• Turkhane Logo

​Sırrı Süreyya Önder: 31 Mart gecesinin ilgimi çeken tek bir tarafı olacak

Hakkındaki 3 yıl 6 aylık ceza nedeniyle cezaevinde bulunan eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Kayyumlu belediyelerin sonuçlarından başkası ilgimi çekmiyor.

12:06 08 Mart 2019 Cuma
​Sırrı Süreyya Önder: 31 Mart gecesinin ilgimi çeken tek bir tarafı olacak
Hakkındaki 3 yıl 6 aylık ceza nedeniyle cezaevinde bulunan eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Kayyumlu belediyelerin sonuçlarından başkası ilgimi çekmiyor.



Alper Taş kardeşimin çalışmalarında başarılar diliyorum. Aday gösterilmeyince köpüren ve yeni parti keşfedenlere sesli gülüyorum dedi.

Gazete Duvardan Hacı Bişkine konuşan Önder, cezaevindeki geçen bir gününü şöyle anlatıyor:


6 saat uyku, 6 saat okuma, 6 saat volta, tefekkür, 6 saat da yazma… Bazen bu fasıllardan birinin hakkı ötekine geçtiğinde hemencecik af ilan ediyorum. Çok sayıda mektup, kart ve kitap geliyor. Gönderen herkese hem şükran borcum var hem de özrüm. Bir çoğunu cevaplayamıyorum. Beni bağışlamalarını diliyorum tümünü arşivliyorum. Elimdeki çalışma bitince daha rahat cevaplayacağım.”

Birkaç kez TV izlemeye teşebbüs ettim diyen Önder, Lümpenlik ve vasıfsızlığın türlü versiyonlarını görünce vazgeçtim. Sadece sabahları Halk TVde Ayşenur Arslanı izliyorum. Bu bana kafi geliyor. Onun dışında ara sıra bağlamayla halleşip her gün bed sesimle 1-2 türkü havalandırıyorum ifadesini kullanıyor.

12 Eylül’de de cezaevine giren isimlerden olan Önder, “Tarihsellik bakımından yeni dönemin anası 12 Eylüldür. Bu bakımdan ‘O zaman şöyleydi, şimdi böyle belirlemeleri beyhudedir” görüşünü dile getiriyor. 

HDP’li Önder, Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen’in de sohbetlerinde sıkça kullandıüı “Medrese-i Yusufiye” söylemini isim vermeden “Bu millet cezaevine çok kutsallık atfetmiştir. Hz. Yusuf makamı, Taş Medrese, zindan vb. İmrenilecek bir yer olmaması gereken yere bir paye ve rütbe verilmişse eğer halk irfanındaki ‘adaletsizlik kanaatinin büyük payı vardır” diyor.

Cezaevinden çıktığında yapmak istediği ilk şeyin, “demli bir çayın refakat ettiği acılı bir menemen” olduğunu söyleyen Önder, “Sonrası hayat, sanat ve siyaset birbirinden ayrı şeyler değildir. Ama vekillik defterimi zaten kapamıştım. Kalan ömrümü yazı ve film çalışmalarına tahsis edeceğim” ifadesini kullanıyor.

Sırrı Süreyya Önder, Dolmabahçe mutabakatında kendisiyle aynı fotoğraf karesinde yer alan iktidar kanadındaki isimler için “Onlar bu ülkenin yarınlarında onurlu bir çerçeve şansı yakalamışlardı. Değerlendiremediler. Ne vasıfları ne de cesaretleri buna yetmedi. Tarih yaptıklarımız ve yapmadıklarımızı kendi süzgecinden geçirdiğinde üstte kalanlardan olmayacaklar” mesajını yolluyor.

“Kürt sorununun çözümü konusunda bundan sonrası için yapılması gereken toplumsal barış talebini demokrasi ve adalet bağlamında yeniden gündemleştirmektir” diyen Önder, açlık grevlerinden bahis açtığı sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Leyla Güven ve diğer arkadaşlarımızın talebi bir başlangıç noktası olabilmelidir. İktidarın gerek ülkeye gerekse de bölgeye dair bütün önerme ve politikalarına baktığımızda zamana mukavemetinin olmadığı görülmektedir. Artık bırak orta ya da kısa vadeyi, saatler içinde mülga olan yaklaşımların Türkiye halklarına vereceği bir hayır ve bereket yoktur. Bütün bu hamaset sığınağı bitip de günün sonuna geldiğimizde gittikçe yoksullaşan, nefret bölüklerine hapsolan bir ülke gerçeği kabul edilemez. Kendimizi da katarak söylüyorum geri dönülmez ve onulmaz bir noktaya gelmeden diyalog zeminine ve demokratik barışçıl çözüm düzlemine dönmek borcumuzdur.”

Son güncelleme: 12:06 08.03.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı