Bülent Arınç, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin ile ANAPlı eski Başkan Yıldırım Akbulutun görev aldığı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyelerinin 15 bin 130 lira maaş aldığı açıklandı.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Mehmet Ali Şahin Habertürk TV ekranlarında yayınlana Kübra Parla Açık ve Net programına konuk oldu. Kübra Parın sorularını yanıtlayan Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve TBMM eski Başkanı Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanlığı YİK üyeliğiyle ilgili merak edilen sorulara yanıt verdi.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu ile ilgili açıklamalarda bulunan Şahin, İlk toplantımızı yaptık. Beklentilerini ifade ediyorlar. Çok iyi oldu diyorlar. İşte Türkiyenin içinden geçtiği süreçte dışta ve içte Türkiyeyi sıkıntıya sokabilecek gelişmelerle ilgili şu konuların bu heyette görüşülerek şöyle bir tavır alınması daha uygun olur anlamında mektuplar alıyoruz. Bunun haricinde şahsi işlerini de buraya taşıyarak çözebilir miyiz diye, bir avukat arkadaş Samsundan göndermiş. Bir hukuki konu, yargının kabul edilemez bir karar vererek, bunun çözümünde yardımcı olabilir misiniz diyor. Yargıya intikal ettikten sonra bizimle ilgisi mümkün değil tabii. dedi.
Cumhuriyet tarihinde böyle bir yapı ilk kez kuruldu
Cumhuriyet tarihinde böyle bir yapının ilk kez kurulduğunu ifade eden Şahin sözlerine şöyle sürdürdü: Yüksek İstişare Kurulunun görevi, Cumhurbaşkanımızın önemli gördüğü konularda farklı düşünceleri almak suretiyle daha isabetli karar vermeyi amaçladığını düşünüyorum. Türk milleti olarak bizim geçmişte, yönetimlerde, üst yönetimlerde bulunmuş kişiler, tecrübeli insanları bir araya getirerek böyle oluşum yapmışlar. Belki Cumhuriyet tarihinde böyle bir yapı ilk kez kuruldu. Mutlaka dikkat çekecektir, biz bundan rahatsızlık duymuyoruz.
Cumhurbaşkanı belirledi, maaşlarımız 15 bin 130 lira
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyelerinin maaşlarını Cumhurbaşkanı tarafından belirlendiği açıklayan Şahin, İlk toplantımızda böyle bir şey konuşmadık, gündemimiz bu değildi. Bu kurumun çalışma usul ve esasları ne olacak, hangi zaman diliminde geleceğiz ve gündemi ne olacak, bunları konuştuk. Çıkan kararnamede kurulun usul ve esasları Cumhurbaşkanınca belirlenecek, yapılacak ödemeleri de ayrıca Cumhurbaşkanı belirleyecek diyor. Kendi takdiridir. Bizim bir talebimiz olmamıştır. 15 bin liradır. Biraz küsuratı var ama 15 bin 130 filan olması lazım. Milletvekillerinin maaşları zaten her zaman tartışılmıştır. Şu anda biz milletvekili değiliz ama eski Meclis Başkanı olarak bize ödenecek bir meblağ da kamuoyunun gündemine gelebilir, olumlu olumsuz sözler söylenebilir. Bunları da anlayışla karşılamak lazım. ifadelerini kullandı.
Maaşımı yüksek lisans öğrencisine gönderiyorum
Cumhurbaşkanımız böyle takdir etmiş. Ben bunu alıyorum, yurtdışında uluslararası ticaret hukuku alanında yüksek lisans yapan bir gencimize tamamını aktarıyorum. Kendime bir tek kuruş almadan oraya aktarıyorum. İlk maaşımı aldım ve aktardım. İlk toplantımızda sadece usul ve esaslarla ilgili toplantı yapıldı. Cumhurbaşkanımız dediler ki, konuşacağımız toplantıları sizlere gönderirsek siz de hazırlığınızı yaparsınız dedi. İç ve dış politikalarla ilgili hususlarda görüşlerimizi almak isteyebilir.
Davutoğlu, Son nefesime kadar da AK Parti içinde siyaset yapacağım demişti
Ahmet Davutoğlu hocayla yakın çalıştık. Ben genel başkan yardımcısıydım, siyasi ve hukuki işler başkanlığı gibi bir görevim vardı. Kendisi 5 Mayıs 2016da AK Parti Genel Merkezinde basın toplantısı yaptı. Partili arkadaşlarım ve Cumhurbaşkanımızla yaptığımız istişareler neticesinde görevimi bırakacağım dedi ve son nefesime kadar sayın Erdoğanla vefa ilişkimi sürdüreceğim, AK Partide siyasete devam edeceğim. Kendisiyle barışık insan en güçlü insandır dedi. Ben sayın Davutoğlunun bu sözünde durmasını bekliyorum. Sonra 22 Mayısta genel kongremiz yapıldı. Kendileri bu kongre bir veda değil vefa kongresidir dedi. Son nefesime kadar da AK Parti içinde siyaset yapacağım dedi. Benim yakından tanıdığım sevdiğim hocamın bu noktada kalmasını arzu ederim.
Sayın Babacan, sayın Gül Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini bir türlü içine sindiremediler
AK Parti kurulduğunda hangi esaslara göre hareket ediyorsa şimdi de öyledir. Ahmet Bey partiye sonradan gelmiştir, ben ilk baştan beri varım. Kuruluşta esaslar bugün de vardır. Sayın Babacan, sayın Gül Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini bir türlü içine sindiremediler. Türkiye için doğru olmayacağını düşündüler. Buna saygı duyarsınız. Ama bu millete gitti. Millete soruldu. Aslında bu Başkanlık sistemidir. Biz millete sorduk. Millet yüzde 53e yakın oyla sistemi kabul etti. 1 yıldır da uygulanıyor. Tabii ki yeni sistemin aksayan yönleri olacaktır. Nitekim Cumhurbaşkanı yardımcımız Fuat Bey konuyla ilgili çalışma yapıyor. Sistemin en önemli özelliği işlerin çabuk yürümesidir. Nitekim Sayın Davutoğlu da açıklamayla buna karşı olduğunu söylüyor. Bu arkadaşlarımızla biz birlikte siyaset, karar ve kader birliği yaptık. Sayın Davutoğlu, Babacan ve Abdullah Gülle. Cumhurbaşkanlığından sonra sayın Gülün partimizle bir organik bağı olmadı, üye de olmadı. Kendisi bir parti kuruluşunda yer alır mı, almaz mı bilmiyorum.
Arkadaşlarımızın bizim dışımızda hareket etmeleri beni üzer
Ali Babacan Bey partiden ayrıldı. Parti kuracağına dair hakkında ifadeler var. Arkadaşlarımızın bizim dışımızda hareket etmeleri, geçmişte kader birliği yapmış bir arkadaşları olarak beni üzer. AK Parti en son seçimde, 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanlığında yüzde 53, milletvekili seçiminde yüzde 50nin altında olmamakla birlikte gücünü koruyan bir oy aldı. Yerel seçimlerde Cumhur İttifakıyla yüzde 53e yakın oy aldı. Dolayısıyla gücünü koruyor. Yeni partilere ihtiyaç olmadığını düşünüyorum. Kurabilirler mi, kurarlar. Peki ne yaparlar? Artık bir parti grup birkaç milletvekili çıkarmak iktidar olmaya yetmiyor ki. Bu arkadaşlarımızın yeni sisteme göre bir iktidar elde etmeleri mümkün değil. Kurarlarsa, seçimlere girerlerse ne olur? Belki AK Partiden bir miktar oy kayması olabilir. Bu kimin işine yarar? Daha çok ana muhalefet partisi CHPnin işine yarar. 2023de seçimler yapıldığında diyelim ki bir parti kurdular, seçime girdiler. Ne olur? Belki AK Partinin oylarında bir miktar azalma olur, bu CHPye yarar. Ancak bizim tabanımız öyle şuurludur ki, böyle tablo karşısında AK Parti tabanı kendi partisine oy verir. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın pek netice almaları mümkün görünmüyor.







