İngiliz The Guardian gazetesinin dış politika yazarı Simon Tisdall, yerel seçimlere ilişkin analizinde Cumhurbaşkanı Erdoğanın sonuçlara nasıl bir tepki vereceğini irdeliyor.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre yazar, Erdoğanın sonuçlara tepkisinin “muhalefet üzerinde daha fazla baskı oluşturmak olabileceği” yorumunu yapıyor.
“Şimdi asıl soru, Erdoğanın nasıl tepki verecek? Türkiye siyasetine 2003ten bu yana hükmeden Erdoğan kaybetmeyi sevmez” denen yazıda, Erdoğan’ın seçim süresi boyunca muhalifleri teröristlerle ortaklık etmekle suçladığı ve Christchurch Camiindeki cinayetlerin videosunu mitinglerde gösterdiğine dikkat çekiliyor.
Seçim sonuçları, Türkiye için 2016daki darbe girişiminden sonraki en büyük siyasi şok” görüşünün savunulduğu yazıda, şunlar kaydediliyor:
““Darbe girişiminden sonra Erdoğanın ilk tepkisi kitlesel gözaltı talimatları vermek ve ülke dışındakileri suçlamak oldu. Erdoğan darbe girişimini, iktidarını güçlendirme amacıyla, ülke genelinde ayırım yapmadan tüm muhalifleri tasfiye etmek için bir bahane olarak kullandı. Benzer bir karşılık yine beklenebilir, ama muhtemelen aynı çapta değil. Erdoğan, geçmişte olduğu gibi, kolay etkisi altına giren yargının yardımıyla muhalifleri diskalifiye etmek için haklarında yasal itiraz süreci başlatacak.”
HDP için de ayrı bir parantez açılan yazıda, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın tutukluluğuna atıf yapılarak, “Demirtaş 2014 seçimlerinde Erdoğana kök söktürdü ve bu yüzden tehdit olarak görüldü. Demirtaş, terör propagandası yapma suçu nedeniyle 2016dan bu yana cezaevinde” ifadesi kullanılıyor.
Türkiye’de medyanın neredeyse tamamıyla bitirildiği mesajı verilen yazıda, ana muhalefet partisi CHPnin başarısının bu nedenle “daha çarpıcı olduğu” belirtiliyor ve ekleniyor:
“CHPnin zaferleri tüm muhalif partileri için teşvik edici olacak ve Türkiyede, geçen yıl neredeyse öldüğü düşünülen demokrasinin yenilenmesi umutlarını ölü toprağından çıkarabilir. Bu, Erdoğan için sonun başlangıcı mı? Bunu söylemek için çok erken. 2023e kadar herhangi bir ulusal seçim yok. Daha ziyade taşrada olan seçmen tabanı hala güçlü, yüzde 44 oranında.”
