takımla beraber ele aldık. O kadar alındı ki sonra birden hastalandı. Bundesligada böyle bir şey olsa kulüpten uyarı alırdı ama Türkiyede işler farklı gidiyordu, buna alışmalıydım. Ben de birebir görüşmelere ağırlık verdim ve bu görüşmelerde yüzde 80 olumlu yüzde yirmi ise eleştirisel davrandım. ifadelerini kullandı.

Türkiyede ilk öğrendiği ve benimsediği atasözünün Dil kılıçtan keskindir olduğunu belirten Daum, Türkçe atasözleri öğrenmek için kendisine sözlük aldığını biraz bunlardan öğrenebildiğini aktardı.

Türkler ile çok iyi bir uyum sağladığını vurgulayan Daum, 1994 yılında iki kupa kazanmalarının ardından taraftar tarafından kahraman ilan edildiğini ifade etti.

FENERBAHÇEYE İMZA ATMADAN ÖNCE OTEL FATURASININ ÖDENMESİNİ İSTEMİŞ

Christoph Daum, kitabında Fenerbahçe ile sözleşme imzalamadan önce kulübün kaldığı otele faturayı ödemesini şart koştuğunu anlattı.

Daum, Fenerbahçe daha önce Werner Lorant ile Avusturyada Stanglwirt otelinde kamp yapmışlar. Ancak Fenerbahçe kulübü aracı ajansa 3 haneli rakamı ödemesine rağmen ajans otele ödeme yapmamış. İflas etmiş. Otel sahibini tanıdığım için benden bu konuda yardım istemişti. Aziz Yıldırım ile Avusturyada sözleşme imzalamadan önce faturanın halledilmesini istedim. Onlarda şaşırdılar ancak 4 saat uzaklığa bir kişiyi göndererek bu sorunu çözdüler. Ben de sözleşmeyi imzaladım. ifadelerini kullandı.

AZİZ YILDIRIM KULÜBÜ İŞİNDEN ÇOK ÖNEMSİYORDU

Fenerbahçeye transfer olduğunda başkan Aziz Yıldırım hakkında sadece müteahhit olduğunu ve milyarlık bir imparatorluğa sahip olduğunu duyduğunu belirten Alman teknik adam, Aziz Yıldırım kulübü işinden çok önemsiyordu. Kalbini Fenerbahçeye vermişti. Kulübün anahtarını bana teslim etti ve ben çalışmaya başladım. Sadece kızgın olduğunda bana gözüne gözükme ve şaka yapma uyarısında bulunmuşlardı. değerlendirmesinde bulundu.

O dönemde Hollandalı futbolcu Pierre van Hooijdonku takıma kazandırmak istediğini ve bu amaçla görüştüğü aktaran Daum, futbolcuyu Galatasarayın da almak istediğini duyunca Aziz Yıldırım ile Hollandaya gittiklerini anlattı.

Daum, buradaki görüşmede futbolcunun danışmanının yüksek bir rakam istediğini vurgulayarak, Burada Aziz Yıldırım fiyatı duyunca hafif bir gülümsedi. Oyuncuyu o da istiyordu. Fiyat Aziz Yıldırım için adeta çerez parasıydı. Yıldırımın bu tavrı beni çok etkiledi. Transfer dört saatte bitti. Burada Yıldırımın bana desteğinin farkına vardım. Bu desteği bana bir güven olarak gördüm. şeklinde görüş belirtti.

Christoph Daum ayrıca medya ve taraftar baskısını nedeniyle Türkiyede bir yıl teknik direktörlük yapmanın 7 yaşam yılına bedel olduğunu vurguladı.

ROBERT ENKENİN DEPRESYONDA OLDUĞUNU SONRADAN ÖĞRENDİM

Fenerbahçenin 2003 yılında transfer ettiği ve 2009 yılından intihar eden Alman kaleci Robert Enkenin depresyonda olduğunu sonradan öğrendiğinin altını çizdi.

İstanbulspora mağlup oldukları maçta kaleci Enkenin hatalarının futbolda çok nadir görüldüğünü anlatan Alman teknik adam, Robert ile görüşmek için bir gün sonra otel odasına gittim. Hava açık olmasına rağmen odaya girdiğimde perdelerin kapalı odanın karanlık bir halde olması garibime gitmişti. Robert burada bana ilk kez depresyon hastası olduğunu açıklamıştı. Barcelonadaki başarısızlığının sebebinin sportif olmadığını şiddetli depresyondan kaynaklandığını anlattı. Kendisini kandırdığını geçtiğini düşündüğünü ancak hastalığın tekrar geri geldiğini ve korktuğunu ifade etti. Hiç beklemiyordum, böyle bir şeye şaşırmıştım. Ertesi gün menajeri geldi ve sözleşmesi feshedilerek İstanbuldan ayrıldı.Yıllar sonra intihar ettiğinde çok üzülmüştüm acaba o dönemler bir şeyler yapabilir miydim diye kendime sormadan edemedim. ifadelerini kullandı.

SOLİNGEN FACİASI

Almanyanın Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Solingen kentinde 29 Mayıs 1993de Genç ailesinin Untere Werner Caddesindeki evleri kundaklanmış, saldırıda Gürsün İnce (28), Hatice Genç (19), Gülüstan Öztürk (12), Hülya Genç (9) ve Saime Genç (5) hayatını kaybetmişti.

Yakalanan failler Markus Gartmann, Felix Köhnen, Christian Reher ve Christian Buchholz hapis cezalarını çektikten sonra serbest bırakıldı. Kimlikleri gizli tutulan failler yaşamlarını Almanyada sürdürüyor. 

Son güncelleme: 16:22 08.10.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı