Ülkenin bir demokrasi sınavından geçtiğini belirten siyasiler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ve YSK’yı uyararak, ülkeyi bir uçuruma sürüklememe çağrısında bulundular.
CUMHURBAŞKANLIĞI KOLTUĞUNU BIRAKIP BIRAKMAYACAĞINI TESTİ
Sosyal medya hesabından açıklama yapan İyi Partili Ümit Özdağ, “İstanbul’da oyların sayılmasının sonunda sadece İmamoğlu’nun kazandığı gerçeği değil, Erdoğan kaybettiği zaman Cumhurbaşkanlığı koltuğunu bırakıp bırakmayacağı hususu da ortaya çıkacak. İstanbul’da olanlar bize trenden inip inmediğimizi gösterecek.” dedi.
İSTANBUL’U VERMEMEK MEŞRU SİYASETİ BİTİRİYORUZ DEMEKTİR
CHP’li Muharrem İnce yaptığı yazılı açıklamada şunları dile getirdi: “Türkiye’de sonucun böyle olmadığı yalanı etrafında bütün devlet kurumlarının organize edildiği, vatandaş ile devletin karşı karşıya getirildiği bir seçim hiç olmadı. Buna bir de seçim sonuçlarının tanınmadığı, seçim hukukunun olmadığı bir ülke imajı eklendiğinde, İstanbul seçimleri kısa zamanda bir belediye seçimi olmaktan çıkacaktır. Bu aşamadan sonra İstanbul Belediye Başkanlığının Ekrem İmamoğlu’na vermemek ‘Biz Türkiye’de meşru siyasetin bitiriyoruz’ demektir. Bizleri, demokrasinin kurullarına uymaya, aklınızdakilerden vazgeçmeye, ülkemizin bugünü ve yarını için sorumluluğa çağırıyorum. Hepimiz buradayız. Çünkü burası 82 milyonun, bizlerin, sizlerin, çocuklarımızın, ilelebet vatanıdır.”
SEN SEÇİLDİĞİNDE ARADAKİ FARK 11 BİN 413 İDİ
Eski Bakan ve Milletvekili Rıfat Serdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a uyarıda bulundu: “Sakın ola ki, YSK Yüksek Yargıçlarını zorlama yoluna gitmeyin. Önünüzdeki dört seneyi, dört aya indirirsiniz. Sayın Cumhurbaşkanı; İmamoğlu’nun oy oranı yüzde 48,80. Sen İstanbul’a başkan olduğunda oy oranın yüzde 25 idi. yüzde 75’i sana karşı idi. 1994’te seninle, ikinci olan Dalan arasındaki oy farkı; 11 bin 413 idi. Sen bir milyon elli bin yedi yüz altmış yedi oyla seçildin, İmamoğlu ise 4 milyon yüz yetmiş bin dokuz yüz on altı oy aldı.
İmamoğlu ile Binali arasındaki fark 15 bin üç yüz dört! Senden yine fazla.”
O HAKİM EŞİNİN ÇOCUKLARININ YÜZÜNE NASIL BAKAR
Anayasa profesörü ve eski CHP’li Süheyl Batum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Bunları seçmen kaydeden kim; İmamoğlu mu? Hayır. YSK ve bağlı Genel Müdürlük. Kimin verileri ile; İçişleri Bakanlığının. Muhalefet partilerinin seçimden önce, değişik kentlerde ‘bir eve, arsaya, onlarca sahte seçmen yazılmış’ iddialarını kesin olarak reddeden kim; YSK. Hiçbir sahte seçmen, mükerrer seçmen yoktur diyen kim? YSK. Şimdi tutup, ‘bizi kandırmışlar, sadece İstanbul’da 15 bini aşkın sahte seçmen varmış, görmemişiz’ ya da ‘bilerek görmezden geldik’ diyebilirler mi? Siyasetçi olsa diyebilir belki… Örneklerini maalesef çok gördük. Ama bir ‘hakim’… Eşinin, çocuklarının yüzüne bakabilir mi sonra?” ifadelerini kullandı.
