• Turkhane Logo

İnce'den TRT Genel Müdürü'ne: Orası babanın çiftliği değil

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Amasya'da yaptığı mitingte TRT Genel Müdürü İbrahim Eren'e yönelik sert eleştirilerde bulundu.

18:24 17 Mayıs 2018 Perşembe
İnce'den TRT Genel Müdürü'ne: Orası babanın çiftliği değil
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Amasya'da yaptığı mitingte TRT Genel Müdürü İbrahim Eren'e yönelik sert eleştirilerde bulundu.

Muharrem İnce, Hepimiz elektrik faturası ödüyoruz değil mi, içinde TRT payı var. Hepimiz para veriyoruz, TRT’yi yöneten zat, sana sesleniyorum. Orası babanın çiftliği değil, sana ben para ödüyorum, Çorumlular para ödüyor ifadelerini kullandı. İnce, TRT, sana verdiğimiz bu paralar haram olsun. Boynunda kalsın, boğazında kalsın, zıkkım olsun. Size öyle bir haddinizi bildireceğim ki, göreceksiniz! Siz kimsiniz, ne zannediyorsunuz kendinizi! diye ekledi. 

Kin, rövanş ve intikam duygularına sahip olmadığını söyleyen İnce, Ama iki konuyu ciğerime yazdım. Somada yere düşen o madenciye tekme atan vardı ya, onu ciğerime yazdım. TRTyi de onun yanına yazdım. TRT Genel Müdürü, sana sesleniyorum. Seni ciğerime yazdım, kalbimin bir kenarına yazdım. Bu fakir milletin hakkını Recep Tayyip Erdoğana yedirerek yaptığın bu yayıncılığı sana yedireceğim! Adalet olacak bu memlekette! ifadelerini kullandı. 

Ateşleyin bakalım biraz, banka önlerinde kuyruğa girin biraz


Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının finanse edilmesi için destekçilerine yaptığı bağış çağrısını da yineleyen İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın kampanya sırasında devlet uçağı kullanmasına da değindi. Bizim hemşehri atlıyor devletin uçağına, 300 koruma. Biz de kiralayıp kendimiz geziyoruz. Sizin de katkı sağlamanız lazım biraz diye konuşan İnce, şöyle devam etti:

Bankaya para yatıracak mısınız bana? Çok yatırmayın, kendinizi zora sokmayın. Ateşleyin bakalım biraz, banka önlerinde kuyruğa girin biraz. 5 lira, 10 lira neyse... Bakalım örtülü ödenekle mi kampanya daha güzel yapılıyor, milletin 50, 100 lirasıyla mı? Yalnız TC kimlik numaralarını yazın, yazmazsanız Hazineye gidiyormuş. Fırına biraz odun atın, ateşleyin biraz. Cebe atmayacağız ama haberiniz olsun. Kampanyada kullanacağız. 

Kadın ve gençler ağırlıkta

T24ten Hülya Karabağlının izlenimlerine göre, seçim kampanyaları kapsamında Amasya’dan sonra Çorum’a geçen İnce’yi, kadın ve gençlerin ağırlıkta olduğu bir kalabalık karşıladı. İnce’nin Çorum’a havaalanı yapılacağı ve demiryolu getirileceği yönündeki vaatleri, kendisini dinleyenler tarafından alkış ve ıslıklarla karşılandı.

‘Koyu bir CHP’li’ olduğunu söyleyen Ali Kurt, İnce’nin konuşması sırasında gözyaşlarını tutamazken; çevredeki çalışanlar da CHP’nin cumhurbaşkanı adayını işyerlerinin pencelerinden dinledi.

CHP’nin Millet İttifakı’nı kurduğu diğer siyasi partilerden de mitinge temsil düzeyinde katılım olurken; Çorum Saat Kulesi Meydanı’nda yaklaşık 10 bin kişi toplandı.
İnce’nin Çorum’da yaptığı mitingdeki konuşmasının öne çıkan bölümleri şöyle:

-Bütün dünyanın şunun bilmesini isterim. Siz bu dünyanın insanları, Mısıra gidiyorsunuz piramitleri görmeye. O piramitlerin yapıldığı dönemle Hititlilerin yaşadığı dönem aynı. Mısırda piramitlerin yapıldığı dönemde bir suç işlendiğinde kısasa kısas varken, Çorumda tazminat yöntemi vardı. 3 bin 500 yıl önce Mısırın önündeydi Çorum. Bugün de önünde olmalı. Mısıra gidiyorsa piramitleri görmeye, önce Çoruma gelmelidir. 3 bin 500 yıl sonra Çorum hak ettiği yerde olacak. Havaalanını yapacağız, demiryolunu yapacağız. Kayseriyle Çorum Anadolu kaplanlarıydı. Kaplan kükrüyor mu? Yeniden kükreteceğiz. 

-Ayın 19unda Samsunda açıklayacağım manifestomu. Genel Merkez de 24ünde açıklayacak. Benim danışmanlar diyor, mazotu 3 liradan yapabiliriz; onlar diyor 3.5 lira yapabiliriz. Aradaki anlaşmazlığı çözeceğiz, 3 liradan az olmayacak, 3.5 liradan çok olmayacak. 

Pasaportunuz Kapıkuleden sonra iş yapacak

-Tek olan şey bir grubun olamaz. Tek olan şey hepimizindir. Bayrak tektir, CHPnin de AKPnin de. Cumhurbaşkanı da tektir, herkesin cumhurbaşkanıdır. Ben Çorumdan Ak Partili analara, bacılara sesleniyorum. Size söz veriyorum çocuklarınızı iyi okullarda okutacağız.

-Pasaportunuz Kapıkuleden sonra iş yapacak, işe yarayacak. Ezdirmeyeceğim sizi Avrupada söz. Her yıl 10 bin öğrenciyi yurtdışına göndereceğiz. Üniversiteliler, size 19 Mayıs ve 29 Ekimde iki kere burs vereceğiz. O 500er lira parayı ne ben ne CHP verecek; bugün verilenleri Ak Partinin vermediği gibi. Türkiye Cumhuriyeti devleti verecek size o parayı. 

-Gençler, üniversitede okurken 475 lira kredi alıyorsunuz. Okul bitince işsiz kalıp babanızdan harçlık alıyorsunuz. Size meydanlarda tezek, pislik diyen bir cumhurbaşkanı değil; meydanlarda size öğretmen, abiniz gibi davranan birisi olacağım. Okul bitti, kredi ne olacak? İşe giremediği takdirde, o 475 lirayı iki yıl boyunca devlet sana ödeyecek, söz veriyorum. 

-Esnaf kardeşim, kan ağladığını biliyorum. Emeklilerin geçinemediğini biliyorum. Bayramlarda bin lira dediler. Yalan. 300 lira, 500 lira, 1000 lira alan var. Kademeli, herkese bin lira yok. Teşekkür ederiz, keşke herkese bin lira deselerdi. 

-Haksızlıklar var Türkiyede. Subay emekli oluyor tazminat alıyor, astsubay almıyor. O da bu memleketin evladı değil mi? Polisler bağırıyor, 3600ü vermiyorsun. Sendika hakkı vermiyorsun. Memur 40 saat çalışıyor. Mesai yaparsa mesaisini alıyor, polis alamıyor. Angarya bu, Türkiye Cumhuriyeti angarya yapamaz. 40 saatin üzerinde çalışırsa hakkını vereceksin. 

-18 yaşında çalışmaya başlamış, 30 sene prim ödemiş. Gelmiş 48 yaşına, Olmaz diyor. Bu sorunları da en kısa zamanda çözeceğiz. 
Türklerle Kürtlerin arasında bir gönül köprüsü kurmak istedim

-Ey Ce-Ha-Pe, sen köprü yaptın mı diyor. Ey Erdoğan, sen hiç şeker fabrikası, TEKEL, Petkim, Tüpraş yaptın mı! Köprü yapmak kolay iş. 50 sene önce Demirel yaptı birinci köprüyü, ikinciyi Özal, üçüncüyü de Erdoğan yaptı. Dördüncüyü de İnce yapar. Ben gönüllerde köprü kurmak istiyorum gönüllerde. Edirnede miting yaptım, bir sonraki gün Hakkariye gittim. Oradan Rizeye, Antalyaya geçtim. Türklerle Kürtlerin arasında bir gönül köprüsü kurmak istedim. Sünniler, Aleviler, Şafiler arasında gönül köprüsü kurmak istedim. Bu milleti barıştırmak, uzlaşmak istiyorum. 

Bağımsız bir kuruluşun başkanını nasıl parti genel merkezine çağırırsın!

-Doları durduramıyorlar. Ne oluyor? Binali Yıldırıma soruyorlar, Dolsa ne olur, dolmasa ne olur diyor. Ekonomi Bakanı, kurun yükselmesini tanımıyor. Batırıyorlar bizi batırıyorlar. Merkez Bankası Başkanını Ak Parti Genel Merkezine çağırıyorlar. Ayıp ya, ayıp. Bağımsız bir kuruluşun başkanını nasıl parti genel merkezine çağırırsın! Sen bunu yaparsan Avrupadaki yatırımcı sana güvenmez. Para güvenli bir liman arar. Türkiyede işlerin doğru gitmediğini, MB Başkanının talimatla çalıştığını görünce para kaçar. 

-Bizim dönemimizde komiser olmak için F...Öcü olmak gerekmeyecek. Adil davranacağız. Herkes diyecek ki, Ben doğru iş yaparsam müdür olurum, vali olurum. Herkes buna inanacak ve aidiyet duygusu artacak. Bayrağını, milletini daha çok sevecek. 

-Passoligi niye kurdular. Statlara gidince Erdoğanı protesto ediyorlar. Kaldıracağız. Cumhurbaşkanı olduğumda, stadyuma girdiğimde Ak Partililer de beni alkışlayacak. Sen tezek de, pislik de; testinin içinde ne varsa ağzından o akar. 

-Gelişmiş ülkelerde enflasyon yüzde 3, Türkiyede yüzde 11. Gençlerde işsizlik oranı yüzde 20. Batıyoruz. Buradan nasıl kurtulacağız? Bir, Türkiyeyi hukuk devleti yapacağız. Bunu başardıktan sonra liyakat sistemini kuracağız. İdeolojik saplantılarımıza esir olmayacağız ve özgür yurttaşlar yetiştireceğiz.

-Bakın şu anda Türkiye televizyon yapıyor, bir televizyondan 10 Euro kazanıyoruz. Otomobil yapılıyor, bir tanesinden 100 Euro kazanıyoruz. Fason çalışıyoruz fason. Boşa çalışıyoruz, bir işe yaramıyor. Hikaye onlar. Çünkü marka, teknoloji, tasarım bize ait değil. Mercedesi üretiyoruz ama parayı yine Avrupa kazanıyor. Peki nasıl yapacağız? Ar-Geyle çıkacağız bir. Gençleri tasarım, teknoloji konusunda yetiştireceğiz. Marka olacağız marka. Dünyada 100 marka arasında bir tane Türkiyeden yok. Marka olamazsanız boşa çalışırsınız boşa. 

-Cumhurbaşkanını eleştireceksiniz benim dönemimde. Eleştirdiniz diye sabahın 5inde evinize polis gelmeyecek. Cumhurbaşkanı eleştiriden korkmayacak. Cumhurbaşkanı millete hakaret etmeyecek, millet de ona etmeyecek.

-Yurtdışına göndereceğimiz 10 bin öğrenci, güneş enerjisini depolamayı öğrenecek. Kullanacağız bu enerjiyi. 

-Mutlu insanlar ülkesi olacağız. Fakirlikten kırılıyoruz. Asgari ücretle zor iş buluyor çocuklarımız. 

Bankaya para yatıracak mısınız bana?

-Şimdi bir kampanya yapıyoruz. Önce ben sınava gireceğim, sonra siz. Bir uçak kiraladık, küçük bir uçak. Su yakmıyor, benzin yakıyor. Bizim hemşehri atlıyor devletin uçağına, 300 koruma. Biz de kiralayıp kendimiz geziyoruz. Sizin de katkı sağlamanız lazım biraz. Bankaya para yatıracak mısınız bana? Çok yatırmayın, kendinizi zora sokmayın. Ateşleyin bakalım biraz, banka önlerinde kuruğa girin biraz. 5 lira, 10 lira neyse... Bakalım örtülü ödenekle mi kampanya daha güzel yapılıyor, milletin 50, 100 lirasıyla mı? Yalnız TC kimlik numaralarını yazın, yazmazsanız Hazineye gidiyormuş. Fırına biraz odun atın, ateşleyin biraz. Cebe atmayacağız ama haberiniz olsun. Kampanyada kullanacağız. 

-TRT’ye bir yuh çekin de göreyim. Bir şey söyleyeceğim. Hepimiz elektrik faturası ödüyoruz değil mi, içinde TRT payı var. Hepimiz para veriyoruz, TRT’yi yöneten zat, sana sesleniyorum. Orası babanın çiftliği değil, sana ben para ödüyorum, Çorumlular para ödüyor. Buradan hep birlikte: Haram olsun mu? (Harım olsun, cevapları) TRT, sana verdiğimiz bu paralar haram olsun. Boynunda kalsın, boğazında kalsın, zıkkım olsun. Size öyle bir haddinizi bildireceğim ki, göreceksiniz! Siz kimsiniz, ne zannediyorsunuz kendinizi! Kinim, rövanş, intikam duygum yok ama iki konuyu ciğerime yazdım. Bir, Somada yere düşen o madenciye tekme atan vardı ya, onu ciğerime yazdım. İki, TRTyi de onun yanına yazdım. TRT Genel Müdürü, sana sesleniyorum. Seni ciğerime yazdım, kalbimin bir kenarına yazdım. Bu fakir milletin hakkını Recep Tayyip Erdoğana yedirerek yaptığın bu yayıncılığı sana yedireceğim! Adalet olacak bu memlekette!

-Cumhurbaşkanı Erdoğanı yargılamak benim işim değil. Benim işim adil yargı düzeni kurmak. O yargı ister beni yargılar, ister Erdoğanı yargılar. Benim cumhurbaşkanlığımda bir salona girdiğimde yüksek yargıçlar ayağa kalkmayacak. Yüksek yargıçlar benimle Yalovaya gelip elma toplamayacak; adalet dağıtacaklar adalet! Dağıtmazlarsa cüppelerinin önüne çıtçıt yaptıracağız!

-Dış politikada yanlışlıklarımız. İç politikayla, dış politikanın karışık yapılmasından kaynaklandı. Bu dört ayda, 750 milyon lira örtülü ödenek kullandı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım. Yazık, günah! Söz veriyorum, benim cumhurbaşkanlığımda bu 3te birin altına düşecek. 

 

Son güncelleme: 18:24 17.05.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı