Bu furyanın ilki Panama Papers’la gerçekleşirken Türkiye’ye bakan yönü ise Paradise Papers ve Man Adası belgeleriyle döküldü ortaya.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve yakınlarının Man Adası’ndaki bir şirkete milyonlarca dolar gönderdiği iddiası üzerine Cumhurbaşkanı ve yakınlarının açtığı 1,5 milyon liralık manevi tazminat davasında 359 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
Ancak daha önce savcılık soruşturmada takipsizlik kararı verirken belgeleri doğrulamıştı.
Man Adası belgeleri Türkiyede tartışmaya yol açmıştı. Kılıçdaroğlunun Kasım 2017de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanın oğlu, kardeşi, dünürü ve eniştesinin, vergi cenneti olarak bilinen Man Adasında kurulan bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiği iddiası ortalığı karıştırmıştı bir anda.
Kılıçdaroğlu, Man Adası devletinde bir sterlinlik Bellway şirketi kurulduğunu söylüyordu ve 2011 ve 2012 yıllarında 15 milyon Euro para aktarıldığını açıklıyordu bu şirketten Erdoğanın yakınlarına.
Erdoğan, belgelerin sahte olduğunu iddia ederken, savcılık hemen soruşturma başlatmıştı. CHP ise belgeleri Ankara Başsacvılığına teslim etmişti. Ancak bugüne kadar belgelerin sahte olduğunu resmiyete döken hiçbir gelişme yaşanmadı.
Şubat 2018de takipsizlik kararı verilen soruşturmaya ilişkin kararda, şüphelilerin Man Adası’ndaki Bellway şirketine para göndermedikleri belirtiliyordu ancak bu şirketten Halk Bankası Galata Ticari Şubesi’nden 15 milyon doların soruşturmada ismi geçen 5 şüphelinin hesaplarına gönderildiği aktarılıyordu. 15 milyon doların kaynağının nereden olduğuna dair ise bir saptama yoktu. Buna rağmen “kara para yoktur” deniliyordu
Ve savcılığın tespitleri arasında Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı banka dekontlarının gerçek olduğuna dair tespit dikkat çekerken, şüphelilerin hesaplarına gönderilen milyon dolarlarla ilgili “vergi kaçırma suçu” olup olmadığını belirlemeye başsavcılığın değil, ilgili vergi dairesinin yetkili olduğu kaydediliyordu.
Sözcüden Sevgim Begüm Yavuzun haberine göre, Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya davacılar Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının avukatı Ferah Yıldız, Özdemir Bayraktarın avukatları Abdullah Demirhan ve Fatih Bilal Danalıoğlu ile davalı Kemal Kılıçdaroğlunun avukatı Celal Çelik katıldı.
Davacılar avukatı Ferah Yıldız, olayın iftira ve hakaret boyutuyla ele alınmasını istediklerini söyleyerek, “Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olması ve makamı yanında, bir baba olarak çocuklarına dokunulması nedeniyle de manevi zarara uğramıştır” dedi. Avukat Yıldız, yurt dışına milyonlarca lira para transferinin ispatlanamadığını söyledi.
Kılıçdaroğlunun avukatı Celal Çelik, mahkemede davanın en başından bu yana Türk yargı tarihine geçecek şekilde hukuksuzluklar yapıldığını belirterek, “Bu hukuksuzlukları tarihe not düşmek amacıyla hem sunmuş olduğumuz dilekçelere dayanarak hem de tutanaklara geçirilmesini sağlayarak hukuksuzluk gerçeğinin bilinmesini istedik. Davacılardan Sayın Recep Tayyip Erdoğan kaynaklı olarak nesnel davranamayacağı düşüncesini ortaya koyduk. Buna dayalı olarak haklı ve yerinde somut dayanakları bulunan gerekçelerle birlikte hakimin reddi yoluna başvurduk. Yine hukuksuz bir şekilde taleplerimiz reddedilmiştir” dedi.
Verilecek kararın belli olduğunu söyleyen avukat Çelik cübbesini çıkararak salonu terk etmek istediğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme hakimi Memun Kılıç, “Hem Kemal Beyin hem Tayyip Beyin başımızın üstünde yeri var. Cübbe çıkarılmaz. Makam terk edilir mi? Kemal Beyin milyonlarca seveni var. Bir siyasi partimizin genel başkanı. Ben korkan biri değilim. Sizi kişisel olarak çok seviyorum. Ben İzmirliyim. İzmir, Kemal Beyin kalesidir. Müvekkillerinizin ağırlığına uygun davranın” ifadelerini kullandı. Avukat Çelik ise mesleğimi yapamadığını belirterek, “Duruşmadan çıkma irademi kullanmak istiyorum” dedi.
Bir algı operasyonu yapıldığını öne süren avukat Yıldız, “Müvekkillerime savunma sınırı aşılarak hakaret eden karşı taraf vekili hakkında şikayet hakkımızı saklı tutuyoruz. Davayı farklı yerlere çekerek yine mağdura oynamaya çalışmaktadır” dedi.
Görevini yapamadığını söyleyen avukat Çelik, tekrar cübbesini çıkararak salonu terk edeceğini söyledi. Mahkeme hakimi ise, “Benim 3 katım hakimlik yapmış birisiniz. Genel başkanınız milyonlarca kişi tarafından sevilen biridir. Yine de salonu terk etme iradesi size ait” diyerek duruşmaya ara verdi.
Yaklaşık 5 dakikalık aranın ardından başlayan duruşmada, Çelik cübbesini çıkararak salonu terk etti. Kararı açıklayan mahkeme hakimi, Kılıçdaroğlunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana 150 bin lira, Özdemir Bayraktara 60 bin lira, Esra Albayraka 22 bin lira, Sümeyye Erdoğan Bayraktara 22 bin lira, Necmeddin Bilal Erdoğana 20 bin lira, Ahmet Burak Erdoğana 16 bin lira, Mustafa Erdoğana 15 bin lira, Sadık Albayraka 14 bin lira, Ziya İlgene 14 bin lira, Osman Ketenciye 13 bin lira, Orhan Uzunere 13 bin lira olmak üzere toplam 359 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.
