• Turkhane Logo

'Kayyıma karşı mücadele büyümezse İstanbul’a da kayyım gelir'

HDP'li Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine atanan kayyımlarla ilgili tartışmalar devam ediyor. Bu üç kentte kayyumlara karşı halkın tepkisi de protestolar da sürüyor.

09:43 28 Ağustos 2019 Çarşamba
'Kayyıma karşı mücadele büyümezse İstanbul’a da kayyım gelir'
HDP'li Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine atanan kayyımlarla ilgili tartışmalar devam ediyor. Bu üç kentte kayyumlara karşı halkın tepkisi de protestolar da sürüyor.



Bir yandan da kayyımlar dönemindeki harcamalar da gündemdeki yerine koruyor. Mardin kayyımı valinin, önceki kayyımlık döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İçişleri Bakanı Soylu’ya bazı yetkililere verdiği, fiyatı 600 bin TL’yi aşan “hediyelerin” faturasının belediye bütçesinden ödenmesiyle ilgili tartışmalar da devam ediyor. 

Bu konuyu hatırlatarak bir yazı kaleme alan Evrensel gazetesi yazarı İhsan Çaralan Günlerdir konuşulan ve resmi belgelerle de kanıtlanan “hediye” konusunda ne hediyeci kayyum valisinden ne de hediyeyi alan Erdoğan, Soylu ve diğer yetkililerden bir ses var! Herhalde, “Burası Türkiye, konuşulur, konuşulur sonra da unutulur” diye düşünüyorlar ifadelerini kullanıyor. 


Çaralan, Kayyuma karşı mücadele büyümezse İstanbul’a da kayyum gelir başlıklı yazısında kayyımlar konusundaki CHPnin durumuna da değiniyor:  

CHP heyetinin Diyarbakır, Van ve Mardin’e ziyarete gitmesi, CHP sözcülerinin sert açıklamalar yapmaya devam etmesi ise, Kılıçdaroğlu’nun CHP tabanının önüne koyduğu barikatı kaldırmaya yeteceğine dair herhangi bir belirtiye işaret etmiyor.

Erdoğan’ın, “İstanbul’a kayyum atama” tehdidi anlamına gelen konuşmasından sonra da CHP’den herhangi yeni bir tepki geldiği söylenemez. Yaşananlar ve dönemin siyasi gerçekleri etrafında ortaya çıkan işaretler, “Eğer bölgede kayyuma karşı mücadele iktidarın saldırısını püskürtecek düzeyde olmazsa İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e...de kayyum gelir” diyenleri haklı çıkaracak mahiyettedir. CHP’nin, kayyum atamaları karşısındaki tutumunu, “Sert sözlerle tepki göstermeye” indirgemesi, Erdoğan ve ekibini cesaretlendirmiştir. Ve Erdoğan’ın, “İstanbul’da terör yandaşlarının (Bunlar AKP’ye oy vermeyen Kürtler oluyor) belediyelere yerleştirildiğini” iddia ederek, “İstanbul’a da kayyum atarız” noktasına gelmiş olması, sadece gündemi provoke etmek için değildir; “Nabız yoklamak” amaçlıdır! AKP ve Erdoğan, seçimi kaybetmesinin bir faturasını “Üç büyükşehre kayyum atayarak” HDP’ye ve kendisine oy vermeyen Kürtlere kesmiştir. Şimdi cepheyi daha da genişletmek, seçimle kaybettiklerini, elindeki başka güçleri kullanarak geri almak isteyecektir. Bu yüzden de İstanbul’a ya da başka kentlere de kayyum atanması Erdoğan ve AKP için sadece rakiplerine bir tehdit değil; ekonomik, siyasi ve ideolojik bakımdan da onların ihtiyacıdır!

Hele de AKP içinde bölünme alametlerinin çoğalması, yeni parti kurma hazırlıkları, AKP’nin Erdoğan’ın arkasında hizaya girmesi için yapılan baskıların ve yalama vidanın sıkıldıkça gevşemesi gibi partideki kakafoniyi artırması; Erdoğan ve ekibini, milleti “AKP’nin bekası” etrafında toplayacak hamleler konusunda daha fazla zorlamaktadır diyen yazar, devam ediyor: 

Erdoğan-AKP iktidarının bu tehdidini ve muhtemel hamlelerini püskürtmenin tek yolu kayyum politikasına karşı mücadeledir. Ki bu mücadele, herhangi bir sınırlama olmadan, ilerici demokrat güçlerin “tek adam yönetimi”ne karşı olan çevrelerin çok yönlü ortak mücadelesinden geçmektedir 

Son güncelleme: 09:43 28.08.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı