• Turkhane Logo

Kılıçdaroğlu: Erdoğan, CHP'ye yönelik bir kampanya planladı

Koronavirüs salgını ile birlikte Türkiye’de ekonomik kriz de derinleşiyor. Türk lirası, yabancı para birimi karşısında Ağustos 2018’den bu yana tarihi kayıplarını yaşıyor.

22:03 06 Mayıs 2020 Çarşamba
Kılıçdaroğlu: Erdoğan, CHP'ye yönelik bir kampanya planladı
Koronavirüs salgını ile birlikte Türkiye’de ekonomik kriz de derinleşiyor. Türk lirası, yabancı para birimi karşısında Ağustos 2018’den bu yana tarihi kayıplarını yaşıyor.





İktidar ise CHP üzerinden yeni darbe söylentilerini ayyuka çıkarıp bir kez daha muhalifleri hedef alma stratejisini devreye koydu. 


Son olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Medya virüsüne izin vermeyeceğiz açıklamasının ardından başta Fox TV olmak üzere RTÜK tarafından belli televizyon kanallarına cezalar yağdırıldı.

Sözcüden Zeynep Gürcanlının sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şimdi CHP için aynı şeyi söylüyor. Önümüzdeki süreçte Erdoğan ve onun yapılandırdığı bütün kurumlar CHPye yönelik bir kampanya açacaklardır. CHPyi tasfiye edecekmiş. Kendi tasfiyesini hazırlıyor aslında bunu söyleyerek görüşünü dile getirdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin muhalif isimlere yönelik getirdiği eleştirileri de değerlendiren CHP lideri, Normaldir. Çünkü Bahçeli AK Partinin tabanına oynuyor. Bunu bilmemek ve görmemek için kör olmak lazım. Bahçeli kendine göre böyle bir strateji izliyor değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu maske konusunda da sürekli karar değiştirilmesini strateji eksikliği olarak değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Bu strateji eksikliğini zorunlu olarak ortaya koyan ise tek adam rejiminin Türkiyede uygulanmasıdır. Hiç kimse bağımsız karar alamıyor. Hiç kimse düşüncelerini rahatlıkla ifade edemiyor sözlerini kaydetti.

Koronavirüs planında AVMlerin açılacak olmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Virüsün yayılması açısından son derece riskli bir ortam yaratır. Çünkü oradaki havalandırma sistemi kapalı bir alanda kalınması, virüsün daha da yaygınlaşabileceğine yönelik olup, riskli olabilir” uyarısı yaptı.

YKSnin öne alınmasına da tepki gösteren CHP lideri, “Bütün gençler tepkili. Aileler de tepkili. Kararı kim verdi? Sağlık Bakanı ve Turizm Bakanı. İkisi eğitimci mi? Hayır. Eğitimcilerin karar vermesi gereken bir alanda, Turizm Bakanı ile Sağlık Bakanının farklı görüşler beyan etmeleri ve sonunda da Erdoğanın hakemliğine başvurmaları yanlış bir uygulama. Çocukları kobay olarak kullanmak kimin hakkı? Bu hak kime verildi? Yazık, günah. Sonuçta şu; İnsan mı, ekonomi mi? Bu kararda insan gözardı edildi, ekonomi öne çıktı” yorumunu yaptı.

Türkiye’de Parlamento’nun bir bağımsız iradesi olmadığından bahseden Kılıçdaroğlu, Darbe tehditlerine ilişkin olarak, şunları kaydetti:

“20 Temmuz sonrası giderek artan baskı ve demokrasinin rafa kalkmasının doğurduğu bir tablo var. Bu tabloyu demokrasi olarak satmak istiyorlar. Biz de bunun demokrasi olmadığını, tam tersine, baskıcı bir yönetim olduğunu, bir dikta yönetimi olduğunu, tek adam yönetimi olduğunu ısrarla söylüyoruz. Bu Erdoğanı müthiş rahatsız ediyor. Çünkü bizim söylemlerimizi elini vicdanına götürüp AK Partililer de dinliyorlar. Bu kadar da olmaz diyorlar. Gazetecilerin bu kadar hapiste olduğu bir ülkede siz demokrasiden mi söz edeceksiniz.

12 Eylül döneminde kaç kişiydi Türkiyeyi yöneten? 5 kişiydi değil mi? Evren ve diğer 4 kişi. Şimdi kaç kişi var? Bir kişi. O dönem de parlamento açıktı. Danışma Meclisi vardı. Hiç değilse o dönem 12 Eylüle karşı olanlar arada bir konuşuyorlardı. Kamer Genç gibi. Şimdi Allah aşkına bana söyleyin, bir tane AK Partili çıkıp konuşur mu? Bir kişi vardı konuşan, o da partiden istifa etmek zorunda kaldı. Otoriter rejimi demokrasi kılıfı altında topluma satmaya çalışıyorlar.”

Kılıçdaroğlu, “Erken seçim olur mu?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

“Hayır. Bizim gördüğümüz tabloyu Erdoğanın görmemesi mümkün değil. Nasıl kaybettiğini, sözlerinin ağırlığının toplum nezdinde olmadığını o da görüyor aslında. Tabandaki erimeyi o da görüyor. Bu erimenin önüne geçmesi lazım. Bunun için de bir sanal düşman yaratılması lazım. Düşman olarak da CHPyi görüyor. CHP olarak biz demokrasi aleyhine ne söyledik? Hiçbir şey.

Kaldı ki bütün darbelerden en çok zararı çeken parti CHPdir. CHPnin Genel Başkanları hapse atıldı darbelerde. CHPnin mal varlıklarına el konuldu. 15 Temmuz darbe girişimi olduğu zaman, ben uçaktan iner inmez, ilk arkadaşlarla konuştuğumda, Genel Merkezde toplantı halinde idiler, “hepiniz Meclise gideceksiniz” dedim. İlk gidenler de CHPli milletvekilleri.

Erdoğan yaygın medya kanalıyla, kendisinin demokrat olduğunu, demokrasiyi savunduğunu, CHPnin demokrasiye karşı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ama sıradan vatandaş bunların hiçbirisine itibar etmiyor. O da görüyor, bunların hiçbirisinin doğru olmadığını.”
 

Son güncelleme: 22:03 06.05.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı