• Turkhane Logo

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Biden' tepkisi: Kedi gibi bir miyavlama sesi geldi!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Biden'ın 'soykırım' ifadelerine karşılık AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tavrını eleştirerek, "Erdoğan konuştu, bırakın aslanı kedi gibi bir miyavlama sesi geldi" ifadelerini kullandı.

16:21 27 Nisan 2021 Salı
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Biden' tepkisi: Kedi gibi bir miyavlama sesi geldi!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Biden'ın 'soykırım' ifadelerine karşılık AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tavrını eleştirerek, "Erdoğan konuştu, bırakın aslanı kedi gibi bir miyavlama sesi geldi" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu.

İBBnin Halk Ekmek büfelerinin AKPli belediyeler tarafından engellenmesine tepki gösteren CHP Lideri, Bir dilim ekmeğe savaş açtılar dedi.

Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Joe Bidenın Ermeni Soykırımı açıklaması hakkında da konuştu. Açıklamanın Türkiye açısından bir talihsizlik olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Beceriksiz bir yönetimin Türkiyeyi getirdiği bir noktadır bu. Biden açıkladı ama Erdoğan 3 gün sustu. Erdoğan tam bir aslan bir kükreyecek ki herkes duyacak. Erdoğan konuştu bırakın aslanı kedi gibi bir miyavlama sesi geldi ifadelerini kullandı.


Türkiyenin dış politikasının Yurtta barış, dünyada barış ilkesinden İhvan eksenine kaydığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Ve bu eksen kayması Türkiyenin başını belaya soktu dedi.

Kılıçdaroğlu, 128 milyar dolar nerede? sorusuna Erdoğan tarafından verilen yanıttan tatmin olmadığını belirtirken, Türkiye’nin bugün ekonomik bağımsızlığı yoktur. 128 milyar doları yok ederek Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını tehlikeye attınız ifadelerini kullandı.

CHP Lideri, Recep Tayyip Erdoğan artık, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir diye konuştu.

Kılıçdaroğlunun açıklamalarından satır başları şöyle:

CHPLİ BELEDİYELERİN DESTEK HARCAMALARI

20-26 Nisan tarihlerinde 847 bin 164 haneye belediye başkanlarımız ayni yardım yaptılar. 221 bin 508 haneye nakdi yardım yaptılar. Mansur Yavaş, tam kapanmayla beraber özel bir çalışma yaptı ve 18 bin 500 esnafımıza 400 TL nakdi yardım desteği, 13 bin aileye başkent kartları dağıtarak 400 lira destek verdi, 113 bin aileye verilecek destek 45 milyon 200 bin lira. 

HALK EKMEK BÜFELERİNE ENGEL

Bizim Cumhuriyet tarihimizde hiç görülmemiş bir sey oldu. Ekmek pahalı olamıyor. İBBnin ucuz ekmeği var. Ekmek büfesi koyuyor Ümraniyeye. Vay efendim burada ucuz ekmek satamazsın niçin? Sen veremiyorsun, bırak bari o versin. Bir dilim ekmeğe savaş açtılar. Tam bir ibret tablosu. 

DESTEKSİZ TAM KAPANMA

Üç hafta tam kapanmaya gidiyorlar. Doğru mudur, doğrudur. Ama kapanma yapmak yeterli mi? Hayır. Dükkanı kapattın. Gündelikçiler var. Nasıl geçinecek bunlar? Şimdi bekliyoruz. Bir sosyal yardımı açıklamasını bekliyoruz. İnsanların hayatı her seyin üstündedir. Ama o insanların beslenmeye ihtiyacı var. Sosyal programı bekliyoruz. Bu süre içinde tüm icra takiplerinin durması lazım. 

Erdoğan nihayet dediğimi yaptı, turizmcileri çağırdı. Kısa çalışma ödeneğinin süresini de uzattı. Doğruya teşekkür etmek de benim görevimdir. Doğrunun her zaman yanında ve arkasındayız. Yanlış olduğu zaman da eleştiririz. 

BIDENIN SOYKIRIM İFADESİ

1915 konusu önce yabancı haber ajanslarında ve medyada yer aldı. Biden bu yıl 24 Nisanda konuşurken soykırımı kabul edecek diye. Washington temsilcimizi aradım. Doğru mu diye sordum. Evet doğru dediler. Onun üzerine 22 Nisanda bir açıklama yaptım. Bidenın böyle bir açıklama yaptığında Türkiye ve ABD arasında onarılmaz hasarlara yol açabileceğini, bu işin siyasetçilerin değil, tarihçilerin görevi olması gerektiğini açıkladım. Biden açıklama yaptı ve soykırım sözcüğünü iki kez kullandı. Bu Türkiye açısından çok büyük bir talihsizlik. Bugüne kadar pek çok iktidar geldi gitti. Ama hiçbir ABD Başkanı 1915 olaylarını bir soykırım olarak tanımlamadı. 

1915 olaylarının bizim ve ermeniler arasında ciddi travmalara yol açtığı bir gerçektir. Siyasetçilere düşen görev; geçmişin acılarını bugün siyasi malzeme konusu yapmamalarıdır. 

1915 olayları acı mıdır? Evet acıdır. İncelenmeli mi? Evet, gerekirse incelenmeli. Politikacılar değil, tarihçiler yapmalı. Türkiye bu konuda her zaman hazır olduğunu ifade etti. Arşivlerimizi açıyoruz tarihçiler gelsin baksın dedi. Ama Ermenistanda açsın arşivini. Böylece tarihçiler gerçek bilgiye ulaşsın. 

1915 olaylarını tartışmayacağım o tarihçilerin görevidir. Ama eğer 19 Mayıs 1985 tarihinde New York Times ve Washington Post gazeteleri görülseydi ve o gazeteler sayın Bidenın önüne konulsaydı belki böyle bir açıklama olmayacaktı. Çünkü o tarihte çok sayıda tarihçi 1915 olaylarının bir soykırım görülmeyeceğini, adlandırılmayacağını ilan ediyorlardı bütün dünyaya. Ama o zaman bir devlet vardı. 

Beceriksiz bir yönetimin Türkiyeyi getirdiği noktadır bu. Erdoğan tam 3 gün sustu. Erdoğanın trolleri Ey Kılıçdaroğlu ne diyeceksin diye sosyal medyada bekliyorlardı. Erdoğan bir dünya lideri, Erdoğan bir aslan. Erdoğan bir kükreyecek ki herkes duyacak bu kükremeyi. Erdoğan konuştu, bırakın aslanı kedi gibi bir miyavlama sesi geldi. 

Kendi ülkesinin çıkarlarını savunmaktan aciz olan bir kişiyle karşı karşıyayız. Acaba biraz sert konuşursam başıma bir şeyler gelir mi? Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. 

Türkiyenin kuruluşundan bu yana 1915 olaylarını Amerikadaki hiçbir başkan soykırım olarak tanımlamazken neden şimdi tanımladı. Bu soru önemli. Asıl sorulması gereken soru bu. Bidena kızmanın bir alemi yok. O kendi iç politikasının gereğini yapıyor. 

DIŞ POLİTİKA YÖNETİMİNDE KRİZ

Erdoğanın şahsım hükümeti. Yani diyor ki, ben Türkiye Cumhuriyeti devletini aile şirketi şeklinde yöneteceğim öyle de yapıyor. Şahsıma aittir bu devlet diyor. 83 milyonu yok sayıyor. Kendi partileri de dahil partileri yok sayıyor.  Eski milletvekilleri, rüşvetçilerin tamamını getirdi büyükelçi yaptı. Rüşvetçiden büyükelçi olur mu? Bu kişiyi siz başka bir ülkeye gönderiyorsunuz. Arabasında Türkiye Cumhuriyetinin bayrağı var. Çifte vatandaşlığa sahip olanlar bile büyükelçi olarak atandı. Kim Dışişleri Bakanı Türkiyede? Mevlüt Çavuşoğlu mu? Zurnanın son deliği. Hulusi Akar mı? İbrahim Kalın mı? Fahrettin Altun mu? Pergoleci Fahrettin. Bunların tamamı konuşuyor, her kafadan bir ses çıkıyor. Bakanlığın bürokrasini konuşturmuyorlar. Türkiyenin bu denli itibar kaybına uğramasının temelinde ülkenin yönetilmemesi geliyor. Akılla yönetilmiyor Türkiye. 

Dış politikanın ne olduğunu, tarihsel derinliğini bilirler mi? Bir büyükelçi olmanın hangi süreçlerden geçtiğini acaba bunlar bilir mi? Ne kadar üçkağıtçı adam varsa büyükelçi tayin edeceksin sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük devlettir diyeceksin.

Erdoğanın aleyhinde bir sürü pankartlar asılmış. Dünyanın parasını ödediler, Erdoğanı seviyorum diye. Türkiyeyi seviyorum diyen yok. Çünkü şahsım devleti. Başka bir ülkenin içişlerine karışmayacaktır. Her ülkeninkine karıştık. Kendi ülkesini değil başka ülkeleri adam etmeye çalışıyor. İhvan neyi öngörmüşse aynı politikayı uyguluyorsun. Arap dünyasında karışmadığı hiçbir ülke kalmadı. Kadim dostumuz Mısır ile aramızı bozdu. Mısırın terörist ilan ettiği kişileri İstanbula getirdi. İmkanlar sağladı, televizyon, radyo kurdurdu. Yanlış yapıyorsun dedik. Sen Mısırın önemini bilmiyor musun? Bilmiyor, çünkü tarih bilmiyor. Peki bölücü örgütlerini bir başka ülke oturup ağırladığında biz itiraz etmiyor muyuz? Bu kadar beceriksiz, dünyadan bu kadar habersiz ilk kez bir kişiyi görüyorum.

Suriyede ne işin vardı senin? Bir gün önce dost dediğine ertesi gün düşman diyor. Sen de söylem bilinci, ahlak yok mu? Neden çünkü emperyal güçler öyle istedi diye. Türkiye Cumhuriyetini yönetenler emperyalizmin uşağı olursa bu noktaya geliriz işte. 600 bin kişi hayatını kaybetti Suriyede, 3 milyon kişi Türkiyeye irtica etti. 24 saatte Emevi camisinde namaz kılacaklardı, Süleyman Şah türbesini taşıdılar. 

Bahçeliye söyleyeyim, kendi bayrağını indirip kendi toprağından Süleyman Şah türbesini kaçıranlara ne zamandan beri milliyetçi deniliyor? Benim bildiğim onlar vatan hainidir. 

İdlibte 36 askerimiz şehit edildi hesabını soramadılar. Koşa koşa gittiler dakikalarca ayakta beklediler. Bu ülkenin saygınlığını nasıl ayaklar altına alıyorsunuz siz. Koltukları, paraları uğruna vazgeçmeyecekleri hiçbir değer yoktur bunların. Bu ülkeye verecekleri toplu iğne ucu kadar fayda yoktur. 

ABYE ÜYELİK ÇIKMAZI

Avrupa Birliğine tam üye olacağız, demokrasi gelişecek, özgürlükler gelişecek, yargı bağımsız olacak ve biz bütün mazlum milletlere örnek olacaktık. Şimdi totaliter bir ülke olarak tanımlanıyor Türkiye. Öyle bir noktaya geldik ki, yabancı bir ülkenin başkanı Türkiye Cumhuriyetinin bir numaralı koltuğunda oturan adama Aptal olma diyor. Nasıl oluyor bu ya? Türkiye Cumhuriyetini aşağılayamazsın demesi lazım. Bir de kalktı Trumpın seçim kampanyasına destek verdi.

Askerimizin başına çuval geçirdiler. Nota vereceksiniz mi diyorlar ne notası müzik notası mı diyor. Reza Zarrab için iki kez nota verdin. Bütün sırlarını biliyor diye. Rüşvet yemeyeceksin, almayacaksın kardeşim. Fakir fukaranın parasını almayacaksın, alırsan böyle burnundan fitil fitil getirirler. 

128 MİLYAR DOLAR NEREDE?

Biz bir pankart astık. Bütün il ve ilçelere. 128 milyar dolar nerede? diye. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Merkez Bankası kasasında kendisine ait bir doları bile yok. Onun için soruyoruz. 128 milyar doları kime verdiniz? Eğer bir ülkenin kasasında kendisine ait bir dolar dahi yoksa, bunu sadece ben görmüyorum bütün dünya görüyor. 128 milyar dolarını birilerine vererek, yok ederek Türkiyenin ekonomik bağımsızlığını tehlikeye attınız. 4 milyar 163 milyon dolar. 2009da Merkez Bankası bunu satmış. Yolsuzlukları araştırma komisyonu kuruldu. AKP ilk iktidar olmuştu. Yolsuzlukların üstüne gideceklerdi. Bende o komisyonun Cumhuriyet Halk Partisi adına üyesiydim. 

Ve Erdoğan 2010 yılı bütçesi görüşülürken satılan 4 milyar dolarla ilgili diyor ki; O gece en fazla alım yapan 9 bankanın satın aldığı döviz miktarı 4 milyar 163 milyon dolardır ve bir gün sonra bu bankaların karı kur arttığı için 1 katrilyon 635 trilyon liraya çıktı, bunun hesabını soracağım diyor 4 milyarın hesabını soruyor. 128 milyar dolar nereye gitti?

Son güncelleme: 16:21 27.04.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı