• Turkhane Logo

'Uyuşturucu baronunu kaçırtan AKP'li vekili kim koruyor'

Türkiye iç siyasi tartışmaların kısırdöngüsünde yönünü kaybetmişken, Batı teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak gücüne ve parasına para katmaya devam ediyor.

12:28 19 Kasım 2018 Pazartesi
'Uyuşturucu baronunu kaçırtan AKP'li vekili kim koruyor'
Türkiye iç siyasi tartışmaların kısırdöngüsünde yönünü kaybetmişken, Batı teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak gücüne ve parasına para katmaya devam ediyor.


 AKP iktidarının eleştirdiği Batı, kayıkçı kavgalarıyla değil kalkınma ile meşgul olurken, Türkiye ise, farklı kesimlerin birbiri ile hesaplaşması, hukuk garabetleri ve hukuksuzluklar girdabında dönüp duruyor.

Bunun son örneği de uyuşturucu baronu olarak nitelendirilen, AKPli Burhan Kuzunun ilgili hakimi arayıp serbest bıraktırdığı iddia edilen Naci Zindaşti meselesi. 


19 Kasım tarihli yazısında bu konuya dikkat çeken Sözcü Gazetesi yazarı Necati Doğru, önce Türkiye ile Batı arasında basit bir teknoloji kıyaslaması yapıyor ardından da meselenin özüne geliyor. Türkiyenin patent üretiminde ne kadar geride kaldığını basit bir kıyaslama ile ortaya koyuyor. Doğru, Türkiyede yılda üretilen patent sayısının dört, gelişmiş bir ülkede ise ortalama 2 bin civarında olduğunu belirtiyor. Aradaki 500 katlık farka değinen Doğru, Unutturmada hızlıyız. Uyutmada birinci. Gizlemede en iyi biziz satırlarının ardından, bu konudaki örneği şöyle açıklıyor:

15 gün önce Cumhurbaşkanından muhtara, Adalet Bakanından karakol komiserine, en çok serveti olan zengininden en yoksulumuza kıyamet koparmalıyız denilecek bir haber yayınlandı. Haber şuydu: Uyuşturucu baronu ve seri cinayetlerin azmettiricisi Naci Zindaşti, uzun süredir aranıyordu. Polisin başarılı takibi sonunda yakalandı. Silivri Cezaevine konuldu. Fakat hakim kararı ile gece saat 23.30da cezaevinden serbest bırakıldı. Soruşturma savcısı karara itiraz etti. Tekrar tutuklanmasını istedi. Tekrar tutuklansın diye karar çıktı fakat İran asıllı uyuşturucu baronu gecenin karanlığında kaçıp gitti.

Doğru, kıyametimiz gelmiştir diye tanımladığı meselenin ise tam da buradan sonra başladığına değiniyor ve ekliyor:

AKPli bir milletvekili uyuşturucu baronunu serbest bırakan hakimi, baskı altına alıp korkuttu. Sürekli telefon etti, onu serbest bırak dedi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSK) serbest bırakan hakim hakkında soruşturma başlattı, görev yerini değiştirdi. Hakim ifadesinde; Eski bir milletvekili beni sürekli aradı ve bu şahsın mutlaka tahliye edilmesi yönünde telkinde, baskıda bulundu. Devletin bu konuda duyarlılığı olduğunu belirtti dedi. 

İfadeye bakın: Telkinde bulundu. Baskı yaptı. Devlet böyle istiyor dedi. Kim dedi? AKPli milletvekili. Hangi kentin milletvekili, iktidar partisi içinde sivrilmesine, sevilmesine, seçilsin diye listelerin ön sırasına konulmasına kim arka çıktı? Baron kaçtı diyorlar. Kaçmadı. Alt yapısını AKP milletvekili hazırlayarak Barona özel af çıkarttı. Baron kaçırtıcı AKP milletvekili unutuldu, uyutuldu. İsmi gizleniyor.

Kim bu milletvekili? Onu kim koruyor? Kimler kolluyor? Kimler gizliyor?

İddiayı ilk ortaya atan gazeteci Fatih Altaylı olmuş, Kuzu ise Twitter adresinden iddiayı şöyle yalanlamıştı: Fatih Altaylı bugünkü yazısında,ismimi zikretmemekle beraber,birilerince bu şahsın benim olabileceğim yönünde bir kanaat oluşturulmaya çalışılmaktadır.Şahsı asla tanımam ve olayla da hiç bir ilgim yoktur.Durumu Altaylı’ya da ilettim O da yazdı.Kamuoyuna saygıyla duyurulur. — Prof Dr Burhan Kuzu (@BurhanKuzu) 1 Kasım 2018

Son güncelleme: 12:28 19.11.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı